24 Mayıs 2010 Pazartesi

"home sweet home" notları

Yatak odası takımı evladiyelik olmalı, değil mi? Annemler 25 senedir kullanıyorlar misal. Bizimki 8. yılı dolduramadı. Biraz düşününce 23 yaşında 2 velet, tek başımıza tüm gün mobilyaclar çarşısını gezip elimizdeki kısıtlı parayla o kadarını alabilmiştik. O zamanlar evimizin herşeyi ikea yok tabii. Mobilyayla ilgili bildiğimiz tek şey venge (o yılların en sevilen rengi) ve masif. Annemler masif diye bi laf etmişler, biz de illa masif diye tutturmuştuk. İşçilikten anlamıyoruz ya kazulet gibi sağlam görünen mobilyalar aldık. Bakırköydeki evimize gardrop sığmadı tabii. Şimdiki evimize de pek sığdığı söylenemez. Hadi sağlam olsa neyse... Şifonyerin kulpları elimizde, dolabın raylı kapakları biraz daha dursa kafamıza inecekti. Arca da güm pat oynuyor!! Nazlıların daire bizimkinin aynısı. Onlar daha taze evliler ya, daha bi bilinçli yapmışlar herşeyi. Nazlı İlkeri gaza getirdi, İlker de beni. 1 haftadır epey işlere giriştik. Gardrop şutlandı, arka odadaki işe yaramayan eski ayakkabılık da. Sonracığıma ikeadan 2 gardrop yaptırıp arka odayı dolap odası yaptık. Bu arada bizim ev çöp evmiş öğrenmiş olduk. Üstelik her yıl genel bir arınma yaşarız, fazlalıklardan kurtuluruz. En son benzer bi çalışmayı Arca doğmadan yapmıştık. Benim biriktiriciliğim İlkerin tembelliği ile birleşince ortaya çöp ev çıkıyor:P Gardroplardan küçük bir bölüm Arcaya ayrıldı. asılacak gömlekleri var küçük adamın ve odasında da yer yok. odasına gardrop yerine masa sandalye arıyoruz. İkeadaki masa+2 sandalye uygun fiyatlıydı ama İlkerin gözü tutmadı. Birbene sordum, gerçekten pek sağlam değilmiş, Asım Alp halletmiş 9 ay dayanabilmiş:) Araştırmalara devam, aç kollarını Karabağlar, biz geliyoruz. 1 haftalık yoğun çalışmadan kısa notlar:
- Odamızı boyattık, eşyalar rahatladı ama Arcanın odasındaki koltuğa yer açılamadı. O da nasıl iri bir koltuktur! O koltuktan kurtulup masa sandalye koyacağız.
- Yeni dolaplarda boş yer kaldı, İlker giyim kuşam alışverişine çıkalım diyor, benim içimden gelmiyor. Kocamın içine kadın kaçmış, illa ki para harcayacak.
- Yıllardır işe yaramaz halde duran biçok şeyden kurtulduk, içim acıdı, bana kalsa çöp atmam evden!
- Bir defa daha anladım ki, hep aynı giyiniyorum. Beyaz, mavi, pembe gömlek, siyah, gri, lacivert pantolon, sezonluk 2 etek. Yine aynı şeyleri alacağımı biliyorum, o halde alışveriş niye?
- Arca ortamdaki hareketliliğe hasta oldu, sürekli peşimizde. Tornavida kullanmayı öğrendi. Matkap hastası ama elektrikli süpürge favorisi hala. Saatlerce yanında durabilir. Bu vuuu aletini yenidoğanken white noise yapıyorduk ondan mı acep? kesinlikle yanından alamıyoruz. Bunun psikolojik bir sebebi olmalı ama ne?
- Eski hatıralar çıktı. Birbirimize aldığımız hediyelerin notları, çiçek kartları, fotorafımızdan yapılan puzzle, ufak tefek hatıralar. Sonra Deniz ve Zeyneple 3 ayrı şehirde üniv. okuduğumuz için birbirimize yazdığımız mektuplar... O yıllar internet kullanımı pek yok tabii. Eski fotoraflar...
- Hatıralara bakarken İlkerin eline bir kart geçti. İçinde bir şiir... İlker kızdı "kim ulen bu Ümit Yaşar!! Ne yazmış ulen sana?" diye kükredi. Kısa bi nasıl ya, sonrasında jeton düştü ve karnımız ağrıyasıya kadar güldük, Arca duruma pek anlam veremedi tabii ama ortama uydu, o da güldü. (elvanın o yıllar şiire merakı vardı, hem okur hem bize beğendiği şiirleri yazardı.)
- İlkerin kafaya takınca yapmayacağı şey yok anladım. Benim ofis ikeanın yakınında ya, 2 defa ofisten erken çıkarttı beni, bugün de son eksikler için koştur koştur öğle tatilinde gittim.
- Artık çok yoruluyorum, eskisi gibi değil. Son tecrübeler bunu gösterdi. Bağışıklık sistemim hemen alarm veriyor. Arca da tepemden inmeyince, direkt moralim, halim, vaktim yerlerde. "yaşlanmak" dedikleri bu olsa gerek.
- Yoğunluktan ve yorgunluktan Arcayı günlerdir yıkayamıyoruz. Banyoya gidip gidip iç geçiriyor. Pislik içinde. akşam yatmadan önce ıslak mendille silinmese vücudunda organizmalar yaşamaya başlayacak.
- Arca kucağımda iken yemek, salata, sofra hazırlama... hemen herşeyi yapabiliyorum. Ama tepemden inmediği cumartesi gününün akşamı kasıktan çekmeye başladı. (bu arada kendimi 50 yaşlarında düşünemiyorum, buraya hala yazıyor olursam sanırım postların bir kısmı fiziksel şikayetlerime ayrılacak) bu yorgunluğun üzerine akşam Zeynep ve güller yemeğe geldi. Arcayı uyuttuktan sonra yuvarladığım 2 kadeh şarabın etkisi ile oturduğum yerde uyuyakalmışım. Zeynep zaten karnıburnunda ilk kıvrıldığı yerde sızıyor. Zavallı Gül yine tek başına zapping yapmış.

Yeni bir hafta... İşler yoğun ve pek de keyifli değil. Bitirmem gereken yığınla iş, rapor vs... Bense evde olmak istiyorum. Arcanın en güzel zamanları, hiç büyümese dediğimiz.. pıtı pıtı yürümesi, herşeyi anlaması, tepki vermesi... herşeyiyle harika!! Bugün 15. ayını doldurdu. Gözümüzün önünde büyüyorlar.

10 yorum:

kuzunun annesi dedi ki...

Ctesi indik ikeaya bizde, o bebek masa sandalyelerinden kalmamıs uygun fiyatlı ahsap olanından , alamadık . Galiba renkli sepetli saklama sisteminden alacagız bizde .Büyüyorlar , ihtiyacları degişiyor artık.
Sizede ugrayalım mı olduk aslında , basınız kalabalık, b,r sürü iş isabet olmus ama cokta özledik . Öperiz Arcayıda

laleninbahcesi dedi ki...

Benim bu ev bitti hadi taşınalımlarım vardır:))) Ben de yatak odasında bir şey tutturamadım bu üçüncü yatak odası takımı:)))
Arca dostumun maceralarını okurken Can'ı özledim, Kaş sokaklarını turluyordu biraz önceki konuşmamızda, kolumdakı ısırığından kalma morluğu sevdim onun yerine:))
Şimdiki çocuklar vuuuu sesin4e meraklı, bizimki de kuaförde hayran hayran bakıyor fön çekilirken , ya da evde süpürge çalışırken uuuu diye de ses çıkarıyor...
Sevgilerimle

a_y_s_e dedi ki...

arca'nin banyoya ic gecirmesi fikrine cok guldum...

ya bisi diycem, o kadar yoruluyorsan kan degerlerinde eksik olmasin? Emzirdin de bayagi... Demir, D vitamini, B12 bi baktirsana...

o evlere sigamamak biz de var. 1 oda 1 salon burdaki ev, ve sigamiyoruz. Yurttaki odam da 2.5m.ye 2.5m, kutu gibi... Ikea dolabini iyi yapmissiniz, biz de bi yerlessek normal boyutu bir eve, ilk isim o olacak...

yeliz dedi ki...

kuzucum,
boşver zaten o suntayı hallediyormuş veletler. Hani 20 liraya lack var ya sehpa. ona bir de pembe mammut sandalye aldın mıydı tamam! dün deneme yaptım, görevli geldi bunları takım yapıyorlar, uygun oluyor, merak etmeyin dedi. ama almadım çünkü ilker karabağlardan bakacak. uygun bişey bulursak size de haber verririz. bu arada izmire indiniz mi mutlaka uğrayın ya, bizim ev hep kalabalık zaten takılırız. çok özledik valla, haftasonu gelebilecek misiniz?

yeliz dedi ki...

sevgili lale bence de bi evde öyle uzun yaşanmamalı, hareket lazım. ya da bizim gibi dekorasyon değişecek.

yeliz dedi ki...

ayşecim aslında haklısın, bi baktırmak lazım hep bebişleri düşünüyoruz halbuki biz de sağlığımıza dikkat etmeliyiz ki onlara bakabilelim

k.i.s.d. dedi ki...

Bu yazıya bayıldım.
2 yılda bir taşınmamıza rağmen biz de sürekli çöp ev kıvamındayız :) NE fena. Aslında alışveriş değil sadece veriş yapıp arınmak lazım. Dediğin o kadar doğru ki "hep aynı şeyleri giyiyorum" derken. Sanırım çalışmayı özlemişim... Alakasız yorum oldu.
Cevdet de umarım bi gün suyla barışır,banyoyla barışır. Arca'nın kirliliği konusundaki tespitlerine çok güldm, çok şekersin.
Bi de kargomuz nihayet 2 gün önce elimize geçti. Girişe bırakmışlar. Giriştekiler de tanımamış beni falan. Sonra tanıyan biri aaa k.i.s.d.ye gelmiş bu götüreyim demiş de elimize geçmiş:) Çok beğendik hemen giydik.
Çok çok sevgiler. Görüşmek ümidiyle...

kuzunun annesi dedi ki...

Yok hayatım biz ısparta yolcusuyuz haftasonu , üzüldüm gelemiyorum diye .

Mamut sandalye benim de hosuma gidiyor , aslında iyi fikir ya , hem o sepet sistemiyle daha uyumluda olabilir aslında.

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

ya o ikeanın masa+2 sandalyesini aldık biz. hatta oyuncakları için iskelet ve kutu sistemini de tamamladık komple. şahane bir oyun odası yaptık, bekleriz efeem :)

yeliz dedi ki...

ben de sana bayılıyorum kisdciğim:P aynılarından arcada da var, takım giyinirler artıkın:)

hülyam ciğerim, inşallah sizinki sağlam çıkar. son ana kadar o takımdaydı gözüm, gözümü karartıp alacaktım da birbenle konuştuktan sonra vazgeçtim. pek tebi geliriz, özledik valla uzun zaman oldu. ben o geçen ayki buluşmayı saymıyorum