25 Mayıs 2015 Pazartesi

kısa #6

Sabah aktarma otobüsüyle ofise gidiyorum. Arkamda benim gibi işine giden iki kişi aralarında konuşuyorlar, dinlemeyeyim diyorum, olmuyor kulak kabartıyorum. Tam otoban köprüsünün üzerinde trafik hafif sıkışmışken birinin diğerine otobana bakarak "bak işte AKP yapıyor, kaymak gibi asfaltı döşemiş, adamlar çalışıyor..."  dediğini işittim. 

Arkamı dönüp, "iyi ama sen otobüsle gidip geliyorsun, n'aber!" diyecektim ki, sustum. Yoksa bile bugün yarın kredi çekip araba almayı planlıyordur kesin. O zaman da benzine ha boyna zam gelip durduğunda "ben zaten hep 50 tl'lik alıyorum" diyen malların arasına karışacak, boş ver!
Sabah sabah ne uğraşacağım, kitabıma döndüm. Ama aklımdan iki şey geçti:



1. Bu AKP gitsin, kurtulalım denip duruyor ya, iyi hadi diyelim ki gitti, bu kafalar nereye gidecek? Bu cahillik, bu büyük resmi göremezlik durumları ne olacak?

2. Büyük resim deyince facebook'ta geçenlerde okuduğum aşağıdaki yazı aklıma geldi: 
"Sene 2005 Türkiye ile bir alâkası olmayan John Perkins kitabında anlatıyor; "Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız. Sonra onlara arabalarımızı satarız. Sonra bankalarını satın alırız. O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız. Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle. O ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi "ASLA" o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje‘ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havaalanları yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır o ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbirşey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkansızdır. Plan böyle işler. Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; "Bize büyük borcunuz var ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazınızı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin, askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Millletler de bizim için oy verin! Elektrik su kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın..." Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir." __________ Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları - John Perkins"
NOKTA.

2 yorum:

ANNEKIZ dedi ki...

Ne kadar dogru yazmissin.bende bugun facede iki akrabamin konusmasini okudum.biri akpci.akpci olan okadar cahilki, yurt disinda akpye oy vermis ogunuyor,digeri diyoki biz burda aciz , asgari ucreti , kapatilan fabrikayi....bi suru seyi soylemis digeri akpli diyoki nolmus yani bizde almanyada zor geciniyoruz diyo ,calisin diyo....sehit haberleri bitmismis....yollar yapilmismis.... araya girmemek icin kendimi zor tuttum.ya almanya ekonomisiyle turkiyeyi bir tutuyo.biz adamlardan 50 yil geriyiz,onlara devlet bakiyo....soyluycek cok seyim var ama cumleleri toparlayamiyorum inan...ama cok dogru yazmissin.yol yapilmista araba alacak paran varmi diceksin ....bosver...zihinleri napicaz bilmiyorum....

morkalemlik dedi ki...

Jojn perkins bizi anlatmış, halk zerrecikleri de çırpınsın