21 Nisan 2015 Salı

Analık üzerine saçmalamalar - Good is enough? Enough is good?

--- Öncelikle ev ve okul için tebriklerini, hayırlı olsunlarını gönderen herkese kucak dolusu sevgiler, inanın böyle zamanlarda birilerinin senin mutluluğunu samimiyetle paylaşması paha biçilemez. ---

Geçtiğimiz haftalarda İlker’in çocukluk arkadaşı ile sevgilisi bize geldiler. Zeynepler de bizdeydi, maç izlenecek, İlkerin içlerini elcağızlarıyla hazırladığı nefis pideler mideye indirilecekti. İndirildi, üzerine biralar şaraplar açıldı, sohbet derinleşti. Biz ilişkilerini evliliğe dönüştürme yolundaki çiftle aile, çocuk, annelik babalık mevzularını irdelerken, Arca ve anne-babasından sonra en bi’ çok sevdiği kişi olan Poyraz kudurukluklarıyla aile planlamasına katkıda bulunmakta olduklarının farkında bile değillerdi.

Zeyneple ikimizin, müstakbel “elti”mize çocuklu hayatın zorlu evrelerinden fazla detaylıca bahsetmemiz de tuz biber ekmiş olacak, yeni arkadaşımız “çocuk” olayını gözünde büyüttüğünü ve çok korktuğunu söyleyiverdi. Hay bin kunduz! Eh be yeliz tut çeneni. Neyse toparlamaya çalıştım.


“… evet zor, allah için hiç kolay değil. Ama ilk doğduğundan itibaren o nasıl büyüyorsa sen de onunla büyüyorsun, öğreniyorsun, büyütüyor seni. Yani şimdi senin kucağına bu bizim danaları versek neresinden varacağını şaşırabilirsin ama en nihayetinde kendi çocuğun olunca tanıyorsun, yetiştiriyorsun, bu arada kendin de değişiyor, gelişiyor, yetişiyorsun."

Toparladım mı bilmiyorum ama gerçekçiydim, bak en azından "çocuklar çiçektir, anneler daha çiçektir, su isterler nem isterler" saçmalığına girmediğim için kendimi bizzat tebrik ettim. (Etrafta bunu yapacak kimse yoksa sen kendi kendini tebrik ediyorsun, oluyor yani:P) 

Geçenlerde İzmirli anneler mail grubunda Tracy Hogg'un yatır kaldır yöntemini uygulayan var mı diye bir soru geldi. Eh soru bildiğim yerden gelince, derhal serinin linklerini paylaştım arkadaşla. Yöntem bizde başarıyla sonuçlanmış, 10 aylık Arca kendi kendine uyumaya başlamıştı. Aman ne gurur! Amman da amman mikemmel ananın boku boncuklu bebesi...

Desem de inanma!

Bizde o iş çok uzun sürmedi. Hele ki hastanede koyun koyuna uyumaya alışınca, yemişim tracey'i yemişim yatırı kaldırı dedim, o gün bugündür uyku konusunda mikemmel ana ile boku boncuklu bebeyi hayatımdan çıkardım. Oh be! 

Tabii biraz daha usturuplu cümleleri linki gönderdiğim arkadaşa iletmeyi ihmal etmedim, bizde yalan yok. Eşşek kadar çocuk hala anasız babasız uykuya dalamıyor. 

O ilk anne olduğun zamanlarda üzerine böyle bir mükemmeliyet laneti çöküyor. Kimse aksini iddia etmesin, uyku olmasa tuvalet, tuvalet olmasa yemek, yemek olmasa aktivite derken hemen her anne, sanki birileri bir madalya takacakmış gibi kendini bir şeyleri kotarmaya adıyor. Tabii ki makul ve masum ve hatta mantıklı sebeplerle... Mesela ben çocuğumun katiyen ayakta sallanmamasına, kendi kendine uyumayı öğrenmesine takmıştım. Çünkü çalışıyordum, onun uyku tantanasıyla uğraşmak istemiyordum, ablamlar Duruyu ayakta sallamaktan helak olmuşlardı, bu bana ders olsundu. 

Oldu.

Şimdi kendimle dalgamı geçiyorum ya, aslında bugün olsa belki yine aynı şekilde davranırım. 

Beni bugünlere getiren, beni böyle burnumu sürte sürte şekillendiren, anneliğimi "mikemmel" seviyesinden "yeterli" seviyesine çeken hep o yaşanmışlıklarımdı. 

Bugün yeni bir anne adayına ne kitap önermek istiyorum, ne akıl vermek. Kendi yaptıklarım ortada, aç blogu oku. Tam bir trajikomik-macera! 

Kimi - hani o kumaşında analık olanlar, hani o iç sesine kulak verenler - bu annelik meselesini baştan çözüyor abicim, çocuğun çizdiği yolda ilerliyor. Kimi de benim gibi biraz dolambaçlı yollardan geçiyor. 

Tüm o okuduğum kitaplarla, uygulamaya çalışıp çuvalladığım yöntemlerle, tüm o saçma takıntılarım ve takıntılarımın Arca tarafından elime verilmesiyle son biçimine kavuşan anneliğim için tek hissettiğim şey "huzur".

Her şeyin başı huzur. İç huzurun var mı, vicdanın rahat mı? Kimse sana not vermiyor kimse! Olması gerekeni olması gerektiği kadar, yeterince yap, gerisi onun işi.

Ne demişler? "Good is enough!" Yok lan "enough is good" muydu? Evet evet enough is good. "Good is enough" iş yaşamı için değil miydi? Neydi ya o? 

ay ne bileyim işte! aldığı kadar, olduğu kadar, benden bu kadar:)

5 yorum:

Cebimdeki renkler dedi ki...

Ev kararınız, yeni eviniz şimdiden hayırlı olsun. Ama okul kararı daha da hayırlı olsun. Kızım 3 yaşında ama bu yazida da bahsettiğin hallerden şimdiden en önemli konu bizde de.:)

Adsız dedi ki...

Analigin iç sesinekula vermek demissiniz ya,çok hoşuma gitti :) benim iki numara olan 4 yasinda bir kızım var. İlk yedi ay full ağladı bu Yavrucak ,abisi ,o zaman beş yaşındaydı ,annnee babamı çağıralım artik bunu sen susturamiyorsun diye bi dertlenirdi ki ;) ama simdi donup bakıyorum da cok rahat atlamisiz bi yerde o donemi. Ben niye bu kadar ağlıyor diye soran ,taciz edenlere EE bebek iste agliyacak ,bu da aglaya aglaya büyüyecek herhalde derdim, hic moralimi bozmazdim. Ki ilk oğlumu da emzirmek için ben uyandirirdim o kadar rahat bir bebekti düşünün yani :)
İste diyeceğim o ki bana o donemde bu rahatlığı veren his içimdeki o analık duygusunun sesiymis :) siz yazınca tam cuk oturdu gibi geldi bana.
Ben çocuklarımı bu sese kulak verip olduklari gibi kabul ettim ve hic şikayet etmemeye çalıştım. Bilemiyorum ,bu herkes için elbette değişir ama bir çocuk zihnen ve bedenen sağlıklıysa ,uykusuzlugu yememesi vs..çok dert değil. Bugün uyumazsa yarin uyur, bunu yemezse öbürünü yer diye düşünüyorum. Nihayetinde onlarında doğuştan getirdiği bi kumaş var..hepsi birbirinden ve bizden çok farklilar ve çok da güzeller :)
Dağınık yazdım farkındayım ,kusura bakmayın artik ;)
Zeynep

Gulcin dedi ki...

su hayatta annelgi ile icime su serpen ender insanlardansin. senin kadar iyi anne olabileyim daha ne isterim be. good is enough biz konusmustuk yine :) Ama senin dedigin daha guzel aldigi kadar oldugu kadar bizden bu kadar :)

Öykücü dedi ki...

Ev de okul da hayırlı olsun. Aynı apartman içinde taşınmak da kolay olur hem. Yaşasın

sessiz balik dedi ki...

Ev alma komsu al derler ; komşudan ev alıp ikisini de mi yaptınız:) hayırlı uğurlu olsun. Güle güle oturun. Bu çocuk yetiştirme kitaplarını okumadigim için pismanken anneligin iç sesine bırakıp herseyi( kayınvalidemi de ekle/) emerek koynumda yirmi dört ay uyuttugum tosunum şimdi "uykum geldi by" diye gidip yatıyo biz de acuna bakıyos:)