Pazarcı Elif ananın ettiği

Pazarda tercihim umumiyetle kadınların tezgahları. Daha mı güvenilir? Bilmiyorum, içimden öyle geliyor, sebebi yok. Envai çeşit ot satan Elif ana favorim. Geçen pazarda her zamanki yerinde göremedim içim karardı, meğer arife pazarı olunca iki sıra arkada yer bulmuş kendine. Otun çöpün haddi hesabı yok. Cibesten tut, turp otuna, deniz börülcesine… ne ararsan onda! Birkaç haftadır yumurtasından da alıyorum, çift sarılı, kaysı sarısı, çok lezzetli yumurtası.


Yanaştım tezgaha, yeni kuruyordu daha, elindeki etiketleri okuttu bana. Kırış kırış güneş yanığı yüzü, içinin aydınlığıyla dişsiz ağzıyla gülümsüyor. Okuma bilmiyor.
“Ne yazıyor kızım burada? Börülce mi?”

“Evet teyzecim.”

“hah iyi şuraya” Böyle böyle bütün etiketleri koyuyoruz otların üzerine.

Daimi müşterisi olduğu belli bir orta yaşlı bey yanaşıyor, samimiyetle takılıyor, “Elif ana bu ne be?” diye üzerinde minicik kabakların olduğu otları gösteriyor. Sanki olmamış kabakları fidesiyle köklemiş getirmiş. “Nasıl pişireceğiz bunu? Kabağını mı yaprağını mı?”

Genç kız gibi kikir kikir gülüyor Elif ana;

“Pişir pişir yaprağıyla köküyle pişir, şifadır,”

“Var ya sen de yakında ayrık otlarını yolup satacan bize şifa diye”

“Bizim dağın ayrık otunu bile kaynatsan suyu içilir oğul”

Cibesin de karnabaharın olgunlaşmamış hali olduğunu düşününce kabaklara çok şaşırmıyorum. İzmirliye ot olsun da otlansın. Ben böyle düşünürken bu ikisi sohbeti derinleştirmişler. Nereden geldiler mevzuya bilmiyorum, Balçova pazarındaki bir olaydan bahsediyorlar.

Elif ana; “…dedi ki bana “sen doğulusun”. dedim doğma büyüme İzmirliyim, doğulu olsam demem mi? Yok diyor geldiniz buralara bizim otumuzu bize satıyorsunuz. Kızdım! Dedim ”siz- biz demeseniz dağda askerimiz ölmeyecek hep sen-ben kavgası bunlar!...”

Dişsiz ağzından doğulu şivesi çıkmıyor, uzman olmaya gerek yok, doğulu filan değil Elif ana ki olsa ne olur zaten memleketin doğusu batısı mı olur? Lakin bunun cevabını okuma yazma bilmeyen Elif ana biliyor da, Balçova pazarında İzmirliyim diye salınan zat belli ki bilmiyor, yazık ki ne yazık...