"Evet Arca gerçekten büyük adam gibi her işini kendin halletmişsin." dedim.
Aynı akşam yatma vakti epey geçmiş, İlker uyardı.
"Hayır efendim, büyük adam oldum artık ben, istediğim saatte yatağa giderim!"
Cumartesi akşamı Poyraz bizde kalacaktı, böyle bir program yapmıştık. Fakat arkadaşının doğum günü partisinde çok yorulduğu için babası gitmesin demiş. Arca köpürdü. Derken diğer telefon çaldı, İlker'e durumu anlattım. Seninki arka odaya sinmiş, diğer telefonu almış Tufan'ı aramış, saydırıyor. Neymiş, söz verilmişmiş, o Poyraz buraya gelecekmiş!
Hem telefonumu izinsiz almasına hem de Tufan amcasına atarlanmasına ziyadesiyle kızdım, açık ve net bildirdim kendisine.
Ertesi sabah Poyrazlarla kahvaltıya gideceğiz, yolda sordum:
"Dün akşamki konuda Tufan amcana bugün söylemeyi düşündüğün bir şey var mı Arca?"
A: Yok ya boş ver! Zaten ona olan kızgınlığım geçti.
---------
Rüyamı anlatıyorum: "Okulun bahçesindeydik, papatya gibi çiçekler..."
A: Betimleme yap annem! Betimleme yap, böyle anlaşılmıyor!
1 yorum:
Yaa ben bu çocuğu yerim yaa,vallahi billahi yerim..Ben bir gün yolumuz İzmir'e düşer de belki tanışırız,Arca'yı sıkıştırırım,seninle bir bira içip sohbet ederiz diye düşünürken nereden çıktı bu Belçika yahu..Oralara yolum düşmez ki benim :(
Yorum Gönder