12 Ekim 2011 Çarşamba

Bebem çizmesiz mi kalsın!

Günün ev sevdiğim zamanlarının kahve kokusu ve kafein ile bağlantısı var kuşkusuz. Sabahtan içtiğim çay, maillerimi kontrol ederken arada kaynayıp gidiyorsa da on buçuk on bir civarı ofisi dolduran filtre kahve kokusu bana işe ara vermemi hatırlatır. Böyle zamanlarda genelde şahsi mailler okunur, blog yazıları yazılır. Ya da öğle yemeğinden kısa bir süre sonra masamın üzerinde bir orta kahve varsa değmeyin keyfime. Evde Arca etrafta ise umumiyetle kahvemi boşa harcamam. Hafta sonları onun uyuduğu saate denk getiririm kahve molasını, bilirim piç eder çünkü.

Hafta sonu Agora’ya gittiğimizde Tchibo’da pasta yemek istedi Arca, yanında kahve promosyonu. Pek içime sinmedi ama damarlarımdaki kanın kafeine olan ihtiyacına daha fazla karşı koyamadım ve ısmarladım. Arca cücesi pasta yakıtını aldığı gibi Agoranın boş koridorlarına atınca kendini, kahve de piç oldu, yeni temanın kataloğu da. Halbuki tam da çocuklara yönelik bir kış teması başlıyormuş.

Cumartesi günü Kipa’dan son derece akıllıca bir alışveriş yaparken Tchibo’yu tamamen unutmuştum. Arca ile öğle yemeği yerken, temanın geçen seneki alışveriş çılgınlığımızı tetikleyen temanın aynısı olduğunu fark ettim. Allahım ne gülmüştük halimize. O günden bugüne “alışverişi hayatımızdan çıkaralım” mottosu ile defalarca hayatımıza çeki düzen verdik, şenlik ateşleri güruh oldu neredeyse kredi kartlarımızı yaktık.

Gel gör ki, çocuk denen insan yavrusu hızla büyüyor, senin benim gibi aynı beden kalmıyor (aman aynı kalmasın zaten:P) Üstelik öyle beter ki, sezon sonu indirimini de beklemiyor, diyemezsin ki çocuğa “yavrum sezon sonu indiriminden alırız çizmeleri sen şimdilik yazlık ayakkabılarla idare et!”. Pek tabii ihtiyaçlar belirlenip, kredi kartlarını kuşanıp çıkıyoruz sefere.

Okul başka bir bahane konusu… Uyuduydu, üstüne döktüydü, işediydi derken bol bol yedek…

...gibi naif mazeretleri, mıy mıy mıy halleri bir tarafa bırakıp gerçeğe dönelim. İşin tek gerçeği var!

Çocuk bahane alışveriş şahane…

Geçen gün Tchibo’nun danışma hattını aramam gerekti ve call center’ın bile 09:00-18:00 saatleri arası çalıştığı mesajı kulağımdan beyin hücrelerime nüfus edince fark ettim. Sahi sabaha karşı uykusu kaçıp internette gezinirken çocuğuna alışveriş yapan başka kaç salak vardır? Dolayısı ile o saatte hizmet alamamak normal olmalı. Anormali mağazada kalmaz diye tırsıp kargoyu da bedava görerek gaza gelen gözleri mahmur anne, yani ben!

Kimseye kendimi hor gördürtmem arkadaş! O kalın termal taytlar bütün kış Arca’nın kıymetli totosunu üşümekten kurtardı. Ya biteydi? Ya benim bebem o taytlardan mahrum kalaydı?

Yanına üçlü uzun kollu penyelerden almışım çok mu? Evet Kipa’dan yarı fiyatına bulabiliyor olabilirim ama bunlar çok şık be kardeşim.

Arca’nın katalogtan beğendiği (hadi itiraf edeyim benim beğendiğim) o çizmeleri de tıklayacakken durdum, “az bekle de mağazada çocuğa denet” diyen İlkerin mantık sesi kulağımı teğet geçti, vazgeçtim.

Kendimle gurur duyuyor muyum? Hayır! Tek düşünebildiğim benim dönem analarının uyanıklığı. Biliyorum talan edecekler mağazaları. Bak internette benimkinin numarası daha o gün tükenmiş. Bebem çizmesiz kalacak. Fiyatı da ucuz şerefsizin!

Hemen İlker’in beynini yersin. Muhterem kocam diyetten değil benim mıy mıyımdan eridi gitti. Arca’yı sabah Agora’nın mağazasının açılış saatine götüreceğine söz verdi. İlker ve hücuma geçmiş kadınların dehşet verici görüntüleri bir film şeridi gibi gözümün önünde. Ne yalan söyleyeyim içim rahatladı. Canım İlker’im benim, o çizmeleri napar ne eder, artık kadınların elinden mi kapar, birkaç kişiye dirsek mi atar ama kapar, eminim. O kadınları alt edeceğine güvenim tam! Artık rahat bir uyku uyuyabilirim.

Derken İlker aradı. Okuldan arayıp tiyatroya gideceklerini dolayısı ile Arca’yı 10 gibi (tam da Agoranın açılış saati) okula getirmesi gerektiğini söylemişler. Hay bin kunduz! Yav sen nasıl bir okulsun kardeşim, kültürel etkinliğini niçin Tchibo’nun tema açılış saatine denk getiriyorsun. Günler çuvala mı girdi! Tiyatroymuş. PEH! Bebem çizmesiz kalacak! Yeminlen şiştim. Soğuk soğuk terler boşandı sırtımın tam orta yerinden. Muhterem kocam çaresini buldu neyse ki… iki numarasını alacakmış, hangisi uyarsa o kalacak, diğerini başka bir ürünle değiştireceğiz. Bu dâhiyane ve bütçe sarsıcı çözüm karşısında karnımın şişinin anında indiğini sevinerek bildiririm!

İşin şakası bir tarafa, tehlike çanları çalıyor bu arada… Kredi kartımın internet alışverişi için gerekli tüm bilgileri hafızamda, çok fena çok fena!

8 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

Yeliz sabah sabah mgüldürdün beni... Kahve kokusunun büyüsüne kapılmış giderken, termal tayt nasıl bişi ki ddedirttin. Zira bizim zamanımızada yoktu anacım bu termal taytlar...Ama şu dışarıya çıkardıımız zaman pantolon üstüne giydirdiğimiz, su geçirmez termal pantolonlardan söz etmiyosun dimi. Uy bi tekstilci olarak sınıfta kaldım bu konuda...

yeliz dedi ki...

hahah Lale ablacım bu yazıyı yazarken aynen ben de böyle oldum. Mis gibi kahve içiyordum sonra birden aklıma Tchibo geldi, derken o kahve içen kadın yerini yine işi dalgaya saran bloggera devretti:) Yazının tarzındaki tutarsızlığı fark ettim ama içimden geldiği gibi yazdığım için hiç dokunmadan bıraktım. Bu termal dedikleri şey sanırım örmenin farklı bir türü. Yani penye gibi değil. Çabuk kuruyor, kışın bu sebepten öneriliyor, çocuğun teri üzerinde kalmıyor. Aslında bildiğimiz yün atletlerden çok da farklı bir işlev değil ya işte biz de tüketici toplumun bir neferi olarak bir termaldir tutturduk:)

ayak izleri-sevgi dedi ki...

tchibonun bu haftaki kataloğunu bende baktım internetten.. çizmeleri çok beğendim.. ama kalitesinden emin olamadım.. sen inceleyebildin mi yerinde..

nil dedi ki...

Pissiniz kardeşim ya, pissin ya da:) Ya çizme almayacağım ya da Arca ve Berk tüm kış görüşmeyecekler.Zaten tavsiyen üzere sağolasın,termal pijamayı aldık kipadan.Ama bir tane,çünkü ikincisi % 50 indirimli termal atlet tavsiyen üzerine ms'den iki tane atlet de aldım.İki tane bize yetmez ki :( Batırdın bizi Yeliz:)) Ben hiç sevmem alışveriş oysa:))

ZEYNEP dedi ki...

çizmelerde benim de gozum kaldı ama hayatta alamam ayagına denemeden.. giymez miymez bide.. uyuz eder beni :) Gule gule gıysın Arca hatta ayagında paralansın nasılsa bir dahaki kışa olmayacak ayagına :) ben bi kahve molasına gider, sevgiler :)

Adsız dedi ki...

Merhaba Yeliz,

Ben Asude, bilinmeyen hayranınız :)

Tchibo temasına bende kafayı takmıştım ama haftasonu Deichmannda şahane yağmur botları gördüm Poyraza, hiç kavga etmeden 1 çift edindim hemen üstelik fiyatıda 25 ytl.Termal atlet ise Ayvalıkta kurulan Perşembe pazarından alıyorum o da gayet uygun :)

Arcayı ve seni öpüyorum :)

Elif dedi ki...

Güle güle giysin Arca'm :)

yeliz dedi ki...

Sevgi biz yağmur çizmelerinden değil, kar botu gibi olanlardan aldık. su geçirmeyecek gibi görünüyor:)

Ah Nil bilmez miyim arkadaşım seni hiç sevmezsin:))

Yok Zeynep denemek şart. Kalıplar farklı olabiliyor

Merhaba Asude, süper! biz kar botu gibi birşey aldık yağmur çizmeleri için bakarım mutlaka Deichmann'a.
çok memnun oldum, sevgiler