13 Ağustos 2011 Cumartesi

Garip takıntılarım var

Her seyahate bir dolu kitap ile giderim. Sanki hızlı okuma kursuna gitmişim de bir gecede kitap bitirebiliyormuşum gibi. Seyahat ne kadar uzunsa kitap kalabalığı o kadar fazladır. Hani kitapsız kalacağım da okuyacak bir şey bulamayacağım korkusu sarar her yanımı. O boşluk hissi çok fenadır.


Tuvalete giderken mutlaka yanımda okunacak bir şeyler olmalı, bulamazsam deterjanların kutularını okurum.

Her sabaha apartmandan çıkmadan önce mutlaka girişteki aynaya bakarım. Geçen pek bir şuh poz yapmışım aynada, derken kapıcı puhaha şeklinde gülmesini gizleyemedi. Basıldım resmen kendime bakarken.

Arabaya biner binmez mutlaka kilitlerim. Yüz metre bile gidecek olsam kemerimi takarım.

Yemekten önce ve sonra meyve yemem, hatta hemen hemen hiç meyve yemem.

Saçlarım genelde açıktır ama çantamda en az 6-7 adet toka bulunur, hemen her çeşidinden.

Dört tane ajanda ile yaşarım, yazmasam liste yapmazsam rahat duramam.

Bazı taktığım kıyafetlerim var, mesela 2007 yazında aldığım keten eteği hala giyiyorum, belden gerdiriyor haliyle ama dikişleri atasıya kadar giyeceğim muhtemelen.

Evin hep bir yerlerinde dekoratif tabaklarım olur. İçine fişler, kalemler, cımbız, son kullanılmış ilaçlar vs.. durur. O tabaklar asla boş durmaz.

Altı ayda bir evi altına üstüne getirir, torba torba gereksiz eşya atarım, veririm. Ama yine ev bir şekilde dolar.

Garip bir insanım, her insan kadar.

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Ohh bizden çok galiba , nasıl rahatladım anlatamam..
O bitmeyen eşyalar beni deli ediyor, dolaplar bir rahatlayamadı ...Şimdi çözümü dolap kapaklarını çıkarmakta buldum...Açık dolap kullanıyorum , gereksiz şeyler pek kalmadı içinde...
Eşim o tabakları çöp tenekesine döndürüyor...En son fiş fatura dosyası yaptım , dosyadan bir daha haber alınamadı ...
Gariplikler olmasa hayatın tadı olmaz herhalde :)

Oz dedi ki...

Ortak noktamiz çokmuş:) Bak canım ılham verdın bana. Bende yazayım tez zamanda, burada en çok Türkçe kitap alışverişini özlüyorum*yazık bana:)*

Operımmmm

yeliz dedi ki...

içimizdeki karnaval, bizim de güya bir kutumuz var ama o kutu nerde bilmiyorum

yeliz dedi ki...

olsun özlemcim gün gelecek kanadada da kitapçılardan çıkmayacaksın önce bir alış da:)