28 Ekim 2018 Pazar

Merhaba!


Merhaba!

Ben Arca. Dokuz yaşındayım. Dördüncü sınıftayım. Futbol oynamayı, ipad oynamayı, yüzmeyi, kitap okumayı seviyorum. Belçika'ya taşınalı bir yıl oluyor.
Babam mühendis, biz Türkiye'de yaşarken evler yapardı. Şimdi burada, Belçika'da çalışmıyor. Yakında burada da evler yapmayı planlıyor.
Annem de mühendis. Bir şirkette, klima projelerinden sorumlu. Hayatımızdaki her şeyi proje olarak görüyor.
Dün akşam babamla bir projeye karar verdiler.
Proje = Arca'nın günlük Flamanca yazıları
Amaç = Yeni kelimeler öğrenmek ve Flamanca'mı geliştirmek
İlk yazı = Mahallemizdeki yüzme havuzu
Perşembe günü babam bisiklet kazası geçirdi ve yaralandı. Bu konuyu başka bir yazıda anlatacağım çünkü konu çok uzun. Cumartesi günü babamın evde dinlenmesi gerekiyordu. Annem, babamın hoşlanmadığı ve benim çok seveceğim bir aktivite planladı: Yüzmek!
Babam ve ben İzmir'de tatilde iken, annem bu yüzme havuzunu keşfetmişti. Çok eğlenceli olduğunu düşündüğü için benim de denememi istiyordu.
Yüzme havuzunda, mayo ve bone giymek zorunlu. Bonemi bütün sabah aradık, bulamadık. Annem havuzda sattıklarını söyledi. Mayolarımızı içimize giydik. Okulla havuza gideceğimiz günlerde hep böyle yaparım. Yanımıza havlu, terlik, deniz gözlüğü ve havuzdan sonra giymek için iç çamaşırlarımızı aldık.
Yüzme havuzu evimize çok yakın. Arabayla en fazla 10 dakika sürüyor. Helden durağına gelmeden önce sağa dönüyoruz. Biraz ilerleyip sola dönüyoruz, işte orada yolun sonunda.
Şanslıydık, hemen park yeri bulduk. İçerisi klor kokuyordu ve sıcaktı. Kasada yaşlı bir kadın vardı. Sadece Fransızca konuşuyordu. Annem çok az Fransızca biliyor, anlaştılar. Bone de satın aldık.
Herkes için ayrı soyunma odaları var. Soyunma odalarının iki kapısı var. Birinden girip mayonu giyiyorsun, diğerinden çıkıyorsun. Çantalarımızı şifreli dolaplara kilitledik.
Havuz önce çok derin ama sonra en fazla 1 metre derinliğinde. 45 dakika yüzdük. Çocuk havuzunu da keşfettik, sıcacıktı ama küçüktü.
Çok eğlendim. Annemle abone olmaya karar verdik.




Hallo!
Ik ben Arca. Ik ben 10 jaren oud. Ik ben in het 4de leerjaar. Ik hou van voetballen,ıpad spelen,boek lezen,zwemmen,fietsen en tv kijken. Het is bijna 1 jaar dat we in Belgie zijn.
Mijn papa is ingenieur. In Turkije heeft hij heel veel huizen gemaakt. Nu in Belgie werkt hij niet. Binnenkort in Belgie wilt hij ook huizen maken.
Mijn mama is ook ingenieur. Ze is verantwoordelijk voor airconditioningprojecten in een bedrijf. Alles in onze leven ziet ze een project.
Gisterenavond hebben ze een nog een project bedacht.
Project: Dagelijkse Nederlanse teksten van Arca.(Dat ben ik)
Doel: Nieuwe woorden leren en mijn Nederlands verbeteren.
Eerste tekst: Een zwembad in onze dorp.
Donderdag heeft papa een fietsongelukje gehad. Ik ga dit in een andere tekst vertellen. Zaterdag moest papa in het huis blijven. Mijn mama heeft een activiteit geplanneerd dat ik van houd maar papa niet zo leuk vindt: Zwemmen!
Toen ik en papa in Turkije waren voor het zomervakantie, heeft mama dit zwembad ontdekt. Ze wilt dat ik zwembad ook probeert, want ze vondt dat geweldig. Je moet je zwempak en motorkap aandoen. We hebben alle ochtend mijn motorkap gezoekt maar niet gevonden.Maar mama heeft gezegd dat mensen verkopen in het zwembad. We hebben onze zwempakken onder onze kleren gedraagd. Ik doe altijd zo als ik zwemles heb.
De zwembad is niet zo ver van onze huis. Het duurt 10 minuten met auto.
We hadden geluk. We hebben meteen een plaats gevonden om onze auto te parkeren. In het kassa was er een oude vrouw. Ze kon alleen Frans praten. Maar mama kan ook een beetje Frans. We hebben ook motorkap gekocht.
Voor iedereen zijn er aparte kleedkamers. En die hebben 2 deuren, van 1 deur kom je binnen en dan doet je je zwempak aandoen en dan naar het zwembad gaan zwemmen. Als je klaar bent met zwemmen dan ga je je kleren aandoen en van andere deur weg gaan. We hebben onze tassen in het versleutelde kabinetten opgesloten.


15 yorum:

GeCe dedi ki...

Merhaba Arca, biz de hollanda’da yaşıyoruz. Ben de yakın zamanda Flamanca öğrenmeye başladım. Yazının tamamını anladım ama Türkçe de olması benim için çok faydalı oldu. Bravo kısa zamanda ne güzel öğrenmişsin.

Unknown dedi ki...

Çok teşekkürler yorum için:) Hemen Arca'ya okutacağım:) Sana da şimdiden başarılar

GeCe dedi ki...

Gözüme bir değişiklik çarptı da emin olamadım. İk ben 10 jaren oud cümlesindeki jaar çoğul değil tekil olarak kullanılıyor bizde. Ingilizcedekinin aksine jaar yaş belirtirken çoğul olmuyor diye biliyorum. Tabi kontrol etmekte fayda var.

yeliz dedi ki...

Doğru haklısın:) şimdi ilkere sordum jaar dedi o da. Teşekkürler.

Leylak Dalı dedi ki...

Almanca'ya müthiş benziyor, bence Arca 2 ayda Almanca'yı da söker Flamanca'yı halledince...

Beyaz Yakalı dedi ki...

Merhaba Arca, ben Mehmet İzmir'de yaşıyorum. Ben de mühendisim. Siz çocuklar sağlıklı süt içebilsin diye kutu yapan bir firmada otomasyon projeleri yapıyorum ve makinelerin arızalarını çözüyorum.Flamanca hiç bilmiyorum belki sen yardımcı olursun.

Evde Yazar dedi ki...

Merhaba Arca,
Ben de mühendisim, ama biz tişört falan yapıyoruz:) Annenin yazılarını severek okuyorum, keşke Flamanca bilsem ve senin yazılarını da okuyabilsem :)

Bence annen her ne kadar endişelense de senin her şeyi başaracağını düşünüyorum. Seni sevgiyle takip ediyorum :)

Gulcin dedi ki...

Merhaba Arca,
Ben Gulcin. Annenin blogdan arkadasi ama seninle de tanismistik belki hatirlarsin :) INgilterede yasiyorum.
Yillarca Hollandada yasadim da Hollandaca ogrenemedim. keske sen o zaman da yaziyor olsaydin. Bakip senin ayzilarindan ogrenmeye calisacagim.
Hep yaz sen olur mu?
Sevgiler
Gulcin

Ecehan dedi ki...

Merhaba Arca,
Ben Ecehan. Ben de mühendisim. Çevre mühendisi. Bodrum'da yaşıyorum. Yaşadığımız yere su sağlamak ve atık suları uzaklaştırmak gibi kendi mesleğimi yaptığım bir kurumda çalışıyorum. Yeni bir dil öğrendin, o süreç nasıl geçirdiğini anlatabilirsin belki bize bir gün. Zevkle okuyacağımdan emin olabilirsin. Hep yazmanı diliyorum, bu kadar kısa sürede yeni bir dili epeyce öğrenmiş olmanı çok takdir ediyorum. Hep yazmanı dilerim. Sevgiler.

yeliz dedi ki...

inşallah. Bana da hep Flamanca ingilizce ve almancanın karışımı bir dil gibi geliyor. Ama İlker kesinlikle farklı diyor. Cidden zor bir grameri varmış.

yeliz dedi ki...

Yorum için çok teşekkürler. Hafta sonu hepsini Arca'ya okutacağım ve onun cevaplarını da yazacağım. Çok sevinecek:)

yeliz dedi ki...

Çok çok teşekkürler yorum için. Hafta sonu Arca'ya okutacağım, çok güzel bir motivasyon olacak onun için. Bu arada İlker de senin gibi t-shirt mühendisi ama 10 sene önce tekstili bırakıp inşaata daldı:)

yeliz dedi ki...

yaaa bu yorumları ancak şimdi okuyorum ve o kadar keyiflendim ki anlatamam. Fakat cüce uyuyor. Hafta sonu hepsini okutacağım. Çok çok teşekkürler:)

yeliz dedi ki...

Yorumuna çok çok teşekkürler. Harikasın. Arcaya hafta sonu okutacağım bütün yorumları. Çok sevinecek. Sevgiler

Vuslat dedi ki...

Aferin Arca, bravo sana. Süpersin. Helal be koçum. Yelizcim, tek bir kelimesini bilmesem de bu kadar uzun bir metni Flamanca yazmak herhalde çok zordur. Tebrik ederim seni de Arca'yı da.