Bu vesile ile son yazdığım yazıları tek tek okudum ve kendimden utandım, yazmış atmışım yorumları okumuş lakin bir cevap bile vermemişim, tüh yazıklar olsun Yeliz sana! Ufak ufak cevaplamaya başladım, yüzüm hafif kızarık :) ama ne yani? bu da bir şeydir.
Bu hafta yine eğitim vardı. Daha az yoğun olduğum, eğitimin keyifle tadını çıkardığım bir döneme denk gelmesi şeklindeki temennim, yine yerine ulaşmadı. Öncesine, sonrasına toplantı koymak suretiyle piç ettim diyebilirim. Olsun. Yine de keyifli bir modüldü, her şeyden önce Stephen Covey'in "Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı" kitabı üzerinden egzersizler yaptık. Bak okumadıysan bacım, mutlaka oku, sonra bana dua edersin. Düşün ki, koskoca self management - advanced communication eğitmeni müfredatına almış.
Dersin bir bölümünde bizi en çok rahatsız eden şeyleri tanımlamamız, sonra da onlar üzerinde etkimiz olup olamayacağını tartmamız istendi. Kimi trafik, kimi havadan şikayetçiydi.
Hani bir Hitit duası vardır, der ki:
TANRIM, beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek, kalbimi dinlendir.
Zamanın sonsuzluğunu göstererek, bu telaşlı hızımı dengele.
Günün karmaşası içinde, bana, sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver.
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belliğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol.
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret.
Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kedi okşayabilmek için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret.
Her gün bana kaplumbağa ve tavşan masalını hatırlat.
Hatırlat ki, yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı artırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim.
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması, yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır.
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et.
Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlam olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi...
Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ve beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak dostlar ver.
Benim şikayetlerimin büyük kısmını etkileyebileceğim, değiştirebileceğim şeyler oluşturuyordu. En önemlisi de dağınıklıktı. Ama evdeki ya da çalışma masasındaki değil, kafadaki dağınıklık. Düşüncelerin, ifadelerin dağınıklığı. Ki bu ara bende bundan çok var. Aynı anda çok şey düşünmekten mi kaynaklanıyor, sürekli bir şeylere yetişmekten mi, bilemiyorum. Bildiğim tek şey, içinde bulunduğum bu her ne ise, beni çok yo-ru-yor!
Belki de sık sık yukarıdaki Hitit duasından etmeliyim. Ve demeliyim ki, "allah zihin açıklığı versin."