Az kalsın rafa kalkıyordu. Bu aralar aslında hiç öyle Ayşe Kulin filan okuyasım yoktu.
"Yüzyıllık yalnızlık"tan birkaç sayfa okumuştum bile.
Başarmış birilerinin hayat hikayesine ihtiyaç duyduğumda başucumdaki yerini almıştı. Bir de ihtiyaç duyulan kolay okunacak bir kitapsa seçimin Ayşe Kulin olması çok normal.
Önceden "Veda"yı da "Umut"u da okumuştum. Karakterlere aşinayım kısacası.
Ancak ne yalan söyleyeyim, Ayşeciğin o bebek zamanları beni hikayeye hiç bağlamadı önceleri. Zaten tanıdığım o karaketerlerin arasında bir bebekten dinlemek olayları... İlk elli sayfanın sonunda yaz aylarında okunmak üzere tekrar bir raf tehlikesi atlattı "Hayat".
Derken çocukluğunun çocukluğuma yakın temasları, DP - CHP analizleri başladıkça iyice sardı sarmaladı.
Pazar öğlen ateş nöbetinde, Arca'nın tam da uyku saatinde iki fincan kahve... Biri bilgisayar başında işine gömülen İlker'in önüne, diğeri "Hayat"ı okumak için koltuğa kıvrılacak Yeliz'in sehpasına yerleşmeden hemen önce birlikte bir hatıra fotoğrafı çektirdiler. Meğer bu son birlikteleriymiş, zira biri Yeliz'in sakarlığına kurban gitti.
Bu arada Ayşe Kulin'in hemen her kitabını okudum ama belki de ilk olduğundandır bilinmez, "Adı: Aylin"i hiçbirine değişmem. Neredeyse çocuktum... Hey gidi...
3 yorum:
Şu an elimde okumayın dediğin :P küçük mucizeler dükkanı ve hayat var. İkisini de okuyacağım,ama anlaşıldı ilk Hayat'a başlayacağım.
Adı Aylin'i unutamıyanlardanım :)
Adi aylin: lisedeydim sanirim lise son, ertesi gun tarih sinavim var ama adi aylin oyle sardi ki, sinava girdim elimde hala kitap, hoca ben kopya cekiyorum sandi bir bakti adi aylin. kitabi aldi inceledi kopya falan yok:) tadi damagimda bir kitapti, zaman zaman anneevinde hala okurum:)
Yorum Gönder