İnsanlar bir şeye besmeleyle başlar, ben buz gibi beyaz şarabın yanına katık ettiğim fındıkla...
havadan sudan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
havadan sudan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12 Ekim 2011 Çarşamba
9 Ekim 2011 Pazar
Pazardan dumur diyaloglar
İlker'in sebze ağırlıklı beslenme programı devam ettiği sürece günün çorbası ailesinin her hafta sonu pazar günlükleri devam edecek, sıkılanı tepelerim, benim muhterem kocam otlarken gıkını çıkarmıyor, kıyamam, sıkıldım demek yok!
Bugün pazara tek başıma gidince (Arca ile İlker beni bırakıp babaneye gittiler, sonra gelip aldılar) epey konsantre gezdim, pazarcılarla aşinalığımız arttı birbirimize.
Pazar sohbetlerinden seçmeler:
Bugün pazara tek başıma gidince (Arca ile İlker beni bırakıp babaneye gittiler, sonra gelip aldılar) epey konsantre gezdim, pazarcılarla aşinalığımız arttı birbirimize.
Pazar sohbetlerinden seçmeler:
4 Ekim 2011 Salı
3 Ekim 2011 Pazartesi
Yel değirmenleri ile savaşmak
Hayatın zorluklarına karşı yaşanmış örneklerle mücadele önerileri
“Günün çorbası”, bir tas çorbadan fazlasını yapıyor ve hiçbir fedakarlıktan kaçmayarak sizi hayatın zorluklarına karşı mücadeleye hazırlıyor!
Hayat kurtaran öneri #1: Pazara geç kalınca park yeri nasıl bulunur?
Hayat kurtaran öneri #1: Pazara geç kalınca park yeri nasıl bulunur?
1 Ekim 2011 Cumartesi
Hoş tesadüfler gülümsemesi
Sabah bloğu kurcalarken bir ara buranın mail adresini değiştirdiğimi fark ettim. Diğer hesaba girdim, eskiden kalma bir dolu mail birikmiş. Hani tatilden dönersin ve posta kutunda pek çok mektup vardır. Faturaları, reklamları bir kenara atarsın, en önemli en sürpriz mektupları açarsın hemen.
30 Eylül 2011 Cuma
Eylül biterken…
Sahi ne zaman gelmişti? Ne zaman bitti? Daha karpuz kesecektik!
Daha dün gibi, hafiften serinlemeye başlamıştı akşamlar, şimdi balkona çıkılmaz oldu. Cüce bu duruma bozuk ama mevsimlerle başa çıkmayı öğrenmek zorunda! İzmir’de sonbaharı hissetmek için Ekim’i beklemek lazım ama İstanbul çoktan sonbahara teslim olmuş.
Daha dün gibi, hafiften serinlemeye başlamıştı akşamlar, şimdi balkona çıkılmaz oldu. Cüce bu duruma bozuk ama mevsimlerle başa çıkmayı öğrenmek zorunda! İzmir’de sonbaharı hissetmek için Ekim’i beklemek lazım ama İstanbul çoktan sonbahara teslim olmuş.
29 Eylül 2011 Perşembe
Öğlen kaçamağı
Yarın İstanbul’a gidiyorum. Terminli işlerim, toplantı hazırlıklarım, kısacası dünya kadar işim varken ben ofise kahve almayı bahane ederek öğlen yemeğinden sonra Forum’a gittim. Evet kokoş bir ofisiz, Tchibo’dan çektiriyoruz kahvemizi, Guetamala Grande ile Brazil Mild’i karıştırıyoruz. Merkezden gizli saklı aldığımız bir filtre kahve makinamız var. Özetle çok pis tiryakiyiz. Şahsen ben sabah 10 civarı filtre kahvemi içmemişsem çok çekilmez oluyorum.
28 Eylül 2011 Çarşamba
Detoks Üçlemesi #3 : Gıda detoksu
Gardırop tamam, eksizlerimi burada paylaşmayacağım, çünkü şimdilik alay edilmesini kaldıracak olgunluğa ulaşmadım, daha kibarı : eserlerim topluma açılacak seviyede değil diyelim. Ama ciddi yol kat ettiğimi söyleyebilirim. Cumartesi Necla teyze'ye gittim, ölçüler alındı, prova haftaya. Gören de gelinlik diktiriyorum sanacak:)
27 Eylül 2011 Salı
Tavuk suyuna çorba
Yok böyle bir uyku düzeni!
Olmamalı! Arca’dan bahsetmiyorum bizzat kendimden bahsediyorum ve muhterem kocamdan!
Bugünlerde “günün çorbası” = “tavuk suyuna çorba” Tavuk biz oluyoruz bu durumda.
Olmamalı! Arca’dan bahsetmiyorum bizzat kendimden bahsediyorum ve muhterem kocamdan!
Bugünlerde “günün çorbası” = “tavuk suyuna çorba” Tavuk biz oluyoruz bu durumda.
24 Eylül 2011 Cumartesi
22 Eylül 2011 Perşembe
Akşama doğru…
Gardım düşüyor, cüce önceki gece arıza yaptıysa hele göz kapaklarım bile düşüyor.
Hele bir de kahve alma bahanesi ile Forum’a gittiysem, topuklular da vardıysa ayağımda, vah bana vahlar bana!
Hele bir de kahve alma bahanesi ile Forum’a gittiysem, topuklular da vardıysa ayağımda, vah bana vahlar bana!
21 Eylül 2011 Çarşamba
Yaşlandığını nasıl anlarsın? Vol.1
Bazen aynaya bakıyorum “allahım çok yaşlandım” diyorum bazen de “kızım deli misin, 33 yaş için hiç de fena değilsin” diye gülümsüyorum : )
Gerçi yaşlandığımı anlamam için aynaya bakmama gerek yok.
Gerçi yaşlandığımı anlamam için aynaya bakmama gerek yok.
15 Eylül 2011 Perşembe
Bu aralar…
Bu aralar…
Ofiste tuvaletimizi romantik bir ortamda icra ediyoruz, mum ışığında. Lamba sizlere ömür.
Sonra artezyende arıza olmuş, damacana su döküyoruz klozete.
Ofiste tuvaletimizi romantik bir ortamda icra ediyoruz, mum ışığında. Lamba sizlere ömür.
Sonra artezyende arıza olmuş, damacana su döküyoruz klozete.
14 Eylül 2011 Çarşamba
DÖNDÜLER!
Geri döndüler! Her yerdeler! Ve çok uzun bir süre daha bizimle olacaklar! Onlar… Yazlıkçılar!
Şehre döndüler!
Şehre döndüler!
12 Eylül 2011 Pazartesi
Uyutmayan Allah uyutmuyor işte!
Tatilin son günü bir enerji girdi bünyeye, ben de inanamadım. Sabah erkenden kalkıp, üşenmeyip – ki bu benim için çok olağandışı! – Arca ile birlikte gevrek almaya gittik. Sonra kahvaltıyı hazırladık. Ardından ayaklarını sıktığını söylediği ayakkabıların bir numara büyüğünü almaya gittik. Sabahın tenhasında iki AVM gezdik. Bizi zaten ya yazın hafta sonu açılışı müteakip, ya da kışın hafta içi kapanışın öncesinde AVM’lerde görebilirsiniz. “Kafferengi” ayakkabılara takık olduğu için doğduğundan beri aynı modelin bu defa da kahverengini aldık. Şimdiye kadar siyah, lacivert, beyaz… hepsini giymişti.
29 Ağustos 2011 Pazartesi
Evren bana bazı sinyaller gönderiyor, hissediyorum
Paçozluğum karşı konulamaz yükselişi evreni dürttü sanıyorum. Hayır Yavrusu’nun annesi değil, bildiğimiz evren. Hani kainat olan! Alıyorum ben sinyali her yerde karşıma çıkıyor!
27 Ağustos 2011 Cumartesi
Tavla vs Satranç
Yıllar var ki tavla oynamadım.
Geçenlerde tavla hakkında bir dolu şey öğrendim.
Pers imparatorunun baş veziri Buzur Mehir tarafından 1400 yıl önce tasarlanmış mesela.
Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici.
Şöyle ki;
Geçenlerde tavla hakkında bir dolu şey öğrendim.
Pers imparatorunun baş veziri Buzur Mehir tarafından 1400 yıl önce tasarlanmış mesela.
Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici.
Şöyle ki;
26 Ağustos 2011 Cuma
Çekirdek çıtlayan insan
İzmirliler çiğdem çıtlar gerçi: )
Çekirdek çıtlayan insan kimi zaman eleştirilir. Ben takdir ederim. Bazen seyirci kalmayı bileceksin. Bu da irade ister, hem de çok güçlü bir irade ister. Kendini bilmek, kendini anlatmakla vakit kaybetmeyecek kadar özgüven ister.
Çekirdek çıtlayan insan kimi zaman eleştirilir. Ben takdir ederim. Bazen seyirci kalmayı bileceksin. Bu da irade ister, hem de çok güçlü bir irade ister. Kendini bilmek, kendini anlatmakla vakit kaybetmeyecek kadar özgüven ister.
25 Ağustos 2011 Perşembe
Bahtsız Bedevi’yi otoyolda…
Türlü türlü aksilikler öpermiş : )
Dün terminli bir işi bitireyim derken çıkar ayak üç kişi telefon etti, hadi bitti derken 15-20 dakika gecikmişim. Otoyola çıkmadan önce bir güzel trafik sıkıştı. 18:00’ı geçirirsen kamyon hazretleri teşrif ediyorlar sahalara. Yarım saat böyle uçtu gitti.
Dün terminli bir işi bitireyim derken çıkar ayak üç kişi telefon etti, hadi bitti derken 15-20 dakika gecikmişim. Otoyola çıkmadan önce bir güzel trafik sıkıştı. 18:00’ı geçirirsen kamyon hazretleri teşrif ediyorlar sahalara. Yarım saat böyle uçtu gitti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)