Arca’nın okulu erken başlamıştı, erken de bitti. Yani biz
karne merasimlerini geçen hafta bitirdik. Fakat havaların ancak ısınmasından
mıdır bilinmez biz daha yaz düzenine geçemedik.
Yaz düzeni: Her gün balkon yıkamak ve akşam yemeklerini
balkonda yemek. Evin halılarının süpürülüp kaldırılması, yazlığa giderken
kullanılacak çantaların her daim ortalıkta bulundurulması, tüm mont, ceket,
okul kıyafeti vs gibi önümüzdeki üç ay boyunca kullanılmayacak giyim
eşyalarının göz önünden uzaklaştırılması gibi gibi…
Ufak ufak başlıyoruz. Öncelikle okulda giyilen her türlü
giysi hurçlara tıkıldı, kalktı. Kışlık çoraplar, aynen… Montları, zaten epey
olmuştu, gözüm görmüyordu. Dün akşam itibariyle de kışlık pijamalara veda
ettik. Gözüm Arca’nın odasında. O odayı tamamen boşaltmak istiyorum! Sadeleştiremediğim bir o oda kalmıştı. Oynanmayan
oyuncakları kaldırmak, o kamyonla vedalaşmak, pelüş oyuncakları toptan vakumlu
torbalara hapsetmek istiyorum bırrrr…
Sadece kitaplığı, kitaplıkta da Arca’nın şimdi okuduğu
kitapları bırakmak istiyorum, yani kendi okuduğu “büyük çocuk kitapları”nı.
Adamın oyun oynadığı yok ki zaten, işte Deniz’le oynadıklarını Çeşme’ye, puzzle’ları
ve Legoları da anneanne yazlığına götürürsem bence oda epey rahatlayacak. Evet
evet yapayım ben bunu (Blog = to do list:P)
Ama yazarken gerçekten aklıma daha çok şey geliyor, ben
yazarak öğrenebilen, anlayabilen, planlayabilen bir insanım. Başka türlü kafa
basmıyor.
Bu kadar radikal girişimleri Arca evdeyken yapmam mümkün
değil. Yüzüne bakmadığı pelüş ayısı, ben onu arka odaya götürmeye karar
verdiğim an en yakın arkadaşı olacak biliyorum! O yüzden bugünü bekledim.
Anneanne-dede yazlığına gittiği günü nihohahahah…
Yaz
düzeni demişken, öğretmeni hemen hiç ödev vermedi. Biraz alıştırma kağıtları ve
zorunlu olmamakla birlikte ODTÜ yayınlarının Tatil Gezegeni diye bir çalışma
kitabını önerdi. Bence hiçbirini yapmayacak. Yani ben yapmak istemezdim
küçükken. Sadece kitap okusun yeter.
Dedim
ama, tatilde okusun diye aldığım Saftirik serisi bitince, ne okuyacak bu çocuk
diye kaldım ortada. Derhal liste çıkardım;
Levent
İz Peşinde serisini Hatice önermişti.
Sonra
Messi ve Ronaldo’nun çocukluklarını anlatan kitaplar, içinden çıkan posterlere
hasta oldu arkadaş.
Annelerden
ve çocuklardan aldığım önerilerle diğer kitaplar:
Felaket
Henry : Bu da seriymiş. İlkini beğenirse devam eder kanımca.
Can ile
Zortan’ın maceraları: Bir dolap kitap’ın Yıldıray’ı yazmış, tam yaşına göre,
yazarını bildiği kitapları çok seviyor, bence bu kitabı da sever.
Charlie’nin
Büyük Cam asansörü: Charlie’nin çikolata fabrikasını seven bu devam kitaptan da
hoşlanır kanımca.
Babaannem
bir ganster! Ve Milyarder Çocuk :
Şiddetle önerildi, ben de merak ediyorum:)
Güzel,
Açıkgöz, Cesur Kızlar: Evren önermişti, kahramanlarının kız olması hiç mühim
değil, Arca pek takılmıyor, mesela Kitapkurdu Lily’i ve Kıpır kıpır dans eden
şu sevimli kızın kitabına bayılıyor.
Sıkı
arkadaşlar ve spagetti canavarı: Sanırım bir dolap kitabı kurcalarken buldum,
bayıldım, baktım okullarındaki kitap standında da var, seveceğini tahmin
ediyorum.
Rico ve
Oskar Derin Gölgeler: Yine bir dolap kitap önerisi.
Öteki
& Gizli Topluluk
Anne Baba
Dükkanı
Zaman
Bisikleti
Gizli Yediler
-1. Kitap: Çocukluğunda okuyup bayılan annelerden bir tavsiye
Afacan 5'ler
Define Adasında -1. Kitap : Yine çocukluğunda okuyup bayılan annelerden
bir tavsiye, bunları en son ortaya çıkarmayı düşünüyorum, hem kalın gözü
korkmasın hem de çok sararsa diğerlerini bırakır bunlara takabilir.
Arca tüm
bu kitapları okur mu, sever mi? Bakalım zaman gösterecek.
Arca
şimdi anneanne ve dede ile birlikte. Ayakları totosuna değerek gitti dün.
Anneanne Akhisar’da cenazede olduğundan babamla takılmışlar, biz de annemi alıp
akşam gittik Özdere’ye. Hiç hesapta yokken ilginç bir sürpriz oldu. İyi de oldu
aslında. Giysilerini dolaplara yerleştirdim kendi elimle, sonra uzun bir
tembihler listesi yaptık ailecek.
Büyüklerinin
sözünü dinlemek, dondurma ve abur cuburda sınırlama, evde ne yemek varsa yemek
ve illa kendine özel yemek yaptırmamak, denize giderken şapka takmak…
Arca
kurallara uyar mı? Bakalım, onu da zaman gösterecek.
Geçen
yazı, beklenmeyen sağlık problemleri, ev taşıma, yeni okul heyecanı ile
geçirmiştik.
Bu yaz,
sağlık, huzur olsun, keyifli bir yaz olsun hepimiz için.
7 yorum:
Senin yazılarını okumak çook ama çoook keyifli.
Bu arada Toprak eskisi gibi kitap okumuyor ve ben çok üzülüyorum. söylenmek istemiyorum ama arada çocuğu iğneliyorum.
Çok güzel bir yaz olur umarım hepimiz için.
Hepimiz için çok güzel bir yaz olsun Yeliz. Sağlıkla, keyifle dolu olsun.. Bol dinlenmeli, az mesaili olsun (isteyenin bi yüzü).. Bir de eylül ayı gelen de Can, onun için doğru olan yerde ilkokula başlamış olsun.. Bizde de bunu seçecek akıl sağlığı, sabır, sağduyu olsun. Verilen kararlar hep hayırlı olsun. Bunu yazmama vesile olan blog sahibi de hep mutlu olsun:)
Soyle surprizsiz, rutin bir yaz olsun be Yeliz. Iki guzel surprize acigim bu yaz sedece: 1 annemin tamamen iyilesmesi, 2 bebisin gelmesin. Onun disinda ay cok siradan bir yazdi diyecegimiz bir sey olsun. Olur mu?
Felaket Henry serisinde bir ilk ve son yok, her kitap 4 ayrı maceradan oluşuyor. Ama mükemmel bir seri. Oğlumun ve benim favori kitaplarımızdandı. Felaket Henry'nin Donu kitabıyla başlamanızı şiddetle öneririm :))
Yeliz,
Umarım hepimiz için çok keyifli, sağlıklı bir yaz olur. Arca daha önce okumadıysa Nick Bruel-Kötü Kedi serisini de öneririm. Karikatürlü, esprili bir seri. Sevgiler,Petek
Biz de yaz sezonunu açtık. Artık hergün anneanneye gidecekler.
Bu kitapları benim de listelemem lazım. İşime yarayacaklar.
Bol bol D vitamini alsin. Bagisiklik sistemi guclensin. O dondurma ve abur cubur konusunda Arca'dan ziyade anneanne ve dedeyi zapt altina almak lazim. En azindan bizde durum oyle. Cocuklar istemese, bizimkiler veriyor. torunlari az gorunce boyle ayarlari kayiyor. Iyi tatiller olsun.
Yorum Gönder