29 Aralık 2010 Çarşamba

Bir Kar Masalı

Burada hiç kar yağmaz!

Küçükken Bornova'nın tepelerinde kar yağdı mı, hemen atlar arabaya Sabuncubeli'ne giderdik. Birimiz eldivenini mi unuttu (İzmir'de pek eldiven de giyilmez), hemen paylaşılır, bir el cepte bir el kartopunda deliler gibi oynardık.

İlla ki küçük bir kardan adam arabanın ön camının önüne yapılır, karda oynamış olmanın verdiği rehavetle İzmir'e dönülürdü. Lakin daha arabayı park etmeden erirdi, kardan dostumuz.

Çok acıklıdır benim kar anılarım çook!

Üç kadın, üç anne çok fena dokundular kar anılarıma...

Biri, gebeşken tanıdığım, sevdiğim, okuduğum, paylaştığım dost
Biri, Nurturia sayesinde tanıdığım sevdiğim kalemini takdir ettiğim harika kadın
Biri, uzaktan sevdiğim, takip ettiğim güldüğüm "alemsin" dediğim, bildiğin OIP!



Aylardır "sürpriz" derlerdi de meğer bir anda duygu patlaması yaşanmasın diye alttan alta ısıtıyorlarmış bizi.

Aniden habersiz çıkıp gelivereydi ne olurdu halimiz?

Kitap istiyorum ben kitap!! Yoksa Iphone'dan da bilgisayardan da koparamam Arca'yı! Haberiniz ola!!

Şaka bir yana ne zaman istersem tıklayayım (tıklayalım) diye hemen yazılarımın yanıbaşında "Bir kar masalı", başucu masalı...

Birisi burada sizinle gurur duyuyor :P