13 Ağustos 2022 Cumartesi

3N 1 ben:) Ağustos

 An itibariyle akşamın dokuz buçuğu… güneş ufaktan batıyor. Artık hava gece yarılarında kararmıyor, bu da demek oluyor ki, yaz bitiyor, her ne kadar otoriteler yaz sıcaklarından uyarılar verseler de ,  her ne kadar öğleden sonraya kadar güneş alan salonumuzda güneşlikler ve hatta pencereler kapalı oturmak zorunda kalacak kadar sıcak günler yaşasak da, evet yaz ufaktan bitiyor. 

Akşam üzeri evin diğer tarafına geçen güneş, terası terk ediyor ve biz akşamlarımızı terasta akşam yemeği yiyip koltukta kah sohbet ederek kah okuyarak (pardon ilker için bu telefona bakmak demek) geçiriyoruz. 


Bu akşam yalnızım çünkü maç var. İçeriden İlkerle Arcanın maç hakkındaki sohbetleri geliyor. Az önce hayatımın ilk sesli kitabını dinlemeyi tamamladım ve bu yazımın favori kokteyli cin tonik içerken okumakta blog yazıyorum. 



Rüzgarsız, nemli, serin bir yaz akşamı. Belçika yazı sıcaklık 30 derecenin üzerine çıkmadığı sürece şahane! Sakin sessiz ve taze ve ne yazık ki nadide. İşte bu yüzden kıymetli. İzmir’de mayıs ike eylül arası hava durumuna hiç bakmazdım. Nasıl olsa her gün sıcak ve güneşli. Hani birkaç çok sıradışı Ağustos ikindisinde dolu filan yağarsa… ama o da en son yirmi yıl önce oldu herhalde. Belçika’da her gün bakıyorum, ona göre çiçeklerimi/bostanımı sulayıp ona göre giyiniyorum. Çünkü her an yağmur yapabilir, her an fırın kadar sıcak olabilir.


Ne okuyorum? 


Uzun bir listeye hazır mısınız? 


Covidden kaçtığımız tatil itiraf etmeliyim, okuma açısından epey verimli geçti. 


Blogcu anne Elifin kitabını bitirdim. Benim için yeni şeyler söylemese de - zira ben Elif’i çok yakından çok severek/takdir ederek takip ediyorum- eminim Elif’i takip edenler kadar etmeyenlerin de çok keyifle okuyacakları  bir kitap olmuş. Feminizme nerden başlasak diye soranlar bu kitaptan başlayabilir :) beni çok hüzünlendiren çok güldüren kısımları oldu, okumaktan çok keyif aldım, hiç sıkılmadım, emeğine sağlık. 



Burak Varol’dan Eksilen’i okudum. Bu kitaba ayrı bir post yazmak niyetindeyim. İlginç bir kitaptı. 


Bitmedi…


Arca’ya kitap sipariş verirken Duru’ya da sordum, var mıydı bu ara okumak istediği? Duru, ne zamandır “atomik akışkanlar” kitabını merak ediyordu, ona alırken ben de okuyayım dedim, çok beğendim. Uçakta yarılamıştım, eşzamanlı diğer kitaplar araya girdi ama bugün yarın biter.



Hayatımda ilk defa sesli kitap dinledim, Storytel’de “güzel dünya neredesin” Sally Rooney. Buna okumak denir mi? Denir herhalde. Storytel’e daha önce de kayıt yaptırmıştım ama sesli kitap dinlemeyi o zaman keyifli bulmayıp kaydımı silmiştim. Belki kitapla ilgiliydi bilmiyorum. Bu deneme, hem okumak isteyip baskısını bulamadığım bir kitaba hem de yalnız yürüyüş yapıp yalnız araba kullandığım döneme geldi, ve çok keyif aldım. Kitaba puanım beş üstünden üç, sesli kitap okumaya dört. Olur yani…


İngilizce bir kitaba başladım; “how to develop the authantic leader in you” hadi bakalım liderliği hallettik de otantikliği botantikliği kaldı. 


Zemberekkuşunun güncesine devam. Araya giren tüm bu kitaplara direniyor ya, vallahi bitirilmeyi hak ediyor.


Araya bir de “seninle başlamadı” girdi. Tabii ki, meraktan tabii ki Zeytin Ağacı dizisini izleyince… 


Ne izliyorum?


Şu anda hiçbir şey! Sadece okuyup yazıyorum. Ama geçen hafta henüz yalnızken Zeytin Ağacını izledim. Ben çok beğendim, aile dizimi ile ilgilenmemiş insanların bile farkındalığını artırmış. Sanırım tek sezonla kalmayacak, çünkü bir şekilde konular bitirilmeden kaldı. 



3 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Storytel'e ben de girdim sonunda, cak cak kitap da dinlenir mi, okunur derken büyük söylememek gerekliymiş. Ve memnunum, şu an okumayacağım kitapları dinliyorum, İlyada-Odisea, Mitoloji, Sabahattin Ali öyküleri ve birden gözüme çarpan Mahir Ünsal Eriş'in "Gaib"i. Bunu çok çok tavsiye ederim Yeliz. Konu güzel ve günce ama asıl Beyti Engin öyle bir seslendirmiş ki Radyo Tiyatrosu dinler gibi dinliyorsun. Ve yaz bitmesin lütfen, zira ben henüz bir şey anlamadım bu yazdan...

deeptone dedi ki...

rooney okuycam bütün kitaplarını :)

okuyanguzel dedi ki...

Ben de kitap dinleyemem diye düşünenlerdenim. Podcast dinlemeye yeni başladım. Bakalım neler olacak.
Ben aile dizimine karşı çok ön yargılydım ama gerçekmiş. Geçen hafta sonu bizzat yaşadım. Ben temsilci olamam bir şey hissedemem derken 3 kere yaptım ve gerçekten onları söyleyen ve yapan ben değildim. Çünkü tanımıyordum karşımdakini. Bana da yapıldı ve müthişti.
Halen tüylerim diken diken oluyor.