22 Eylül 2010 Çarşamba

Arca'nın sözlüğü

Nurturia’daki anı defterinin indirilebiliyor olması ne güzel oldu. Arca’nın kelimelerini oraya yazıyordum da bir de bloğa yazmaya çok üşeniyordum. Copy paste teknolojisi sağolsun.



Arca çok komik bi tip, özellikle kelimeler ağzından dökülürken çok eğlendiriyor.

Bazen müthiş doğru telaffuz ediyor “o-ha” diyorsun, örneğin…Askı, biber, dergi, doydum, ev, bahçe, agora, gel, yangın, bitti, gitti, pil, pis, pipi, popo, yeliz, etek, ahu, anane, nine, dede, anne, baba, alpi, oku, aydede, hala (a’lar inceltiliyor, pek kibar)

Bazen telaffuzları, güneydoğu şivesini andırıyor, k’ler çoğunluk g ve genizden çıkıyor
Galk (kalk), gagga (karga), gaga (kaka), agagan (atakan), gova (kova)

Bazen gerçekten çok kaba olabiliyor: elü (elly), hadde (hadi), makka (makarna), alü (ali), ayu (ayı)

Kimi zaman pek kibar : mayi (mavi), üyum (üzüm), meyni (peynir), tatli (tatlı)

Kendi uydurduğu kelimeleri defalarca söyletesin geliyor: bibah (ah burada nida gibi aaahhh şeklinde – Barbie), deyde (teyze), biya (bi daha), mi (kedi), emmi (emre – halanın kocası), menim (benim), ponpo (ponpon), balkıba (balkabağı), ivit (evet), hayım (hayır), koa (koala), eya (ela), kuvu (duru), abaga (ayakkabı)

Bazı harfleri çıkaramadığını düşündürüyor : kiğpi (kirpi), ilkey (ilker), aaça (arca), aaba (araba), una (tuna), fu (su), bob (top), dapma (yapma), üzük (yüzük), bitap, pipat (kitap), piyav (pilav), tanfu (cansu), pirkik (kirpik)

Bir de babaanne için pek çok kelimesi var : babiba, babi, babane, mamami, mami

Bazı kelimeleri sadece papağan gibi tekrarlıyor, üzerinden zaman geçsin kendi başına söylemiyor: papapa (papağan), takkitti (taklitçi), aacgaga (ağaçkakan),

Klasik çocuk kelimelerini unutmamak lazım : atta, bıcı bıcı

Ve anlamını kesinlikle anlamadığımız, kimi zaman kızdığında kimi zaman mutluyken söylediği şey: dettenna

18. ayını bitirirken, Arca’nın biriktirdiği kelime sayısı 50’yi aştı. “2 yaşındaki çocuğunuz büyürken” diye bir kitaptan bahsetmiştim ya, özellikle dil gelişimi ile ilgili kısmı çok faydalı bulmuştum.
Der ki; çocuğunuz bir kelimeyi doğru telaffuz edemiyorsa sakın “bak çocuum, abaga değil ayakkabı” demeyecekmişiz! Cümle içinde kullanırken söyleyecekmişiz doğrusunu “evet, ayakkabılarını giymişsin” gibi.
Sonra eğer dediğini anlamıyorsak "anlamadım, tekrar et" dememeliymişiz, onun seviyesine inerek söylediğini tekrar etmeye çalışacakmışız.
Mesela “ü-züm! Hadi sen de söyle bakalım” demeyecekmişiz, çok gıcık olurlarmış bize. Biz çok yapıyoruz, görmemişin bebesi 2 kelime etti ya hemen ortamda sirk maymununa çevirmeye çalışıyoruz. Dolayısı ile Arca başka insanların yanında pek konuşmuyor. Ancak kendisini rahat hissetmesi ve bizim tepesinde “ay çok güzel söylüyor, söyle evladım balkıba, bibah…” demememiz gerekiyormuş.
Son olarak da o birşeyi kendince mi söylüyor örneğin “mi”, çok hoşumuza gitse de biz de kediye "mi" demeyecekmişiz. “mi” diye gösterince “hadi kedilere gidelim” diyecekmişiz örneğin.
Peki ben yapıyor muyum? HA-YIM!!! Dedim ya biz daha bu ilk heyecanların kurbanıyız, dayanamıyoruz, taklit de yapıyoruz, "hadi söyle" de yapıyoruz. Daha doğrusu artık doğrusunu öğrendiğimize göre yapmamaya çalışmalıyız. Siz siz olun yaptığımı yapmayın, söylediğimi yapın:)

Not: Banner'daki şahane foto için (ve.. bu posttaki diğeri için) sevgili Özgeye sonsuz teşekkürler...

14 yorum:

İlknur dedi ki...

:)) ay o kayseri sivesi bizde de var.

Dedigin gibi cogu zaman onun kelimelerini kullanmak hosuma gidiyor napayim, ikinciye yapmayiveririz :)

cenebaz dedi ki...

Yeliz, boş ver içinden geldiği gibi konuş Arcayla. Hiç büyüyüpte hala hayım, bibah, diyen insan mı oluyor? Hepsininin doğrusunu söyleyecek. Sen bu güzelliğin tadını çıkar:))

k.i.s.d. dedi ki...

Hayım olamassss:)
Biz de hadi şunu de, hadi bunu de, tahta de felam diye çocuğun asabını epeyce bozduk gari.
Duralım bari :)

yeliz dedi ki...

ya ilknur bi de bizim ailede hiç doğudan insan yok, yani ne çevre ne genler... nasıl bu kadar güzel genizden çıkarıyor anlamadım:) demek genel bişiy

yeliz dedi ki...

sevgili çenebaz, aynı şeyi ilker söylüyor ve kesinlikle yolundan dönmüyor. aslına bakarsan doğru mutlaka kediyi öğrenecek bi gün

yeliz dedi ki...

ilker beni sallamıyor devam ediyor valla. bense kasıyorum yapmayayım diye. ama duramıyorum çok eğlenceli:)

larcencielblog dedi ki...

Daha önce de söylemiştim, Arca'nın dil gelişimine hastayım! Bu arada evet, pişti olmuşlar :))

Hmm, demek "hadi hödö hödö de oğlum" dememek gerekiyormuş, öyle mi? Ben o güzide kitabı aldım ve fakat hala kapağını kaldıramadım. Bizim de çok sık yaptığımız bir "hata". Yapmayalım o zaman. Gerçekten de, canı istediği zaman bir şeyler söylerse, zaten ardı arkası kesilmiyor konuşmanın :)

Öptüm tatlı Arca'yı!!!

Selma Tasarım dedi ki...

Ne kadar tatlı maşallah. İnsan okudukça eğleniyor:) Yıllar sonra bu anları özlemle hatırlayacaksınız.

Mutluanne dedi ki...

Çok tatlı oluyo o ilk kelimeler yıllar geçsede kulaktan silinmiyo
Çok şeker oğluşunuz Allah bağışlasın
sevgiler

Adsız dedi ki...

Bence gayet iyi yapıyorsun! İçinden geldiği gibi, ivit ivit, en güzeli! Yalnız şu dettennayı keşfedince yazın da biz de öğrenelim, merak ettim yav :)

yeliz dedi ki...

amann aslında ne hatalar varmış okudukça yuh diyosun başakçım belki de çok düşünmemek en iyisi, bilmek ama bildiğini okumak:)

yeliz dedi ki...

selma ve utkunun annesi teşekkürler

yeliz dedi ki...

evrencim biz de bi öğrensek çok sevinicez kesin keyif aldığı bişey ama ne:))

Adsız dedi ki...

Çok duru bir fotoğraf bu.Ne kadar güzel çıkmış miniğim.