Koca bir kasım ayı geçmiş ve ben utanmaz kadın elim varıp da oturup not düşmemişim bloguma. Bu dünya benim ne okuyup izlediğimden mahrum mu kalsın!? Hiç! Düpedüz terbiyesizlik.
An itibariyle Aralık ayının gelişini pms sancıları ile arabada Arcayı beklerken kutluyorum.
Bu soğukta ne antrenmanı ya…
Sağnak kar yağdı bugün, hiç tutmadı ve bok gibi bir soğuk bıraktı ardında. Lanetsin kış!
Eve girmeyi, mantı haşlayıp bol yoğurtla tıkınmayı, üstüne sıcak çay ve çiğdem eşliğinde mal mal televizyona bakmayı iple çekiyorum. Tabii ki battaniye altında. 07:30’da başlayan ve yarım saatlik yemek molası dışında full toplantı ile geçen bir günün akşamından beklentim budur, kayıtlara geçsin.
Neler yapıyorum?
Önceki postta anlattığım derin mental çözümlerimin yanı sıra deli gibi alışveriş yapıyorum. Sürekli bir tüketim halindeyim, allah hayra çıkarsın. Tamam evet gardırobun yarısını sadeleşme yarısını da kilo aldım ayağına yok etmiştim ama bu kadar da olmaz! Euro aldı başını gidiyor diye, muhterem İzmir’de nasıl olsa koca bir bavulla dönecek diye, black friday diye olmaz ki… olmamalı. Bana verdiği moral bir yana, utancımı içimde yaşıyorum, yok lan yaşamıyorum oh anlattım rahatladım.
Hayır bir de o kadar giysi yatırımını niye yapıyorsam nihayetinde ofise gitmeler haftada bire düşürüldü. Dur lan keşke eşofman alsaydım :)))
Şaka bir yana gerçekten saçmalamayı bir yana bırakmam lazım. Lanet olsun içimdeki leş tüketiciye!
Neler izliyorum?
Outlander 3.sezon itibariyle muhteremi sıkınca, bırakmıştım, tek başıma devam ediyorum, ama işte öylesine…
Muhteremin , tavuk gibi erkenden yattığım geceler bensiz izlediği sex education dizisine başladım. Güzel bence.
Muhterem kocamla fransız dizisi Family Business bitirdik, şahane komik dizi tavsiye ederim. Kulüp isimli diziyi de izledik. Dokunaklıydı ama bana çok dokunmadı, belki beklentim yüksekti ya da bilemiyorum işte neyse…
Yargı izlediğim yegane anaakım Türk dizisi, var mı Türk dizisi tavsiyesi? Alırım :)
Ne okuyorum?
Epey okudum bu aralar.
Önceki postta anlattığım Pembe Fili Düşünme en sevdiğim.
Uzunharmanlarda bir davetsiz misafir de aktı gitti, pek iz bırakmadı.
Sonra kitap kulübüyle okuduğumuz Deniz Yolu bitti, hatta yeni öykü kitabına başladık. Bir büyücünün çocukluğu - Hermann Hesse.
Daldan dala konuyorum, bir de arada derede okuduğum Ece Temelkuran’dan Devir var. Hoşuma gidiyor şimdilik, bakalım.
Ee, sizde ne var ne yok?