Yok böyle bir uyku düzeni!
Olmamalı! Arca’dan bahsetmiyorum bizzat kendimden bahsediyorum ve muhterem kocamdan!
Bugünlerde “günün çorbası” = “tavuk suyuna çorba” Tavuk biz oluyoruz bu durumda.
Normalde Arca’nın 22:00 gibi uyumasını müteakip biraz insan olan kendine zaman ayırır, değil mi? Hayır biz uykuya zaman ayırıyoruz. Ve çok ciddiyim, bizim bu kadar uykuya ihtiyacımız filan yok, tamamen miskinlik!
Kaç gecedir Arca’yı uyuturken ben uyuyakalıyorum, sonra İlker beni uyandırıyor, salona geliyorum, bir daha uyuyakalıyorum, benden ümidi kesen İlker uyuyakalıyor. Uyanıyorum, cüceyi çişe kaldırıyorum. Mutfağı topluyorum. Makyajımı, lensimi çıkarıyorum, gözlerim kapalı ki uykum kaçmasın. İlker’i uyandırmaya çalışıyorum, uyanmıyor tabii ki. Salondaki tüm pencereleri kapatıp içerisini hamam gibi yapıyorum. Sonra yatak odasının penceresini açıp içerisini buz gibi yapıyorum. İlker’in salonda iyice terlemesi için biraz kitap okuyorum. İyice uykum açılıyor. Odanın serin salonun sıcak olduğundan emin olup İlker’i kandırmaya gidiyorum. Tabii ki serin oda cazip geliyor, kalkıyor. “Yaşasın ! “ diyemiyorum, çünkü artık iyice uykum açılmış oluyor.
Kendime zaman ayırmayı, İlker’le ki çift laf etmeyi bırak, günlerdir banyo yapamıyorum. Saçlarım spreylenmekten ve geriye doğru topuz modelinden kalıp halinde, kesinlikle şekil değiştirmiyor.
Kokuyorum yav!
Abartmıyorum, kokuyorum. Ayaklarım filan kokuyor. İlker de inanmamıştı karamürsel sepeti kılıklı karısının minik ayakaları koksun! mümkün değil! Geçenlerde yine böyle bir tavuk halleri dönemindeyken birilerine yemeğe gidecektik. İşten sonra eve uğramak ve biraz görüntüyü düzeltmek mümkün olmadı. Arabada giderken “öf İlker ayaklarım kokuyor yav!” diyorum, inanmıyor. İnanması için yolculuğun ilerleyen dakikalarında klimanın alttan üflemesi gerekiyormuş. Neyse ki Arca’nın ıslak mendilleri yanımızdaydı, koku gidesiye kadar paketin yarısı nanay!
Evet iğrencim, bakımsızım ve pisim. Aksini hiç iddia etmedim.
Kaşınmaya başlamadan önce acilen üç su yıkanmam lazım!
4 yorum:
Allah tependen baksın:)))))))))))koptum kokundan:)))))))
"karamürsel sepeti kılıklı karısının minik ayakları koksun"
en çok buna güldüm :)))
Yelizzzzz, biliyosun bunları Arca ileride okuyacak bi de karısı okursa..Çocuk mahcup olur ayol heheh
yaşasın!!! evet sonunda işten kendinden geçmiş, oturduğu her koltukta uyuyakalan ve aynı benim gibi bezginlikten duşu erteyen birinin itirafını okuyorum.. sana samimiyetle söyleyebilirim yanlız değilsinnnnnnnn :))) artık 4.gün sonunda saçımı tamamen sımsıkı bağlanmakan başım ağrır oldu :( çok üzülüyorum bu halime, bekarken haftada iki kuaför ve 2günde bir oje değişimi, şimdi nerde o günler. bunun sebebi nedir biliyorsan ne olur banada söyle yeliz hanımcım? mercan..
Yorum Gönder