30 Aralık 2020 Çarşamba

Yaşlandığını nasıl anlarsın? Vol.5

 Çok basit şimdi anladım mesela, unutkanlık : Ben ne yazacaktım bu konuyla ilgili :))) 

Egzersize bakış açısının değişmesinden. Evvelden sadece kilo vermek, form tutmak, hadi bilemedin bel sırt ağrılarını geçirmek için yapılan egzersizler için, yaşlandıysan artık daha geçerli bir sebebin var: Sağlık! Önce sağlık. Kalp sağlığından tut da iyi uykuya, hatta strese eklem ağrılarına birebir! Evet kilo da verirsen, yanına kar artık. Yoksa önceliğin değil. Egzersiz şekilleri bile değişiyor. Bak ben mesela bu yazıyı bitireyim, günün egzersizi olarak yoga yapacağım.

29 Aralık 2020 Salı

Başladım ve ...

 Başladım ve bitirdim bile... demeyeceğim. Hayır. Pazartesi başlayıp pazartesi biten diyet lanetine karşı dik durdum. Bütün gün yaramaz hiç bir şey yemedim (ızgara patlıcan, activia, karides salatası o kadar), ekmek bile yemedim.

Bir şey yememek için de kendimi ev işine verdim. Ütü, çamaşır, yemek... Ve de suya verdim, bira içmekten yırtan böbreklerim 3,5 lt suya nasıl dayanacak hiç bilmiyorum. Evet 3,5 lt fazla belki ama ben zaten 2 lt içerim ki, diyetteysek artırmak lazım gelir diye düşündüm. İyi mi ediyorum bilmiyorum, bildiğim tek şey önümüzdeki 66 gün boyunca tuvalette epey vakit geçireceğim.

Neden mi 66 gün? Bir yerde okumuştum, insanların bir şeyi alışkanlık haline getirmeleri için düzenli olarak 66 gün boyunca yapmaları gerekirmiş. 21 gündü o, evet ben de öyle hatırlıyorum ama bu galiba yeni bir araştırma. Neyse işte, 66 iyidir, neticede 21 günde 6 kilo verebileceğimi sanmıyorum. 

66 günde 6 kilo ! Ne challenge ama! 

28 Aralık 2020 Pazartesi

2021’i beklemeden

 Bu Notlar uygulamamda bir klasör.

“Bu yıl listeler yapmayacağım” dediğimin üzerinden sadece 3 gün geçti. Ve işte buradayız. “Korkunun ecele faydası yok” dedim, kantara çıktım ve +5 kilo gerçeği ile yüzleştim, ve bilin bakalım ne yaptım? Evet liste-LER:))


Çünkü ben kriz anlarında liste yaparım, ne yani panik yapmaktan iyidir! 


26 Aralık 2020 Cumartesi

Pembe yanaklar dans dans dans!

Seneler seneler evvel bir anımı bu sayfalarda paylaşmıştım, hani yağmurlu bir günde bir soyunma odasında... diye başlayan? Peki tamam linki veriyorum, ama okuyunca küfretmek yok :) Okuyun ama sonra gelin buraya, anlatacaklarım var. Ayol kırkımdan sonra yeni keşiflerin arifesindeyim, beni yalnız bırakmayın bacım. Size ihtiyacım var! 

Benim tüm hayatım boyunca asla sporla ilgim alakam olmadığını anlatan bu yazıyı şimdi ben de sekiz sene sonra okuyunca fark ettim. Ne kadar başka bir pencereden bakıyormuşum meğer.

25 Aralık 2020 Cuma

Her pazartesi diyete girmekten sıkılmadık mı?

Hem iş hem de kişisel hayatımda her konuda plan yapmak kadar bana enerji veren bir şey yok. Planlar, listeler, yapılacaklar, ne zaman nasıl nerde... inanır mısın hafta sonları bile yapılacaklar listelerim var benim. O kadar çok seviyorum ki plan yapmayı, çoğu zaman en ince ayrıntısına kadar planlamaktan aksiyona geçecek enerjim kalmıyor:))


23 Aralık 2020 Çarşamba

An itibariyle

The Holiday filmini izlemekten geliyorum, bu kaçıncıydı acaba? Netflix noel ruhuna dokunan yumoş filmler yığmış menüye, seç beğen al. 


Kendilerini oyunculukta ispatlamış kadınların bu tür filmlerdeki abartılı üzüntü/ kahrolma sahnelerini bir tek ben mi itici buluyorum? 


20 Aralık 2020 Pazar

Acıklı

Cuma akşamı dijital yoğunluğum zirve yaptı.

Akşam 18:00-19:00 arası şirketin virtual christmas partisi vardı, sonra kitap kulübü. 


Parti buranın tanınan bir sunucusunun moderatörlüğünde İşçi CEO müdür ayrımı yapmaksızın sohbetlerle, tombalayla geleneksel “ugly christmas sweater” temalı fotoğraflarla geçti. En sonunda Japon President’ın merry christmas mesajıyla son buldu. Buraya kadar departmanın whatsapp grubundan şakalaştık, fotolar gitti geldi filan... tabii ki her yıl otel resepsiyonundaki danslı sarhoşlu sonrası da pek dedikodulu partilere benzemiyordu ama zaten bu şartlar altında beklentimiz de yoktu. Lakin işin acıklı tarafı, parti sonundaki DJ idi. Tek başına çalan DJ ve parti havasında yalnız evlerinden gönüllü ve de görüntülü bağlanan iş arkadaşlarımızdı. 

Acıklıydı...

19 Aralık 2020 Cumartesi

Kollarını öpmek

 Evet kollarımı öptüm bugün

Çok iyi geldi

Çocukluğumda daha sık yapardım

Kendimi daha mı çok severdim çocukken? 

Galiba...


Arca’ya “seni çok seviyorum” dediğimde, “sevmekte haklısın bence ben çok sevilesi bir çocuğum” diyor, “ben de beni çok seviyorum” diye ekliyor. Dünyada en çok kendisini seviyormuş, ne diyebilirim, o kadar doğru yoldasın ki!

13 Aralık 2020 Pazar

Yaşlandığını nasıl anlarsın? Vol.4

 Dizilerden filmlerden!

Üniversiteye giden yeğenin Friends için vintage sempatisi duyuyordur mesela! Evet Friends kült olmuştur hatta “homofobik esprileri” bile “o yıllarda öyleydi” diye tolore ediliyordur. 

İzlediğin bir film için “geçenlerde” yerine 10-20 yıl önce gibi zaman zarfları kullanmaktasındır!

12 Aralık 2020 Cumartesi

An itibariyle

 Bir Cumartesi gününden tüm beklentilerini karşılaşmış bir kadın olarak #ulukoltuknazmiye ‘den bildiriyorum: sabahtan itibaren kendimle vakit geçirdim, işlerimi hallettim, spor yaptım, haftalık saç vücut bakımlarımı uyguladım, muhteremle yemek hazırladık, mis gibi yedik... ve nihayet mumlarımı tütsümü yaktım, yemekten kalan şarabımı yamacıma aldım, demleniyorum. 

7 Aralık 2020 Pazartesi

Eyvah oğlum büyüyor #1

 Şimdiden numara koydum zira dumur diyalog serisine bağlarız kanımca.

Eyvah ki ne eyvah büyüyor.

Ama zihinsel değil mental desen hiç değil, sadece fiziksel. 

6 Aralık 2020 Pazar

Ortaya dağınık

İki gün evde kalmayı özgürlüğe kısıtlama olarak görülmesini “bizi evlere kapattılar” yakınmasını, çok pardon ama şımarıklık olarak görüyorum. 

Etkileştikçe bulaşma hızı inanılmaz artan bir virüsle karşı karşıyayız, otur evinde iki gün, nedir yani? 

Asıl sorulması gereken, neden iki gün? Neden adamakıllı bir yasak düzenlemesi yok? Neden AVMler açık ve neden okullar kapalı? Neden lokantalar açık neden işyerleri açık? İnsanlar ofislere gidiyor? Neden ilk fedakarlık eğitimden yapılıyor ama avmler açık? Avm patronları sendikası var da daha mı iyi çalışıyor?