25 Ağustos 2015 Salı
Ev, tatil, yaz
21 Ağustos 2015 Cuma
Belki de...
20 Ağustos 2015 Perşembe
Tea & Pot artık online satışta!
Enfes çayları, zevkli bir atmosferde, keyifli sunumlarla misafirlerine ikram ediyorlardı.
Derken büyüdüler, çaylarını, tecrübelerini daha geniş bir platforma yaymaya karar verdiler.
Ve şimdi çay workshoplarıyla, toptan satışlarıyla ve daha da iyisi bir tıkla elimizin altındalar:
teapot.com.tr :)
Bu arada ben de en çok sevdiklerimi yazayım, ne tavsiye edersin diyenler olabilir:
Milk Oolong: Ödem attırıcı olarak Nihan tavsiye etmişti, kokusu bir garip geldi, küçük bir numune almıştım ama tadı nefis. Müthiş faydalıymış. Gerçi bütün çaylar faydalı:)
Detoks: İlker bile öle bayıla içiyor, nefis bir karışım, diyet döneminde çok işe yarıyor.
Noel çayı: Kışın seviyorum, tam da soğuk havalara göre bir çay.
Meditasyon çayı: Regl dönemi öncesi kurt kadına dönüşen ben bir fincan meditasyon çayı ile pamuk kıvamına geliyorum:)
Teapot karışımı: Hah işte bu nefis bi'şey! Hatta sinirli bi'şey! Beyaz çay var içinde ve daha neler neler... nefis. Bak ben bundan her gün içiyorum, hem de günde birkaç defa demlemek için aynı çayı kullanabiliyorsunuz.
18 Ağustos 2015 Salı
Kitap yorumu: Renklerden Moru
12 Ağustos 2015 Çarşamba
Dumur diyalog #146
A: Uçak nereye gidiyor acaba?
Y: Bilmem belki çok uzaklara gidiyordur
A: Holibuda gidiyordur belki?!
Y: Holibud neresi annecim?
A: aa bilmiyor musun?! Amerika'nın bir ilçesi
-------------------
O, "oreo yemek istiyorum" diyor, ben "daha yeni sofradan kalktın, doymadıysan yemek ye, oreo yok!" diyorum. O "televizyon izleyeceğim" diyor, ben "Deniz gelmiş, oynayın televizyon izlemek yok" diyorum. Didişiyoruz.
Sonunda patlıyor!
A: aaa ne istesem yapmıyorsun, biz böyle nasıl aynı evde yaşayabiliriz, söyler misin?!
Y: ayrı evlerde mi yaşayalım?
A: e gideyim ben Poyrazlarda, Denizlerde filan yaşayayım!
--------------------
Babaannesi ameliyat oldu ya, sürekli yatıyor ve kitap okuyor, kendisine tabii ki kitaplığımın nadide parçalarından ödünç veriyorum. Sonra da konuşuyoruz kitaplar hakkında.
Y: Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan kitabını da oku, Kürk Mantolu Madonna'yı sevdiysen, o da çok güzel. Bir de bende öykü kitabı var, vereyim mi?
B: Verme, öykü sevmiyorum
Y: ben de pek sevmiyorum.
Biz Arca'yı lego yapıyor sanıyorduk, meğer bizi dinliyormuş:
A: Hmm bakıyorum da siz ikiniz aynı şeylerden hoşlanıyorsunuz.
---------------------
Babaannesi cüceye kız tavlası öğretmiş, erkek tavlası da öğreteceğini söylüyor,
Arca'nın cevabı: "vayy babaanne, sen sürprizlerle dolu bir babaannesin!"
11 Ağustos 2015 Salı
Yas
10 Ağustos 2015 Pazartesi
Yeni başlayanlar için 15 maddede yazlıkçılık rehberi
9 Ağustos 2015 Pazar
An itibariyle...
4 Ağustos 2015 Salı
Ebeveyn eğitim kitapları gerekli!
Ebeveyn eğitim kitapları gerekli mi?
3 Ağustos 2015 Pazartesi
Sandık
29 Temmuz 2015 Çarşamba
kısa #7
Ve oyuncaklar da sadeleşmeden nasibini alır...
İşin şakası bir yana, Marie Kondo bahsetmemiş ama oyuncak ciddi bir mesele. Marie Kondo yazmadıysa da siz "Daha sade bir hayat" kitabını okuyun, (ya da benim kitap hakkındaki uzun yazımı okuyun:P) bakın görün evi oyuncaklardan yana sadeleştirirken nasıl da cesaretiniz yerine gelecek.
Sadeleşme dedin mi bacım elini korkak alıştırmayacaksın.
24 Temmuz 2015 Cuma
Çeşme’de hayatta kalma rehberi
22 Temmuz 2015 Çarşamba
Marie Kondo ile "hayatı sadeleştirmek için derle topla rahatla"
Çocuklar öldü ama hadi biz sistem geyiği çevirelim. Kitap yorumu: Çi
Çocuklar öldü.
Çok sayıda genç insan öldü.
Gülümseyen, geleceğe umutla bakan, içinde sadece umut olan çocuklar öldürüldü.
Allah biliyor ya, ne için Suruç'a gitmişler, alt kimlikleri ne imiş, isimleri ne imiş, umrumda değil. Ben o fotoğraf karelerinden gülümseyen gözlerin artık olmadığını biliyorum, bu da yeter, yetmez mi?
İyi o halde sizi klavye başında sosyal medya makaleleri derlemesi, farkındalık curcunasına buyur edelim: Çi.
20 Temmuz 2015 Pazartesi
Süper kadın... mı acaba?
14 Temmuz 2015 Salı
Yaptığın anana, öğrendiğin karına
13 Temmuz 2015 Pazartesi
Bizim evin halleri, tatil ve diğerleri
9 Temmuz 2015 Perşembe
Dumur diyalog #145
7 Temmuz 2015 Salı
Herkes köşe yazarı olabilir
6 Temmuz 2015 Pazartesi
Küçük siyah elbise
2 Temmuz 2015 Perşembe
Cesur Yeni Dünya
29 Haziran 2015 Pazartesi
Sadeleşmek mi? Sanata, sanatçıya ihanet mi?
24 Haziran 2015 Çarşamba
Kıskançlıktan ağladığın oldu mu?
22 Haziran 2015 Pazartesi
Kurtlarla Koşan Kadınlar : Veda
19 Haziran 2015 Cuma
Yaz
16 Haziran 2015 Salı
Biraz müsaade
12 Haziran 2015 Cuma
Firar, Alice Munro
10 Haziran 2015 Çarşamba
İyi bi’ şeyler… Komik bi’ şeyler
9 Haziran 2015 Salı
Dumur diyalog #144
Y: Arca bu Angry birds'lü olan t-shirt'ü giy istersen.
A: Onu okulda giymeyi tercih ediyorum.
............
A: Okulda üç kız bana aşık
İ: nereden biliyorsun?
A: Kendileri söyledi. Aslında neredeyse dört oluyordu biliyor musun babam?
..............
8 Haziran 2015 Pazartesi
Seçim sonrası zihin durumum : Karışık
3 Haziran 2015 Çarşamba
Çocuğunuz ekran bağımlısı mı?
2 Haziran 2015 Salı
Tüm zamanların en sevdiğim kitapları
31 Mayıs 2015 Pazar
Hafta sonu
30 Mayıs 2015 Cumartesi
Gezi
28 Mayıs 2015 Perşembe
Parfümün dansı
25 Mayıs 2015 Pazartesi
kısa #6
Arkamı dönüp, "iyi ama sen otobüsle gidip geliyorsun, n'aber!" diyecektim ki, sustum. Yoksa bile bugün yarın kredi çekip araba almayı planlıyordur kesin. O zaman da benzine ha boyna zam gelip durduğunda "ben zaten hep 50 tl'lik alıyorum" diyen malların arasına karışacak, boş ver!
Sabah sabah ne uğraşacağım, kitabıma döndüm. Ama aklımdan iki şey geçti:
23 Mayıs 2015 Cumartesi
Öfke
Çok yoğun, çok yorgun bir haftaydı. Eş zamanlı birçok işle ilgilenmek tek bir işe konsantre olmaya çalışmaktan daha fazla yoruyor insanı. Arca ile piyano dersinden geldik, ipad oynamak istedi ben de makinaya çamaşır atıp bir kahve koydum kendime. Ne yapacağımı da bilmiyorum ha… Kitap mı okusam sosyal medyaya mı baksam… Okuma köşesindeki koltuğa yayılınca yanımdaki sehpada kitapları gördüm. Geçen akşam geç gelmiştim, atıvermişim sehpaya.
Bu aralar multi tasking eğilimim kitaplara da geçmiş olacak, aynı zamanda birkaçını birden okuyorum. Gece yatmadan önce birkaç sayfa "Etkili insanların yedi alışkanlığı", sabah ve akşam yolda "Parfümün dansı", bu ikinci okuyuşum, kulübe seçildi, tekrar okumalı. Geçen hafta bitirdiğim ama içine aldığım notları bloga aktarmak istediğim için hala kaldırmadığım göt biti gibi yanımdan ayırmadığım "Öfke dansı" ve "Kurtlarla koşan kadınlar"…
20 Mayıs 2015 Çarşamba
Ödev
Anneler ikiye ayrılır:
1. Eli faaliyete yatkın olanlar
2. Olmayanlar
Olmayanlar da ikiye ayrılır:
1. Beceremediğini kabul edip yaptıracak birini tahsis edebilenler
2. Beceremediğini kabul etmeyip, kendi becerisinin çok üzerinde bir şeyler yapmaya kasan, yapmaya kasarken küfreden, çocuğa ve kendine günü zehir eden, hem çocuk katkı yapsın diye uğraşan hem de beceremedikçe stres olan….
Ben ikinci türdenim.
Kısa #5: Astroloji
18 Mayıs 2015 Pazartesi
Dumur diyalog #143
Y: N'oldu yav?!
A: Yarışta benim arabanın yağı bitti 42000 yapmam lazım yapamıyorum, anlıyor musun?!
........
Arkadaşlarla dışarıda yemekteyiz, ben bir şeyler anlatıyorum tam, cüce yanımda bitiyor, tuvalet, iyi gidip geliyoruz. Ben yine birine bir şeyler anlatıyorum. Cüce yine dibimde tuvalet, aaa inadına mı yapıyorsun diye carladım çocuğa. Ay meğer bu defa kakaymış, utandım tabii. Kabinde konuşuyoruz, özür diledim.
A: AAAA senin gibi tatlı bir anne affedilmez mi hiç?
16 Mayıs 2015 Cumartesi
Havlu atıyorum!
#2015tehareket miş! Peh hareket senin neyine lan! Sen daha önünü göremiyorsun!
Tam motive olmuşum, hemen her akşam egzersiz yapıyorum, bam! Ofiste merdivenlerden düştüm. Döt baş morardı. Tamam olabilir, dedik, hatta ucuz atlattık dedik, geçtik.
15 Mayıs 2015 Cuma
Sevgi Kraliçesi
14 Mayıs 2015 Perşembe
"Arca oğlum senin annen bir salaktı!" Vol.21
Hani artık seriye devam etmiyorsam, yazmıyorsam, Arca okumayı öğrendi beridir, okuyacak diye tırsmam. Bir anne olarak evladımın gözündeki imajı piç etmeye ben de dahil kimsenin hakkı yok, diye düşünüyordum. Ama artık dayanamayacağım, biriktirip biriktirip yazacağım, içim şişiyor yav!
11 Mayıs 2015 Pazartesi
kısa #4 : pis sakal
Bıktım yav yeminle sakallı erkek görmekten bıktım! Hadi bir muhteşem yüzyıl fırtınası esti, bir trend vukku buldu, anladık. Anlamadık da anlayış gösterdik diyelim. Yahu muhteşem yüzyıl biteli yüzyıl oldu, oyuncular sakalları kesti, başka yapımlarda rol almaya başladılar bile, şu sakal modası bir bitmedi.
Fırtına, ölmek, hediye vs...
9 Mayıs 2015 Cumartesi
Günler günlerin ardından...
Neyse ki, an itibariyle işi yoktu ve spor yapmak ile blog yazmak arasında kalmıştı da bilgisayarın başına bu defa yazmak için oturabilmişti. Spor demişken, yar bana bir motivasyon diyorum!! Bitti ulan şevkim, nerede o canavar Yeliz, nerede o speedy gonzales? Yine bana kalori yine bana pırtlak göbek yine bana dar pantolonlar düştü eyvah!
Cıvıtmaya müsaitim bilmem fark ediliyor mu? Spor yapmadın da ne yaptın diye soracak olursan, vallahi bacım anlatırım ama zamanını da çok pis alırım haberin ola, sonra darılmaca gücenmece yok.
6 Mayıs 2015 Çarşamba
#2015te15yenikeşif & #2015teArcaile15ilk : 1. Uluslararası Urla Enginar Festivali
Bazen işte böyle iç içe geçebiliyorlar, oluyor yani yoksa ikişer ikişer atlamak değil mesele:)
İlker bu aralar çok yoğun. Zaten cumartesi ve bayramlarda çalışıyordu, artık pazarlara da sarkmaya başladı işler. Neyse ki müdahil oluveriyoruz ana oğul:)
Bu hafta müthiş şanslıydık, İlker'in Urla'daki şantiyesinde işi çıktı. Hemen sarktık, biz de Urla'da gezeriz diye atladık. Şansımıza Urla'da da Enginar Festivali olmasın mı? Yeayyy... Ama sadece bana yeayyyy.. Zira bizim oğlan enginar yemiyor, zevksiz. Mis gibi enginar yav...
5 Mayıs 2015 Salı
Hıdrellez
1 Mayıs 2015 Cuma
37 kararları
Nisana yakışmayan bir ayaz vardı o gün. Otobüsten indim, metroya resmen koştum. Gösterge paneli 3 dakika diyor, 3 dakika sonra tren gelecek. Ama var ya titriyorum, hatta yerimde sabit duramıyorum. Ufak ufak ısınma hareketleri. Brrrr…. Derken gözüme rayların hemen yanında, ray yoluna döşenmiş çakıl taşlarının arasından fışkıran nefis bir bitki ilişti. Öyle ayrık otu filan değil, geniş koyu yeşil yapraklı "bak nasıl da çıktım çakılların arasından bak nasıl da direniyorum ayaza" der gibi mağrur bir duruşu olan bir bitki. Gülümsedim, yanı başımdaki istasyon sakinlerinin yan gözle beni süzmesine bakarsan, ufak bir kahkaha atmış olabilirim. Bauba yakınlarda mıydı yoksa? Yoksa Demetrenin kızına kavuşmasını mı kutluyorduk? Nitekim o günden sonra şehre bahar geldi, çöreklendi.
Baharı en çok baharda doğanlar sever bence. Mimozaları herkes sever de, en çok bahar çocukları uzun uzun seyreder. Bahar çocukları, serin esen rüzgarı, ara sıra yağan yağmuru, yürürken burnuna takılıveren ful kokularını sever, ama en çok baharı sever.
İlker her ne kadar 38 olduğumuzu (insanın aynı yaşta kocası olması kadar kötü bir şey olamaz:P) iddia etse de, ben 1 Mayıs 2015’ten 1 Mayıs 1978’i çıkarıyorum ve 37 buluyorum.
30 Nisan 2015 Perşembe
#kısa 3 : izin istiyoruz. İZİN VERMİYORUM!
Kampanyalarından haberdar olmaya devam etmek istersem 8364827 noya evet istemezsem hayır yazacakmışım. Daha fenası listelerinde bulunmaktaymışım, hemen bilmem ne linkine ışınlanıp istemiyor gibi hissetmemde kendimi suçlu hissediyorsam EVET'i tıklayacakmışım. (evet aynen kelime oyunu)
29 Nisan 2015 Çarşamba
Ev hediyesi listesi
"anneden babadan bıkılır mı hiç?!”
Bu hafta sonu Arca ile anne-çocuk baş başa geçirdik.
İlker zaten cumartesi çalışıyor, sabahtan piyano dersi, oradan kitap fuarı, akşama misafir gelecek diye çok sallanmadan eve döndük. Akşam plan varsa, Arca öğlen uyur. tabii ben de:) (nasıl olsa yemekler muhteremden) fena alıştım öğle uykusuna yaşlanıyor muyum ne:)
Pazar da tam deniz-balık havası olunca İlker’e hadi git, dedim. Normalde hep beraber gidecektik ama benim çalışmam lazımdı, evi biraz organize etmem lazımdı, biraz da Arca’nın yorgun ve yoğun cumartesi akşamından sonra dinlenmesi lazımdı, derken vazgeçtik. İlker gönlünce bir Pazar yaşadı. Biz de…
27 Nisan 2015 Pazartesi
Paylaşmak mı, tüketime özendirmek mi?
24 Nisan 2015 Cuma
Sporun çocuk gelişimindeki önemi
22 Nisan 2015 Çarşamba
Sizin çocuğun zekası ne tür?
Dumur diyalog #142
21 Nisan 2015 Salı
Analık üzerine saçmalamalar - Good is enough? Enough is good?
Geçtiğimiz haftalarda İlker’in çocukluk arkadaşı ile sevgilisi bize geldiler. Zeynepler de bizdeydi, maç izlenecek, İlkerin içlerini elcağızlarıyla hazırladığı nefis pideler mideye indirilecekti. İndirildi, üzerine biralar şaraplar açıldı, sohbet derinleşti. Biz ilişkilerini evliliğe dönüştürme yolundaki çiftle aile, çocuk, annelik babalık mevzularını irdelerken, Arca ve anne-babasından sonra en bi’ çok sevdiği kişi olan Poyraz kudurukluklarıyla aile planlamasına katkıda bulunmakta olduklarının farkında bile değillerdi.
20 Nisan 2015 Pazartesi
Okul kararını verdik: Hangisi daha iyi değil, hangisi daha uygun?
Ulan ben bu düzene nasıl direneceğim!
15 Nisan 2015 Çarşamba
Dumur diyalog #141
14 Nisan 2015 Salı
Diri fücudumdaki tüm kaslar acıyorsa da bırakacak değiliz!
13 Nisan 2015 Pazartesi
Fellini mi izleyeceğim sandınız? #2015te15film
Zaten Fellini için İlker hala yeterli olgunluğa ulaşamadığımızı iddia ettiğinden o koleksiyona dokunmak zinhar yasak! Bir an evvel Fellini olgunluğuna erişsek diyorum (Acun’un yarışmalarını izleyerek nasıl erişeceksek?), DVD player’ların ve DVD’lerin sonu VHS videolar gibi olacak, biz izleyemediğimizle kalacağız bu gidişle.
Neyse…
Bizim evin okumazmuhteremi çok iyi bir edebiyat izleyicisi olduğu için arşivimizin büyük çoğunluğu edebiyat uyarlamalarıdır. Ama bir kitabı okumadan önce mümkünse filmi izlenmeli. Daha doğrusu bir eser ya okunmalı ya izlenmeli. Bugüne kadar henüz okuyup üzerine izlediğim filmini beğendiğim bir eserle karşılaşmadım. (Aynı anlama gelen en az beş cümle kurma konusundaki manasız çabama burada bir alkış deyip geçiyorum.) Diğer taraftan önce filmini izlediysem de o kitabı okumuyorum. Niye? Bilmiyorum vallahi, yani zaman kaybı olarak mı görüyorum, artık sükut-u hayal içinde kalırım mı diyorum bilmiyorum.
Bugün #2015tehareket için ne yaptın?
Pazardan 5 tl'ye "keep calm and workout" t-shirt'ü satın aldım:)
Veeee evdeki oğlanların yoğun muhalefetine rağmen -pek sakin kalamasam da:/ - 30 dakika work out baby:))
Body toning workout video için https://youtu.be/uNrqrk2xcAo
Night night:))
10 Nisan 2015 Cuma
Spora spiritüel yaklaşımda motivasyon tekniklerine giriş
9 Nisan 2015 Perşembe
KÜTÜPHANEDEKİ ASLAN İLE AKTİF OKUMA
8 Nisan 2015 Çarşamba
Ulan benim gibi kadına yapılır mı bu be!
6 Nisan 2015 Pazartesi
kısa #2
Yeni Türkiye'de yaşamak bu olsa gerek.
"başarılı" operasyonda can veren savcımızın görüntüleri yayınlanıyor diyeymiş.
Peki.
hadi twitter'ı kapattın, youtube'tan ne istedin allahsız?
Hani ben spor yapacaktım? Hani o youtube videolarıyla koca dötümü göbeğimi eritecektim, ha?
Bak buraya yazıyorum, o kota giremez, o düğmeyi ilikleyemezsem müsebbibi yeni türkiyenin özgürlük anlayışıdır!
Dumur diyalog #140
A: O ne? seviyor muyum ben?
Y: Yeşil eriğe benziyor, tuzlu tuzlu yiyorsun.
A: Peki al, elin değmişken erik de al annem.
......
5 Nisan 2015 Pazar
Fitchallenge baby!
3 Nisan 2015 Cuma
Ölüm bir varmış bir yokmuş
Saramago, Ölüm bir varmış bir yokmuş |
1 Nisan 2015 Çarşamba
Neden çocuk kitapları okuyorum?
Arca’nın üç basamaklı sayılarla ifade edilebilecek miktardaki kitabını sadece Arca için almadığımı fark edeli çok olmadı. Özellikle Kumkurdu arayışında kendimi hırslanmış, saçmalamış, sahip olamadıkça kitabı daha çok arzu nesnesi haline getirmiş bir zavallı olarak görünce, hop dedim, n’oluyoruz? Arca’nın bu kitabı okumasına daha çok var. Bu ne acele? Bu ne hırs?
30 Mart 2015 Pazartesi
#2015tehareket challenge: O kota girilecek, o düğme iliklenecek!
27 Mart 2015 Cuma
Arca neden piyano dersleri alıyor?
26 Mart 2015 Perşembe
Ayakkabı Kardeşliği Projesi ile Hem Ayaklar Hem de Yürekler Isındı!
Online ayakkabı sektörünün lider markaları arasında yer alan TakaTuka.com ile geçtiğimiz yıl 20. Yılını kutlayan Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) tarafından, Mayıs 2014‘de başlatılan “Ayakkabı Kardeşliği Projesi” çerçevesinde, yüzlerce hediye edilebilir durumda ayakkabı toplandı. TakaTuka.com tarafından, bağışçılardan ücretsiz olarak toplanan ayakkabılar, Ordu Çatalpınar ilçesindeki Gündoğdu Köyü İlkokulu ile Kars Sarıkamış Hamamlı İlkokulu’nda eğitim gören ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtıldı. Sömestr tatili sonrasında hediyelerini alan çocuklar, yeni ayakkabıların heyecanını yaşadı.
Bugün
İşler kötü diyeceğim, yok harbi kötü belki ondan, belki bazı hayal kırıklıklarından, belki hormonlardan, belki de okuduğum kitaptan. Bu ara yine çok okuyan az paylaşan içe dönük günlerdeyiz. Yeşil Peri Gecesine fena sardım bugünlerde, geçen kütüphaneden almıştım. Genel bir hüzün hali var kitabın belki o da tetikliyordur keyifsizliğimi, bilemiyorum. Bildiğim tek şey havada asılı duran yüklü bir bulut gibi ha yağdı ha yağacak bekliyorum. Neyi bekliyorum? İşte onu bilmiyorum.
25 Mart 2015 Çarşamba
Mantar soslu bonfile
24 Mart 2015 Salı
Kafamda bir tuhaflık
22 Mart 2015 Pazar
Dumur diyalog #139
Arca: Baba lütfen biz deme! Ben büyüyünce hakem olacağım, hakemler takım tutmaz!
.................
Arca'nın elektrikle teması doğal olarak yasak. Defalarca ipad'i şarjdan almaması konusunda uyarılan cüce, bu defa şarja taktığını gururla bildirir: "Annem ipad'in şarjı bitmişti, taktım"
İç ses "iyi bok yedin" dış ses: "annecim niye takıyorsun, kaç kere söyledik tehlikeli!! aaaa!!"
Arca: Ama annem şarjdan çıkarma dediniz, çıkarmıyorum, takma demediniz ki!
................
20 Mart 2015 Cuma
Multitasking olmak ama nasıl olmak?
Multitasking olmak ya da olmamak ya da olmak ama nasıl olmak?
13 Mart 2015 Cuma
Böyle bir okul var mı?
12 Mart 2015 Perşembe
Bir kitap siparişinin akış şeması
11 Mart 2015 Çarşamba
Çocuklarla okumak
Canımın çok sıkıldığı, yapacak hiçbir şey bulamadığım zamanlarda da yapacak bir şey bulurdum, mesela rahmetli halamın Almanya’dan getirdiği kasetçalara MFÖ kaseti taktığımı ve salondaki halının kenar bordürü etrafında ahmakça dans ederek dolandığımı hatırlıyorum. Ahmakça dans etmenin bir çocuk için ne kadar eğlenceli olduğunu tahmin edemezsiniz! Daha ahmakça başka bir şey ise portmantonun aynasına alnımı, burnumu yapıştırıp gözlerimi şaşı yaparak aynanın ötesini görmeye çalışmaktı. Orada bir yerlerde uzaya eriştiğimi hayal ederdim ve evreni keşfetmeye çalışırdım. Koca evrende minicik bir nokta olduğumun farkına vardığım için mi, yoksa dakikalarca şaşı baktığım için mi bilmiyorum, başım dönerdi ve oyun da böylece nihayete ererdi.
Şimdi tam burada bu satırları yazarken Burçay yazının tamamını okuduğunda, ne düşünecek diye merak ediyorum, “bizim için yazar mısın?” diye sorduğuna pişman olacak mı?
Burçay benim çok sevdiğim bir arkadaşım, Hayalkurdum çocuk kitapçısı ile hayallerimize dokunmuştu sonra o hayale bir virgül kondu. Şimdi kurumsal hayatının yanı sıra www.kidolindo.com ’da editörlük yapıyor.
Kidolindo’yu tanıtmak için Çocukus’taki toplantıya davet ettiğinde, hiç düşünmeden katılmıştım, sırf Burçay davet ettiği için… Ama site için yazı yazmam konusundaki teklifine aynı heyecanla atlayamadım. Çünkü ne yazacağımı bilemedim.
Kidolindo, çocuklarla birlikte yapılabilecek faaliyet önerilerinin yer aldığı bir site. Ben ne önerebilirim? Hiçbir şey yapmıyorum ki? İtiraf ediyorum, ben çocuğuyla oynamayan bir anneyim! Hele ki faaliyet? Hiç, sıfır! Ama Burçay, istediğimi yazabileceğimi söyleyince, denemek istedim. Deneyimin kimseye zararı olmaz.
Diğer taraftan Burçay tabii ki pişman olabilir, düşünsene, çocukluğunda burnunu aynaya yapıştıran bir çocuktan çocuğuyla oyun oynayamayan bir anneye evrimleştim. Gerçi buna ne kadar evrim denebilir bilemiyorum.