Geçenlerde birisi ile yazışıyoruz. Üniversiteden mezun olalı on sene bile olmamış ama beş altı iş değişikliği yapmış. Hem de İzmir’de. İzmir’de adam akıllı şirket sayısı onu geçmez, demek emekliliğe kadar çoktan bitirecek İzmir piyasasını.
Arkadaşlara anlatıyorum “yeni nesil doyumsuz abicim, bunlar bir işte bile sebat etmesini bilmiyorlar. Maymun iştahlılar…” Tam bir kocakarı üslubundayım.
Y kuşağı bunlar Y!
Bunlar apolitik gençlik! Bunlar bütün gün bilgisayar başında oyun oynayan gençlik. Bunlar koyun koyun… Bunlar gazete okumaz, internette takılır, haber izlemez dizi izler… Bunlara höt dedin mi oturur, otoriteye karşı koymak kim, bunlar kim? Atatürk bunlara ülkeyi emanet etti ama fos çıktı bunlar…
Bunlar bunlar bunlar…
Yanılmışım.
Meğer o kanalların haberleri izlememelerinin bir sebebi varmış, meğer o gazeteleri almamalarının okumamalarının bir sebebi varmış.
Onlar haberleri internetten alırlarmış, birbirlerine aktarırlarmış. Hızlı bilgiye ulaşırlarmış. Senin benim gibi köşe yazılarının içinde kaybolmaz, hangi köşe yazısı okunmaya değer ise birbirlerine onu link verirler, bilgilenirlermiş.
Susarlar, susarlar, ama biri gelip ne yiyeceğine, ne içeceğine, ne konuşacağına, nerede nasıl davranacağına, ağacına, parkına karıştı mıydı konuşurlarmış.
Hem öyle konuşurlarmış ki, gülmeden edemezmişsin.
Gezi Parkı ile başlayan bu toplumsal direnişi, her kesimden destekçilerini, inanılmaz bir yaratıcılıkla ortaya çıkan mizah yüklü paylaşımları ayakta alkışlıyorum.
John Lennon demiş ya; “şiddete başvurduktan sonra sizinle nasıl baş edeceklerini bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri şey şiddet dışı eylemler ve mizahtır.”
Ben bu yaşımda o insanlara göre yaşlı kalıyorum ama gözlemledikçe büyüdüğümü hissediyorum. Zira geçmişimi sorguluyorum, tırsıp sokağa çıkmadığım eylemleri, politikayla işi olmayan ilk gençliğimi ve bize görmemizi istediklerini dayatan laylaylom medyanın vaktiyle ne yalanlarla beni yanılttığını düşünüyorum.
Daha da bunların oyununa gelmem!
Ama siz yarın akşam İzmir’de "Deniz Tabakoğlu ile yoga"ya gelin mutlaka : )
7 yorum:
Ben hep genç kalmışım demek ki :) Ne TV izlerdim ne gazete okurdum eylem dedin mi haydiii size kolay gelsin derdim :)
Güzel bir Yoga seansi dilerim izmiri güzel enerjinizle doldurun
vallahi ayni seyi konustuk bu sabah utandim kendimden cok sasirttilar bizi
Yeliz,facebook da paylaştın mı bu haberi...Benim kuzenelerle arkadaşlara da haber edeyim.
Sizi uzaktan izleyenlerdenim. Üniversitede ögretim uyesiyim, Facebook'da paylastigim mesajimi sizinle de paylasmak isterim: "Üniversitede, parkta gençlerle konuştum, metroda muhabbetlerine kulak kabarttım. Düne kadar fikirleri, söyleyecek sözleri yok diye eleştirdiğim, başlarını telefondan kaldırmayan bu ’90 üstü doğumlu gençler beni derinden sarstı. İdeolojik kalıpların içine sıkışmış, söyleyecek çok sözü olan beni, bireysel özgürlüklerine düşkünlükleriyle şaşırttılar ve benden bin kez daha dünya insanı olduklarını, insanlığın ortak temel özgürlük haklarına sahip çıktıklarını kanıtladılar. ‘Liseli gençleri provakasyona alet ediyorlar, çok yazık..’ diye üzülenler, hiç üzülmeyin, onlar provakatör bir abla-abinin otoritesini kabullenmeyecek kadar bireysel, özgürlüklerine düşkün ve örgütsüzler, ama hep onlinelar. Ben bu toplumsal direnişte en çok bu grubun yanındayım. Bir anne olarak da kendime pek çok ders çıkardım, herkesin ve tabii tüm devlet yetkililerinin de çıkarmasını diliyorum."
"Mizah yüklü paylaşımlar" demişken, izlemeyenler için:)
http://www.youtube.com/watch?v=a_48C1JiIgo&feature=player_embedded
Sevgiler, duygu.
Atatürk'ün Cumhuriyet'i emanet ederken yine bir bildiği hep bir bildiği varmış.Utanıyorum çünkü biz bile çocuklarımıza- onları güya tanıdığımız halde ,onları yetiştirdiğimiz halde - onun kadar güvenememişiz.Tüm o genç yürekleri ayakta alkışlıyorum ,biraz tökezleseler arkalarındayız hem de tüm gücümüzle, belki biraz kendimizi affedebiliriz..Aysel
ben 2000 doğumlu organik kuşağı merak ediyorum şimdiden, 90 lar hamburger kuşağından bunlar çıktıysa bizim 2000 li organik kuşaktan neler çıkacak acaba :):):)
Yorum Gönder