Bazı
sabahlar metroda uzun süre ayakta dikilmek zorunda kalırım. Bazı sabahlar
ayazda aktarma otobüsünü eklerim dakikalarca, sırtıma buzlar sürülür. Ama bugün
o sabahlardan biri değildi, şanslıydım.
Şanslı olduğumu düşünmek
için acele ettiğimi çok yakında anlayacaktım ama o an, o an için şanslıydım.
Metroda iki durak sonra
oturmuştum, kitabımı okumuş, hatta birkaç duraklık sürede kestirmiştim.
Şanslıydım, öyle ki, ofise götürecek aktarma otobüsüne son anda yetiştim ve
önümdeki çocuk üç durak sonra inince de oturabildim. Tıngır mıngır giderken,
bir anda bam diye bir ses ve sarsıldık.
Kaza.