İtrafın büyüğü geliyor, hazır mıyız gençler?
On sekiz yaşımdan beri (2007'ye kadar merhum Taksim AKM'de olmak üzere) hiçbir seçimi kaçırmamış ben, bu seçimde oy kullanamayacağım. Aslında "senin annen bir salaktı" serisine konu olacak bir salaklıkla atladım bunu. 19 Mayısa kadar yazılabiliriz gibi kalmış aklımda 14'ü gibi siteye bir girdim, kapı duvar. İtiraf ediyorum salağım!
Peki bundan sebep politika ile ilgili bir şey yazmaya da utandığımı itiraf etsem tam olacak, rahatlayacağım.
"Muharrem İnce'nin yandaş medyayı al aşağı etmesini keyifle izliyoruz", demiyom, "diploma nerde?" demiyom, politik generale "senin apoletlerini sökerim demiyom" (zaten İnce vekilim dedi). Ne diyom? Bu seçim oy kullanamayacağımız için utanıyom ama belki totem olur da kadim kaderimizin çarkına çomak sokulur diyom, kötü bir şey mi diyom? (Jet Sosyetenin açık ara en eğlenceli karakterine gelsin bu gönderme, hay yeteneğine sağlık Hasibe Eren!)
İtiraf demiş ve çemkirme şarjımı da almışken bir itiraf da kıskançlığıma gelsin. Türkiye'deki küçük ve İngilizcenin yere göğe yettiği (ki gerçekten yeter bence) hayatımızda birkaç dil birden bilmenin ne kadar önemli olduğunu bu kalın kafam hiç almamış. Elvan'ın kuzeni vardı Jale abla ve 5 dil filan biliyordu, uluslararası hukukçuydu.
Başka da tanıdığım kimse yok ki, yabancı ikinci bir dil bilsin. Burada bu ecnebilerin en gıcık olduğum tarafı bu! Adam bir masada Flamanca konuşuyor, derken telefon geliyor, bıdı bıdı Fransızca konuşuyor, bana geliyor İngilizce, yan masada ingilizcesi kötü olan İtalyana İtalyanca... Bu dile yatkınlıkla açıklanabilecek bir şey değil. Belçikalı (Flaman) bir arkadaş açıklamıştı: "Biz birkaç dile doğuyoruz. Zaten memleket iki dil, kanallardaki yapımlar da hep ingilizce, sonra lisede İspanyolca öğreniyorsun, yani bu kadar çok dil biliyor olmamız normal"
Peki makul bir açıklama ama benim yine de sinirime gidiyorlar, kıskanıyorum yav! Oh söyledim rahatladım.
3 yorum:
Bizim dil öğrenme yeteneğimiz çok kısıtlı maaselef. Yoksa başka nasıl açıklaması olabilir ki 10 kusur yılda ingilizcenin temelinden ilerisini öğretemiyor olmamızın.
Yatkınlığı olan kişiler anadili Türkçe bile olsa, birkaç dil öğrenebiliyor, ama çok nadir. Bizim dilimizin bu Avrupa dillerinden çok farklı bir yapısının olmasıyla da alakalı olabilir. Alman bir arkadaş, iki ayda Flamancayı kolayca öğrenmişti, İspanyollar Fransızcayı bizden hızlı öğreniyorlar, aynı dil ailesi olmasıyla ilgili. Ülkemizdeki yabancı dil eğitimi de çok kötü ve son yıllarda ders saati sayısını da çok düşürdüler. Halbuki madem zor öğreniliyor, ilkokul yıllarından koy hem de ders sayısı artır, değil mi ama?
Iki dil bilen üçüncüyü ve sonrasını çok kolay öğreniyor. Kırgızistanda çalışırken bunu fark ettim. Kırgızca ve Rusça resmi dilleri çocuk bu iki dilin içine doğuyor. Sonra lisede Ingilızce ve Türkçeyi o kadar kolay öğreniyor ki. Bir anda dört dil. Tv den de özbekçe kazakça 6 7 bilmek çok doğal bir durum onlar için. Biz bir ingilizce öğrenicez diye gobegimiz çatlıyor onu da beceremiyoruz.
Yorum Gönder