10 Nisan 2012 Salı

Evet evladım senin annen katıksızından bir salak!


----- Stok yazılara devam :) ------

Yer cücesinin elinde tehlikeli bir şey varsa, ya da oyuncak tehlikeli bir kullanımdaysa, bildirimde bulunuyorum : “bırakmazsan elinden alacağım ve kaldıracağım”


Dumur diyalog 47 ve 50’deki o küçük tuvalet var ya evet orası “tehlikeli nesneleri kaldırma merkezi”.

Bir oyuncak ya da nesne kayıpsa garanti “kaldırılma” ültimatomu yerine getirilmiş ve ikameti belli bir süreliğine küçük tuvalete aldırılmıştır. Sorun yok. Bir şey kayıp mı evde, arayacağın ilk yer küçük tuvalet.
Lakin kaldırma yerini değiştirdin mi çok pis faka basıyorsun. İşin salaklık kısmı da bu.

Geçen gün tamircilik oynayacağız, bunun bir testeresi vardı, ara Allah ara, yok! Kayıp eşya bürosuna baktık tabii ilk iş! İndirdik hepsini yere, yok! Bu arada çok eskilerden kalma oyuncaklar bulduk, Arca’ya sürpriz oldu, nostalji yaptı. Sonra ne zamandır aradığım tırnak makası, demek tırnağını kesmek için diretmiş, tehlikeli diye almışım, buraya koymuşum. Sonra krem, deodorant, ilaçlar, allahım neler çıktı, testere yok! Diyorum ki öbürünü kullanalım, yok diyor illa o derginin verdiği olacak, hay ben o derginin taaa….

Aradan saatler geçti, hatta günler… Biz o kayıp eşya bürosundan çıkan onlarca oyuncakla günü bitirdik bir şekilde. Derken hiç beklemediğim bir anda… üst raftan çıktı.

Ulen benim boyum erişmiyor o rafa, ne ara koydum o testereyi? Ne zaman ve niye koydum ve olay nasıl gelişti. Kesseler, o testereyle beni kesseler hatırlamıyorum!


Hiç yorum yok: