Nihayet yağmursuz günler geliyor. Kutlamalara terasta yayılarak başladım. Bir yanımda bira, elimde kitap, yanı başımda telefon, kulağımda müzik.
Saat dokuzu geçmiş ve güneş henüz batmamış... Belçika yazını seviyorum. Serinliğini, geç batan güneşini, sakinliğini ve nadir maruz kalınan güzel havaya minnetini cömertçe gösteren insanını...
Başımı bulutların iyice dağıldığı mavi gökyüzüne kaldırıp düşündüm ve bir yargıya vardım: "garip bir insanım". Tuhaf özelliklerim var. Bence bunu beni blogdan tanıyan kimselerin bilmesinde fayda var. Lüzumsuz özelliklerimi okusunlar ve karar versinler, "takip etmeye değer mi?"
Herkes hazırsa başlıyorum: