27 Ağustos 2011 Cumartesi

Tavla vs Satranç

Yıllar var ki tavla oynamadım.

Geçenlerde tavla hakkında bir dolu şey öğrendim.

Pers imparatorunun baş veziri Buzur Mehir tarafından 1400 yıl önce tasarlanmış mesela.

Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici.

Şöyle ki;


Senenin birliği olarak tavla bir tanedir.
4 köşesi 4 mevsimi,
içindeki karşılıklı altışar hane 12 ayı,

15 açık 15 koyu renkli pul ayın 15 gece ve 15 gunduzunu
karşılıklı 12'şer hane günün 24 saatini simgelermiş.

- Geçtiğimiz günlerde mail grubuna düşen bir öykü -

Eski zamanlarda Hint imparatou Pers İmparatoruna santraç oyununun yanında bir mektup gondermiş. Mektubunda oyun ile ilgili hiçbir açıklama yapmazken sadece bir mesaj yazmıştır.

Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa O kazanır işte hayat budur.....

Pers imparatoru dönemin en alim veziri olan Buzur Mehir ile bu mesajı paylaşarak,
ondan oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint imparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister.

Vezir haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taş hareketini ve oyunu çözer, daha sonra da on günde tavlayı icat eder ve imparatora sunar.

Hint imparatoruna tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır :

"Evet,
Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa
O kazanır.
AMA GEREKEN BIRAZ DA ŞANSTIR
İşte hayat budur..."

3 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

Nişanlıyken , yazlığın balkonunda o kadar çok tavla oynardık ki-annem çeyizine bir tavla, bir de bezik takımı koyarım, kitaplarını da alır tamam demişti:)
Ama tavla hakkında meğer hiç bir şey bilmiyormuşum.

Oz dedi ki...

Off Yelizcim ya, tavla mi getirmedim, Nil bebek iken ve dogmadan once :) cok oynardik. Cok pis oynarim :P

Unknown dedi ki...

Ne güzel bir hikayeymiş , yeni bir şey daha öğrendim sayende..
Çok keyifli bir paylaşım :)