7 Mart 2012 Çarşamba

4-4-4? Anlayan beri gelsin!

4-4-2, illa bir şey yaratacağına kasan Almanların hepi topu on beş senelik mazisi olan 3-5-2’sinden iyidir abicim. Öyle yok forvette uzun adama gerek yok, yok kanatlardan değil ortadan hücum filan… gereksiz. Bence bekteki adamlar sap gibi durmak zorunda kalıyor, yaptıkları tek şey defans oluyor bu durumda. Halbuki 4-4-2 dedin mi bekten iki adamınla da hücuma destek verebilirsin. Bir bakmışsın hücumda sekiz adamın birden var. Hey yavrum hey!


4-4-2 İngiliz ekolüdür, senelerdir denenmiştir, sağlam bir temeldir ve üzerine bir şeyler ekleyebilir, takımının koşullarına göre düzenleyebilirsin. Yoksa bayılmıyorum soğuk İngilizlere. Bırak futbolu her şeyin devşirmesine karşıyım.

Katıksız bir futbol cahili olarak iki satır internet karıştırdım, 4-4-2 neymiş, 3-5-2 neymiş şıp diye anladım.

Günlerdir okuyorum, şu yeni eğitim sistemini bir türlü anlamadım, mankafa mıyım neyim?

4-4-4 diyorum…
Yine otoyol yapmadan AVM ve siteler kuruyormuşuz gibime geliyor, hayırlara vesile olsun.
Şimdi “8 yıllık zorunlu eğitimi böldüm parçaladım, 12 yıla çıkardım” tam anlamı ile komedidir. Bizim alnımızda salak yazdığına öyle bir inanmışlar ki önümüze ne koysalar gıkımızı çıkarmadan öyle güzel yiyoruz ki yediririz dediler. Yedik mi?

Vallaha anlasam belki yiyeceğim de, mideme oturur diye korkuyorum, malum reflü.

İlk dört yılın sonunda kırsaldaki kız çocuklarını okula değil tarlaya sürecekler. Neymiş, açık öğretimmiş. Kardelenler solacak.Kadın eve tıkılacak!

İlk dört yılın sonunda meslek seçilecekmiş. Bana çıraklık palavrası sıkma arkadaşım, bildiğin İmam Hatiplerin orta kısımları yeniden açılacak.

Sonra çocuklar daha beş yaşında iken ilkokula başlayacak. Sahi hani okul öncesi eğitim seferberliği? Baktılar olmuyor direkt 5 yaşındaki çocuğu okula verelim, öncesi sonrası tartışmayalım demişler.

Günlerdir anladığım bundan ibaret.

Ama bu kadarı bile bu yasaya şiddetle karşı çıkmama ve ŞURAYA bir imza bırakmama yetiyor. Yetmez ama kimse kusura bakmasın HAYIR diyeceğim.

Ha bir de geçenlerde duydum, karma eğitimin erkek çocuklarının cinsellikle duygularını bastırmasına sebep olduğu, sanata yönelemediklerini tespit etmişler. 98%’i erkek olan fakültede okudum, haklılar! Bence sanatın bir dalı olan Mimarlık fakültesine – özellikle bahar aylarında – yoğun bir yönelim vardı. Bizde yeterince kız olsa, kanımca hepsi sanatsal yönelimden mahrum kalacaktı.

18 yorum:

Fatma dedi ki...

Ben de anlamadım zaten anlaşılmaz yapıp millete he de geç dedirtiyorlar her zamanki gibi. Aslına bakarsan bu hep böyle değil mi, itiraz ediyoruz ediyoruz gene dedikleri gibi oluyor, nerde bu millet ya?
İmzaladım gitti.

ElfAna dedi ki...

Yeliz, hepsine katiliyorum

ayak izleri-sevgi dedi ki...

allah hepsini bildiği gibi yapsın.. bir an önce defolup gitsinler yaa.....

arda tülin dedi ki...

canım ülkemde herşey öylesine yolunda ki tek sıkıntı eğitim-öğretim sistemiydi, o da bu yeni düzenlemeyle düzelecek şükür!!! bebeleri 5 yaşında okula yollamak çoook akıllıca, böylece ülkelerinin onlara sunacağı "muhteşem" geleceğe, 1 yıl erken kavuşacaklar! nankör müyüz ne???

kuzunun annesi dedi ki...

Benim kafamda da hiçbirsey oturamadı valla , ama herseyi kendilerine yonttukları kesin . Linke gidelim , görevimizi yapalım , faydası olsa keseke..

nil dedi ki...

Linkten küfür edemedim ama
Burada edebilir miyim?

Var yaaa ilk satırları okudum ofsayt ne bacım diyecektim, anladım neti karıştırdığını:) sen zaten yazmışın arakladığını bilgileri

ayrıca niye anlayamayasın ki futbolu Yeliz allasen, bak dünyaya erkeklerin bile anladığı birşeyi biz hayde hayde zaten anlarız :)sevmezsin ilgilenmezsin ayrı, yeri gelmişken hehe en büyük Fener:) Niye ama ben Atakan'ın fenerli diye serisi aldım ya, her akşam seni anıyoruz binbeşyüzkere aynı kitabı okurken:))

Adsız dedi ki...

Şimdi ben de şunu anlayamadım; siz hem bu 4+4+4 sistemini pek anlıyamadığınızı iddia ediyorsunuz, hem de bu kadar tepki gösteriyorsunuz. Bu sistem iyi değil diyelim eski sistem çok mu iyiydi? 28 şubat döneminde, eğitimle hiç alakaları olmayan işin pedagojik yönünü düşünmeyen generallerin bir zorbalığıdır. Yeni sistem henüz dört-dörtlük olmayabilir ama olumlu yanları kesintisiz eğitimden daha fazla.
En önemlisi yeteneğe dayalı olarak eğitim görecek çocuklar. yani ne olursa olsun yeter ki üniversite okuyayım diyerek sevmedikleri bir dalda mutsuz olmayacaklar.
Zeki çocuklarla, diğerleri ayrışacak ve eğitim yönünden birbirlerini frenlemiyecekler
Gelişmiş ülkelerde çoban olmak için bile meslek okuluna gidilmesi zorunlu, bu sistem eminim ülkemiz için de çok faydalı olacak. Zira yeterince teknik bilgi ancak meslek okullarında edinilebilir ve ayrıca sanayilerin yeterli eğitimi görmüş teknik elemana çok ihtiyacı var. Bu sistemle meslek liselerini tekrar önem kazanacak.
Ayrıca isteyen kişi imam hatip lisesine giderse bu sizi neden rahatsız eder hiç anlayamadım.

Tekrar ediyorum yeni sistemde de açıklar olabilir ama bunlar zamanla giderilir. Bu sistem ak parti tarafından istendiği için negatif yönlerini görmeye meyillisiniz gibi geldi. Oturun biraz daha araştırın lütfen...

not: bütün yazılarınızı çok beğenerek okuyorum, bilginize...

saygılar

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Yeni sistemi anladım ve destekliyorum açıkçası ve üstteki adsız'ın yorumuna da aynen katılıyorum. Sevgiler:)

yeliz dedi ki...

Nil atakanı okurken ne diyorsunuz bakiim arkamdan:P

evet hayatcım,
oturmayan bir şeyler var o yüzden sık sık değiştiriyorlar yasayı.

arda tülin ben de 5 yaşa takmış durumdayım. çok küçükler ya... hani okul öncesi eğitim seferberliği, 7 çok geç tamam da 5 de ilkokul için çok erken be:(

sevgicim, düzgün yapsınlar canımı yesinler.

yeliz dedi ki...

sevgili adsız, sevgili "ben kızımın delisiyim",

latife ediyorum "anlamadım" derken :) anladığım kısmı tepki vermem için yeterli aslında ama anlamadığım noktalar da var. Siz yasayı incelemişsiniz sanıyorum, anlamadığım noktaları sorabilirim:

Çocukları zeka seviyesine göre ayrıştırmak ne kadar doğru? Uzman olmadığım için bilemiyorum. Bunu mu yapıyor sistem?
Bir de bildiğim kadarıyla şu anda meslek liseleri var, ablam meslek lisesinde öğretmen. Neden lisede meslek eğitimi alınmıyor da, 9 yaşındaki çocuklar meslek seçimi yapmaya zorlanıyor, bunu anlayamadım mesela ben.
Bir de yanlış anlaşılma olmasın, imam hatip lisesi değil "imam hatibe gidiş yaşının 9 olması" beni rahatsız ediyor. 9 yaşındaki çocukların meslek seçmek zorunda olması rahatsız ediyor. İster imam olsun ister tornacı ... bana doğru gelmiyor. Neden meslek seçme yaşı bu kadar düşürülüyor, mesela bunu da tam anlayamadım.

Bir de 28 şubatı ne olur çocuklarımız ve geleceğimiz üzerinden hesaplaşmayalım. O süreci bir tarafa bırakırsak, 5 yaşındaki çocuğu ilkokula göndermek pedagojik anlamda ne kadar doğru?

Okul öncesi eğitime önem verilmesi taraftarıyım, bu konuda şimdiye kadar hükümetin politikalarını da yerinde buluyordum ama ilkokul için 5 yaş çok küçük değil mi?

Bana iyi hazırlanılmamış, çalakalem, tartışılmadan alelacele geçirilmeye çalışılan bir yasa izlenimi veriyor. Zira gelen tepkilere göre bir takım değişiklikler yapıldığını duyuyorum, pek takip edemedim.

Son bir soru, madem partiye indirgiyoruz yasayı, siz de sırf bu anlayışla yasanın pozitif yönlerine meyilli olabilir misiniz?

yazılarımı beğenerek okuduğunuz için ve yorum bıraktığınız teşekkürler.

Adsız dedi ki...

Sizin 'sevgili adsız' yazan yorumunuzu görünce anladım ki daha evvel yazdığım yorumu giriş yapmadan yazmışım. Aslında bir adım var yani :)


Asıl konuya gelelim,

şimdi diyelim ki siz çok zeki bir öğrenci olarak normal seviyede zeki olan çocuklarla aynı sınıfta bulunuyorsunuz. Ama

öğretmen mecburen normal seviyede ki öğrenciye göre ders verecek ki o da birşey anlasın. Bu durumda size ne olur,

kapasiteniz daha yüksekken düşük seviyeye uyum sağlarsınız. İşte bu noktada yeni sistem devreye giriyor, fen ve anadolu

liselerinin birleştirerek en zekilerin bu liseye kabul edilmesi söz konusu. Bu da şöyle olacak; öğretmenlerimiz 4+4 den

sonra ozaman ki durumuna göre öğrencileri bu liselere yönlendirecek, yani bir öğrenci birkaç saatlik sınavla yüz yüze

kalmadan, okul hayatı boyunca olan başarısı göz önünde bulundurulacak. Hatta şahsi görüşüm ama bence ilk 4 yıldan sonra bu

ayrım yapılmalı. Farklı seviyedeki çocuklar birbirini frenlememeli.
aslında şöyle; meslek liseleri vardı ama nitelikli değildi bu sistem sayesinde nitelikli olacak çünkü çocukların beceri ve

isteklerine göre yönlendirilmesi yapılacak, her çocuk okulda başarılı olmayabilir çok farklı yetenekler üniversite sınavı

uğruna yok olup gidiyor. Son görüşmelere göre 4+4 den sonra yani lise döneminde meslek yönünde bir seçim yapacaklar. Daha

öncesinde de seçmeli dersler sayesinde çocuklar asıl ilgi alanlarını keşfedebilecekler. Buradaki durum şu meslek seçmeye

zorlama diye birşey yok eğer okuldaki durumu da buna elveriyorsa okuma yolunda devam eder..
Yeni tasarıya göre bir çocuk 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayında okul öncesi eğitime gidecek. Biz Ankara'da yaşıyoruz ve

Ankara pilot bölge olduğu için biz zaten bir sene evvel bu uygulamaya dahil edildik. Kızım 5 yaşında ve anasınıfına

gidiyor, şikayet edecek bir durum yok, kendi seviyelerine göre oyunlarla bir sürü şey öğreniyorlar, benim evde

öğretebileceğimden çok daha fazlası. Çocukların öğrenmeye en yatkın yılları heba olmamış oluyor. Ki şuanki durumda bir çok

çocuk evde tv başında oturup beyin hücrelerini öldürüyor, her anne baba bu konuya ne yazık ki duyarlı değil.

Bence bu yasa dediğiniz gibi baştan savma bir yasa değildir. Ben umuyorum ki, çalışmalar doğrultusunda daha da iyi bir hal

alacaktır. Bu arada diğer ülkelerdeki uygulamalarda göz önünde bulundurulmuyor değil. Elbette eleştirilerde olacaktır ki

bunların doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapılsın. Bu olumsuz değil olumlu birşey bence.

Ben hiç birşeyi partiye indirgemiyorum. Eğtimimi ilkokuldan itibaren yurtdışında gördüm, buna benzer bir sistemle. Ve

inanın burdaki birçok gençten daha çok yaşayabildim çocukluğumu. En azından bir yarış atı gibi bir sınava hazırlanmadım,

her zaman seveceğim işi yapmaya yönlendirildim.

Ufak bir oğlum var bugün çok huysuz. Hem onunla ilgilenip hemde bu yazıyı yazdığım için kendimi tam olarak ifade edememiş

ve biraz saçmalamış olabilirim lütfen kusura bakmayın. Kabul ediyorum henüz yeni bir tasarı ve bir çok konuda net olmayan

hususlar var ben de anladığım kadarıyla size aktarmaya çalıştım ve inanın herşeyin yerine oturacağına ve çocuklarımız için

daha hayırlı olacağına gönülden inanıyorum. Umarım istediğiniz cevapları verebilmişimdir.

Cici Butik dedi ki...

yukarıda iki kere aynı hatayı yaparak yorumları adsız olarak yollayan dikkatsiz bendim :)

sevgiler

Cigdem dedi ki...

Su anda yurtdisinda yasayan ama mutlaka dönmeyi planlayan biri olarak bu yasa beni de cok endiselendirdi acikcasi. Anladigim kadariyla milli egitim bakani da endiseliymis (bu ne perhiz bu ne lahana tursudur onu anlayamadim gerci). Ben sadece buralarda (Almanya) kulagima calinan egitim sistemiyle ilgili birkac bilgi kirintisini paylasmak istedim. Belki duymussunuzdur, PISA Testleri diye bir seviye ölcme sinavi var, ne kadar dogru oldugu tartisilir, ama onda en basarili ögrenciler hep Finlandiya'dan cikar. Almanlara bu durum cok koyar ve arastirir dururlar, bazen faturayi yabanci asilli (Türk asilli cogunlukla) ögrencilere keser muhafazakar partiler, bazen baska seylere takarlar, PISA'nin cocugun notuna etkisi olmadigi icin yeterince motive olmadiklari gibi sebepler mesela. Finlandiya'da ne olmaktadirda böyle PISA testinde cosmaktadirlar: okul öncesi egitim Finlandiya'da kutsaldir, anaokulu ögretmenleri üniversite mezunudur, konusunda uzmandir. Anadilinde egitim okul öncesinde cok önemlidir, desteklenir, cocugun anadilini akici konusmasinin diger dillere faydasi oldugu görülmüstür. 7 yasindan önce ilkegitime baslamiyorlar, erken yasta seviye/uzmanlik ayrimi yapmiyorlar. Hatta karisik siniflarda daha iyi ögrencilerin, zayif olanlara yardim ettigi, zayif olanlarin daha basarili olmaya basladigi, ama basarili olanlarin gerilemedigi görülmüs. Yani bir cocukcagizin 9 yasinda hayatinin yönlendirilmesi kadar sacma sapan birsey olamaz. Pardon olabilir tabii, 5 yasinda okula baslamasi, hepten okuldan nefret etmesi olabilir. Yelize katiliyorum, bir sistemi al, aynisini yap demiyorum, ama biraz arastirip tartissaydiniz bari diyorum.

Cici Butik dedi ki...

Finlandiya nufusu ancak bizim bir ilimiz kadar olan cogunlugun yasli ve cok azinin cocuk oldugu bu ulkenin egitim sistemini nasil uygulanmasi mumkun olabilir ki Turkiye gibi bir ulkede. Ayrica unutmayalim ki bu muhtesem egitim sistemlerine ragmen vasifli iscileri yok ve diger ulkelerden vasifli isci dileniyorlar, niye? Cunku mesleki liselere gereken onemi vermiyorlar.

Cigdem dedi ki...

bizim EV, evet haklisiniz, ben de Finlandiya'dan sistemi aynen alip kopyalayalim demiyorum. Biraz durup düsünelim diyorum, bu kadar erken ilkokula baslayan, 9 yasinda mesleki egitime yollanan cocugun gercek potansiyelinin ne oldugu muammadir, o cocuk belki de cok önemli bir bilim adami olacaktir biraksaniz, temel bilimlere ilgisi egilimi belki 10 yasinda, bir arkadasina özenmesiyle, onun anlattiklariyla baslayacaktir, ya da 5 yasinda siniflarda oturmak yerine bol bol oyun oynarken (okul öncesi egitim kurumunda veya sokakta).
Ve de anlamadigim noktalardan biri de sudur, yasa koyucular islerine geldiginde baska yerlerde de uygulama böyledir derler (ikinci dört yilda egitimin isternirse evde verilmesi gibi, gerci bu yine degisti sonunda sanirim takip edemedim), islerine geldiginde ama bizim ülkemizin gercekleri farklidir denir. Ben sahsen sizinle ayni fikirdeyim, bizim ülkemizin gercekleri farklidir, zorunlu egitim kisalinca kizlar daha da kücük yasta kadin olmaya zorlanir, hicbir sanslari kalmaz, yada minicik yavrular kuran kurslarinda dünyadan bihaber körelirler. Madem tartisiyoruz, cesitli alanlarda basarili olan sistemler incelensin. Almanya meslek egitiminde basarili sayiliyor, ama simdi o yoldan geri dönüyor, erken yasta ayrimciligin aslinda haksizlik oldugu konusuluyor, örnek davalar var. Finlandiya siz diyorsunuz basarili ama kalifiye iscisi yokmus. Bakalim biz ne olacagiz.

baisy dedi ki...

ben de konuya çok hakim değilim, evet biraz da partiye indirgediğim için önyargılıyım... mahallemeizdeki bir ilkokula gittim, anadolu lisesi fen lisesi ve odtüde okudum şimdi master yapmaktayım.. tübitak matematik olimpiyatlarında, proje yarışmalarında derecelerim var:) ailem öğretmenlerdi, ablam da odtüde okuyordu ve ben 18 yaşında zeki bi kızdım.. istediğim bölümü okudum mu? yetişkin sayılan yaştayken ne olmak istediğimi biliyor muydum? hayır.. Allah'a şükür yine de mutluyum hayatımdan, biraz elimdekini sevmeyi öğrenmiş biriyim.. ama 9 yaşında insan ne olmak istediğini bilemez.. 9 yaşındaki çocuk anne dondurma yicem dese fikrini ciddiye alıp kendi hakkında en iyisini bileceğine güvenip izin vermezsiniz.. 9 yaşında mesleğine aile karar verirsede büyük ihtimal aileye kzıgın suçlayan çocuk yetiştirirsiniz ki göze alabilir misiniz bilmiyorum.. zekilerin önü kesilmesin derken ilerde kendi çocuğunuz beklediğiniz kadar zeki çıkmazsa aman gençlerin önü kesilmesin diyebilecek misiniz ya da o yaftayla o çocuğun ilerleme şansı elinden alınmayacak mı bilemiyorum.. ve son olarak imam hatip bitirenler imam olsun, mis gibi meslek benle nerdeyse aynı parayı kazanıp günde 5 vakit ezan okuyup ekstralardan da kazansın, lojman da otursun, keşke ben de olsaymışım belki altında jiple dolaşan kapalı ablalardan olurdum.. yanlış anlaşılmasın hacı torunuyum, annem babam umreye gitmiş, kapalı 5 vakit namazlı insanlardır.. benim de dini eğitimim yerindedir, su gibi Kur'an okur yasini ezbere bilirm.. benim derdim bu olduğu gibi görünmeyen haram yiyen yeni nesil yandaşlarla.. çok konuştum.. sustum..

yeliz dedi ki...

birbirimizin fikrini paylaşırız veya paylaşmayız ama burada saygılı bir şekilde yazışabilmemiz ne güzel. değerli yorumlarınız ve görüşleriniz için bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim.
sevgiler...

annelikokulum dedi ki...

Geleceğe dair umutlarımın yok olduğuna son noktadır bu yasa. Hayır desekde ne yazar. Onlar çogunluk olduktan bizlerde meeeeledikten sonra....