11 Kasım 2014 Salı

Sinüzit, burun estetiği, tesadüfler ve daha niceleri

Akşam yemeği yedikten sonra bana bir üşüme gel, bir uyku çök! Sarındım şalıma uyuyakalmışım. En az bir saat. Arca öptü beni, sonra sıcaksın dedi ateşölçeri getirdi. Harbiden ateşim çıkmış.
Bugün doktora da sordum yav benim ateş bir haftada iki kere çıktı indi ne iş dedim, senin antibiyotikler leblebi mi dedim. Demedim yav geyik yapıyorum:) viral olabilirmiş. Ya başlayacağım viraline bilmem nene! Efendim benim sinüzit hafiflemiş, ki ben hiç öyle hissetmiyorum, artık üçüncü antibiyotik vermeyecekmiş. Oha! Vereydin bir de. Ama tomografi çekelim burunda cerrahi müdahale gerekebilir dedi. Gözlerim parladı. Hani şöyle burnu iki beden küçültüp de kaldırtabiliyor muyuz hazır işe girişmişken? Kırma küçültme yokmuş. Ay neyse ciddi değilim zaten. Haşmetli burnumu sevmesem de geçinip gidiyoruz. Karı kocalar birbirine benzermiş yıllar yıllar sonra, ben İlker'in burnuna benzeyenbir tane istiyorum mümkünse...
Sakız çiğnemeye de devammış. Yemin ederim çene kaslarım genç bir delikanlı olsaydı, şimdiye üçgen vücuttu!
Neyse lafı fazla uzatmayalım sinüzitin hafiflemesi şerefine bi' şükür patlatalım :) (28) saydım vallaha oturdum tüm yazıları okudum tek tek saydım.
Akşam uykusu beni feci cin etti, hem de gecenin bu saati. Ama var ya bu saatlerin tadı da bir başka oluyor. O televizyon denen aptal aleti kapatıyorum. Nasıl bir kafa mikicidir o! İlker ses yarışmasına bakıyordu. Komikti aslında ama bazı bölümler hep tekrar sanki...
Gerçi hayatımız da biraz öyle değil mi? Her günümüz bir dizinin tekrar bölümleri gibi. Ama bazen farklı bir şey oluyor, bir kitapta gülümseten bir satıra denk geliyorsun. Ya da bu akşam olduğu gibi "zeytin" türküsünün hikayesini okurken bir yarışmacının o anda o türküyü söyleyivermesi gibi bir tesadüfe hayret ediyorsun veya elinde telefon hızlı adımlarla yürürken biri adını sesleniyor ve iki dost bir bıcırıkla bir çay içiveriyorsun.
Öyle işte... Küçük tesadüfler, minik detaylar hayatımızdan hiç eksik olmasın e mi:) buraya da bir şükür not edelim... (29)
Gecenin bu saatinin dinginliğine de bir şükür iliştirirdim de abicim İlker resmen karşı kanepede horluyor! Sessizlik mi o da ne?!

4 yorum:

Yasemin dedi ki...

Geçmiş ola..
Gözlerin ne güzelmiş ya maşallah..

Duygu dedi ki...

Geçmiş olsun Yelizcim.. Sahi gözler için bi maşallah da benden gelsin, hiç dikkat etmemişim daha önce:)

okuyanguzel dedi ki...

Bu gözlerin güzelliği yeter de artar bence.. :)

Julide dedi ki...

Estetik değil de, deviasyonum için senelerdir burnumu kırmak istiyorlar.
Bir tanıdığın eşi oldu dün. Ben de birkaç soru sorup, Şubatta ameliyat olmayı planlıyorum.
Sinüziti çekip alıyorlar diye biliyordum ben. Çok basit bir operasyon diyorlardı 10 sene önce falan.
Estetik çok riskli, şu İrem diye bir şarkıcı var ya, çok sakil duruyor. Ayrıca bir arkadaşım yaptırmıştı, 3 sene sonra burnunun ucu düştü. Sonra ne yaptı bilmiyorum. Bence burnuna da şükretmelisin :) Hiç sakil durmuyor.