24 Kasım 2014 Pazartesi

İlk öğretmenim

Benim ilk öğretmenim, Leman Hanım’dı.

Kulak hizasında aynı boy kesimli dümdüz simsiyah saçlarını hatırlıyorum, zarif bir hanımefendiydi.

Aslında kendisi annemin ilkokul öğretmeniydi. Emekli olduktan sonra İzmir’e taşınmıştı, oğlu, gelini ve torunlarıyla yaşıyordu. Akhisar’da hemen herkesler birbirinin akrabası olduğundan sanırım onlar da bizimkilerin çok uzaktan akrabasıydı. Sık sık akşam gezmelerine gider gelirdik. Arca kadar olduğumu tahmin ediyorum zira ilkokula başlamamış olduğuma eminim.


Tüm zarafetiyle bir köşede oturur, beni yanına çağırırdı. Elini öperdim, koltukta yanına ilişirdim. 

Bana sorular sorduğunu hatırlıyorum, gözlerimin ta içine bakardı, Atatürk’ü anlatırdı bana. İlkokula başladığımda bu törensel sohbetimiz, Leman Öğretmenimin okulum, öğretmenim, okulda öğrendiklerimle ilgili sorularıyla devam etti. Leman öğretmenimin de benim kadar bu sohbetlerden mutlu olduğunu hissederdim, emekli de olsa, çok ama çok ihtiyarlamış da olsa, öğretmenlik bazıları için asla vazgeçemediği bir tutku oluyor. 

Hele de Leman öğretmenim gibi Cumhuriyet öğretmenleri için…

O ev, benim için ayrı bir okul gibiydi. Leman Öğretmenimin torunları Uygar ve Fuat, benden hatta ablamdan bile büyüktü, bana satranç öğretmeye çalıştıklarını ve kafamın basmadığını hatırlıyorum. 

Şimdi mesela Arca da öğretmeye çalışıyor ve hala basmıyor:) Bazı insanlar bazı şeyleri öğrenemiyor.


Satranç oynamayı öğrenememiş olabilirim ama Leman öğretmenimin Atatürk hakkında öğrettiklerini hiç unutmadım, şimdi bir efsane gibi anlatılan Köy Enstitülerini unutmadığım gibi…

2 yorum:

Yasemin dedi ki...

Ahhh ellerinden öperim Leman öğretmenin o zaman..
Leman, ne şahane isim!

Unknown dedi ki...

Eski öğretmenler bambaşkaydı :(