Geçen ay gündemimiz neydi?

 Hatırlıyor musunuz? Neye kızıyorduk? Neyi konuşuyorduk? 

Geçen akşam, yıllar önce İlker’in evlerini inşaa ettiği akademisyen çifte yemeğe davetliydik. 

Günlerdir gündemi meşgul eden yangınlardan biraz olsun uzaklaşmamı sağlayan, Urlanın tepelerinde, her şeyi kendi yetiştirdikleri bahçe içinde, huzurlu bir ev.

Sohbet bir şekilde yangınlara, politikaya, sosyal medyaya geldi. Sosyal medyada artık hiçbir şekilde yer almadıklarını öğrenince şaşırdım, nasıl haber alıyorsunuz? “Gazeteler malum, televizyon bile izlenmez oldu, ben Twitter’ı haber merkezi olarak kullanıyorum.” 

Gerçekten çok çok önemli bir haber bir şekilde ulaşıyormuş, sağdan soldan duyuyorlarmış “ama sosyal medya hesabın oldu mu, saatlerini öldürüyorsun, hiç kapatamıyorsun ki”, diyorlar.

Çünkü gündem sürekli dolu. 

Başa çıkamayacağımız kadar negatiflikle

Felaketlerle

Kadın cinayetleriyle, tecavüzlerle

Her fırsatta bizimle dalga geçen iktidarla

Ve sordular: geçen ay gündemimiz neydi?

Bir çırpıda hatırlayamadım. Gerçekten neydi? Epey düşünmem gerekti. Kaldı ki ben Türkiye’deki gündemi her gün takip ediyorum, sabah ilk iş, gece son iş olarak Twitter’ı yokluyorum. Gel gör ki, bırak geçen yılı, daha geçen ay neye kızdığımızı hatırlamıyorum.

Benzer bir sohbet Elvan’la da geçmeseydi, bu kadar düşünmeye sevk eder miydi beni, bilmiyorum. Elvan da kendini mental anlamda korumak için sosyal medya detoksu yapmış. O kadar iyi gelmiş ki…

Acaba diyorum, azaltarak mı bırakmalı? Ya da parti parti mi? Yoksa bir anda hepsini mi?

Alışkanlık belki bağımlılık…

Neler yapabilirim?

Kitap okurum, daha çok kitap, daha farklı kitaplar

Podcast dinlerim

“Sanatçının yolu”nu tekrar yürürüm

Öğrenirim, ne mi?

Yaşadığım ülkenin dillerinden birini

Kendimi dinlemeyi

Aklıma ne gelirse - iş, hobi, genel kültür - 

 Özellikle de sadece timeline takip ettiğim Twitter’ın yerine bir şey koymalı ki, unutulsun…

Geçen ayın gündemi gibi unutulsun, gitsin…