5 Mart 2012 Pazartesi

Var mı tanıdık bir exorcist* ?

Cuma çok keyifli geçti, balonları şişirdik, kendi çapımızda bir parti havası yarattık evde. Sonra annemler geldi, hem ablamların hem kendilerinin hediyelerini getirdiler. Arca pek tabii eğlencenin dibine vurdu. Gece kaşıntılar ateş biraz silkeledi. Cumartesi fazla koşup oynamasın diye film izledik birlikte. Ice Age yeni favorimiz. Arca piyasada yokken izlemiş bayılmıştık, onunla izlemesi daha eğlenceli. Kaşıntılar tavan yaptı. O kaşınmayı önleyici krem pek işe yaramıyor bence. Hatta rahatlasın diye duşa soktum, daha iyi geldi sanki.

Öğle uykusundan uyanıp kustu. Öksürük tetikledi kanımca. Sonra keyfi iyiydi hatta yemek yedi, bana “sen dışarı çık, gözlük al” dedi. Yamulan numaralı gözlüklerimi yenilemem gerektiğini İlker’e söylerken duymuş olacak, hiç kaçırmamış. Ben de keyifle attım kendimi Güzelyalı’ya, gözlük, peynir, derken kasap, fırın… "İyi geldi, oh be!" derken İlker aradı, “Arca pek keyifsiz, fazla oyalanma” dedi. Acele döndüm. Ben yokken bir daha kusmuş. Arca’yı hiç o kadar bitkin görmemiştim. İstediği gibi birkaç çatal spagetti yedi, biraz kendine geldi. Ateş ise yüksek seyretti.

Pazar günü İlker’in akşamüzerine kadar çalışması tuz biber ekti. Bütün gün tabiri caizse birbirimizden nefret ettik. Ben bağırdım, o bağırdı. O inat etti, ben kızdım. İçimden onunla oynamak gelmedi, zaten halim de kalmadı. Mümkün mertebe ayrı odalarda takılmaya gayret ettim.

Sadece annemin burada bahsettiği o etkenlerin tamamı negatifti, umut yoktu kısacası.
Final süperdi… Nefis bir akşam yemeği hazırladım. Arca’nın en sevdiğinden. Etleri ağzında tutma oyunu oynamaya karar verdi cüce. Saati getirip kurdum. “Yarım saat içinde etler bitecek, bitmezse, akşam film yok, çikolata yok.”

Gözünü gözüme dikti ve “sus, sesini duymak istemiyorum” diye tısladı. Sesinde ve gözlerinde ve de ifadesinde kendimi gördüm, dehşete düştüm. “ne dedin?” diye kekelerken ben, o önceden kaydetmiş olduğu replikleri sıralıyordu. Sanki Arca’ya Yeliz dublaj yapıyordu: “yemek bitecek yoksa film yok, çikolata yok”. Gözlerim büyüdü, o sakin ama aynı benim ses tonumda ve ifadelerimle tekrar ediyor sözlerimi.

Anladım ki, - güya – "sonuçları açıklıyorum, seçimi ona bırakıyorum" diye bıkbıklarken aslında laf cambazlığı yapıyormuşum. Düpedüz çocuğu tehdit ediyormuşum. Arca’nın içine despot Yeliz kaçmış gibiydi, daha fenası o despot Yeliz bildiğin “içine şeytan kaçmış” etkisi yapıyordu küçücük çocuğa.

Önce benim içimdeki şeytanı çıkaracak bir exorcist*’e ihtiyacım var, acilen!

* : dua okuyarak kötü ruhları kovan kişi.

11 yorum:

zero dedi ki...

Şimdi sen böyle yazıların üzerine hep bu şekilde tatlılık fışkıran fotolar koydukça kendine yandaş bulman zor Yelizcim:) hani senin yanında olayım, velede çemkireyim diyorum ama fotoya bakınca yapamıyorum:)

Kuzuya çok geçmişler olsun bu arada. kıyamam ben ona...

Fikriye Filtresiz dedi ki...

Bak böyle yazıyoruz falan ya bazıları ciddiye alıyor ha, geçen biri "evlatlık ver de kurtul yazmış", elbet kendisini şeytan çarpmışa çevirirdim ama sanalda elin kolun bağlanıyor. Hayır o bişey değil sosyal hizmetleri arıycak şikayet edecek falan kapımızı dayanacak adamlar:))

bu arada ekrandan su çiçeği geçer mi ya, sanırım Arın'da da başlıyor. Dehşet içindeyim!!

Sadece anne.. dedi ki...

Yeliz'cim çok çok geçmiş olsun:(( Sık dişini bu da bitsin arkası bahar.. :)

yeliz dedi ki...

zerencim ben de özellikle koyuyorum fotoları, "manyak bunun oğlan" demesinler diye:))

yeliz dedi ki...

alışveriş danışmanım ciddi misin? yuh dedim artık. yok ama insanlar bayılır ekran karşısında dikte etmeye. Onların espri anlayışı yok azizim, he de geç...
var ya su çiçeği cidden salgın, bursada da varmış, aman diyim.
su çiçeğini bilmem ama kaşıntı geçiyor, bütün hafta sonu kaşındım:)

yeliz dedi ki...

sağol sadece annem inşallah geçecek:(

Adsız dedi ki...

oyyy kıyamam ya çok çok geçmiş olsun...[hafta sonu bir iki baktım bloga arcadan haberler var mı diye yoktu]
evet ya bu çocuklar herseyi bire bir kapıyorlar benim oğlanda gecen gün dişlerini kısarak sinirleniyorum ama offf deyince bende paniğe kapıldım:)) valla ben bildiğin tehdit ediyorum evet tehdit çaresizlerin başvurduğu bir yöntemse ben çaresizim kardeşim:(

Adsız dedi ki...

bu arada adımı yazmayı unutmuşum imza elif hangi elif derseniz erzurumda olan:)

nil dedi ki...

hahaaa evlatlık ver kurtul çok iyiymiş:))))))Allahım bunu yazan ciddi yazdıysa akıl fikir ver, espriyse günün esprisi seçtim, komik yorum:)))

seni içindeki şeytanla seviyorum:)))

alev ertürk dedi ki...

yelizcim bu fotoyu koyarak yanına yandaş falan bulamazsın baştan söleyim,şunun masumluğuna baksana yerim onu ben inşallah bir an önce düzelir tatlı kuzu,,,
çok geçmiş olsun ...

ÇokBilmiş dedi ki...

kaşıntıya karşı lavanta yağı denemek ister misin? Sinek ısırığına bile iyi geliyor. Bir de gül suyu püskürtürüm ben cildi rahatlatmak için.
Çok geçmiş olsun. Sen işe gittiğinde Arca'ya kim bakıyor?

O şeytan herkesin içine kaçıyor. Kimisi fark ediyor, kimisi fark bile edemiyor.