Sonuçta ben çalışan anneyim, bunu öncelikle benim kabullenmem ve doğal karşılamam lazım ki Arcaya da aynı elektriği verebileyim. O da - aklı ermeye başladığında - umuyorum bunu doğal karşılayacak. Nasıl babası sabah gidip akşam geliyor, annesi de öyle olacak. Haftasonlarımız, akşamlarımız, tatillerimiz hep birlikte geçecek. Yeni becerilerine gelişimlerine tanık olacağım, belki sürekli evde olduğumda farkedemeyeceğim güzelliklere "kaliteli zamanlarda" daha çok dikkat edeceğim. Bu haftasonu olduğu gibi...
Efendim bu hafta Romanyadan bebekli misafirlerimiz geliyor. Umut benim üniversiteden sınıf arkadaşım, İlkerin de kankası, hem kız hem erkek tarafı yani:) Senelerce yurtdışı şantiyelerinde çalıştıktan sonra Romanyaya kök saldı, bir güzel evlendi, bir de bebek yaptı. Deniz Arcadan 2 ay küçük, Arca abi bebek yani. Kendimizce program yaptık, çarşamba temizlik için yardımcımız gelecek ama öncesinde çarşaflar, çamaşırlar hep halolmalı yoksa zor. Hem iş yapalım hem de dolu dolu haftasonu geçirelim dedik ve Arcayla güzel bir program yaptık.
Cumartesi 8 gibi emdikten sonra sahile indik, anne tost çay kahvaltısını yaparken Arca pusette uyudu, sonra birlikte yürüyüş yaptık. Taze yaz sabahının tadına doyum olmuyor, cümle İzmir sayfiyeye taşındığından tek tük arabalar caddelerde, esnaf yeni yeni dükkanının önünü temizliyor, dinginlik, yavaşlık, sakinlik hüküm sürüyor. 11 öğünü için eve kaçtık, bir güzel oyunlar oynadık, yeni keşifler yaptık. Evet Arca cücesi oyun halısında artık sadece sırt üstü yatmıyor, hatta hiç yatmıyor, sürekli fır fır dönüyor.
Yorulup da uyuyakalınca ben de ütüleri bitirdim. Sonra İlker geldi, Jokere gittik. Arca için mama sandalyesi ısmarlamıştık, Tuğçenin önerdiği, Durununkinden ama henüz gelmemiş, sadece Polly modeli vardı. Arcayı oturttuk, önüne çatal kaşık koyduk, bardaklara saldırdı, galiba mama sandalyesinde duracak, umarım sıkılmaz.
Farkettik ki artık bizim Arca anakucağına sığmıyor. Biz de pusetinin kendi oturağını kullanmaya karar verdik. Pazar alışveriş için Foruma gittiğimizde denedik, acayip rahat etti, zavallı bebişimi boşuna iki büklüm ana kucağında taşıyormuşuz:)
Bu otururken....
bu da yatarken.... hatta bir güzel uyudu düdük:)
biraz da 6. ayımıza ait notlar...
- herşeyi ama herşeyi kemiriyoruz. Oyun halımızda fır fır dönmekle kalmıyoruz, sağını solunu dişliyoruz.
- Ayrıca memeleri de dişliyoruz, özellikle de karnımız doyunca memeler dişlik oluyor.
- Yemeklere saldırıyoruz. Anne ile babaya yemek haram bu aralar.
- Oyun çocuğu olduk, illa ki kuduralım istiyoruz. İlkerle yastık savaşı bile yapıyorlar.
- Emmeyle işi bitti mi, hemen kahkahalara başlıyoruz.
- Banyo delisiyiz. dolu küvetine oturtunca her taraf su oluncaya kadar şap şup oynuyoruz.
- Arada anne diyor gibi ama bence bana öyle geliyor.
- Yalnız kalmaya tahammülümüz hiç yok, illa ki birileri etrafta olacak.
- Eve geldiğimde arkası kapıya dönük bile olsa sesimi duyduğunda çıldırıyor.
- Acıkınca kulaklarıma kadar kemiriyor, hatta öyle kuvvetlendi ki nerdeyse beni devirecek.
- Eğer karşısında yüzünü asıyorsan güldürünceye kadar gülümsüyor.
- Hala desteksiz oturamıyoruz ve emeklemeye dair hiçbir sinyal yok, bizimki epey hımbıl olacak gibi:)
......
böyle böyle büyüyoruzzz.....