Bu bloğa bir kere daha teşekkür edebilir miyim? Edebilirim
tabii ki, burası benim bloğum ne istersem yaparım! Bugünkü blog şükürümüz adsız
okuyucuya gelsin. Arkadaş siz benim içimi mi okuyorsunuz?
Arca üzerini çok açıyor. Gecenin belli bir saatine kadar
terlemesin diye hala ince pike örtüyorum, sabaha karşı da yorgan. Ama işte
bazen dün gece olduğu gibi uyanamıyorum gece ve Arca döt baş açık yatıyor
saatlerce. Tamam ev sıcak ama “yatanın üzerine kar yağar” şeklinde çok mühim
bir anneanne sözü var bizim evde. O üst örtülecek! Neyse sabah bunu görünce
sinirim zıpladı tabii. Ne yapsam da çare bulsam derken mail kutuma bir blog
yorumu düşmüş sabah okudum, yeminle elim ayağım titredi. Yok ben artık inandım,
biz bu blogda birbirimize fazlaca dokunuyoruz, artık telepatik anlaşmaya
başladık. Sevgili adsız okuyucunun yorumu için tıklayınız efem, son yorum:)
Her yerden arkadaşlarıma… İlker benim çok sayıda insan
tanımamı garipsiyor, ona göre birkaç dost kafi… Bense etrafımda insanlar
seviyorum, bana o kadar iyi geliyorlar ki… Bak şu Sunayla arkadaşlığımızı ve
ameliyat haberini verdim, onlarca doktor tavsiyesi geldi. Şükürler olsun
pozitif enerjilerinize…
Idefix’e şükretmiştim ama bir de bu vesileyle twitter’a
şükredelim, sosyal medyaya… Sanal kitap fuarı yapacak mısınız diyorsun mesela,
twitter’dan hop anında cevap : EVET 21 kasım – 2 aralık tarihleri arası
yapacağız! (Siz de bu haberi verdiğim için bana şükredin, e mi:P) Sosyal medya
bu kadar önemli olmasaydı, biz her gün beklerdik bugün mü yarın mı diye… Hadi
bakalım indirimi bol, kampanyaları bereketli sanal fuarlar olsun, aminn…
Bloga bir şükür daha var yavrum, güzel etkinlikler için… Bu
blog olmasa İGG’nin etkinlikler direktörü Ceren Oluz bana ulaşmaz, etkinliği
haber etmez, ne zamandır bir araya gelmek istediğim kişilerle kaynaşmamız
sağlanamazdı. Yeni projeler bile konuştuk…
Proje demişken… Yeni bir tane daha var, ama biraz
şekillensin de öyle anlatayım. Sadece bugün sürekli bir şeylerin peşinde olmak,
meşgul olmak, bir şeylerle uğraşmaktan ne kadar heyecanlandığımı fark ettim.
Karşıma hep böyle şeyler çıksın, e mi : )
Bak kafadan 5 şükür vesilesi daha bir çırpıda çıkıverdi…
Daha yazacaktım ama çay molamın sonuna geldim, işim çok. Ha unutturmayın acayip bir çay önereceğim,
önermekle de kalmayacağım tarifi bana verenlere fena halde şükredeceğim…
Şükürde hızlı çekim post sonrası #37'ye ulaşmış bulunmaktayız sayın seyirciler...
Kaldı 43...
4 yorum:
Yeliz yollarımızın keşismiş olmasına şükredebilir miyim :) Yeminle doğru diyorum...
Şükretmek için çok sebep var etrafimızda.Sosyal medya da nasıl kolaylaştırıyor hayatı :)
O adsız annenin yorumunu ben de uyguluyorum, yazın pike ile, kışın battaniye ile :) Eşim bana deliymişim gibi bakıyordu ama anneler anlıyor işte birbirini :)
Senin vesilenle ben de şükretmiş oldum ben de :))
Yorum Gönder