8 Ağustos 2018 Çarşamba

#21gündedönüşüyorum #1: ufaktan başlamak

Hayatımda, hamilelik ve doğum sonrası hariç hiç bu kadar kilolu olmadım. Hamilelik ve doğum sonrası da dahil olmak üzere hiç bu kadar kötü ve sağlıksız hissetmedim. 


Kilo vermeyi bilmiyorum. Yani sağlıklı ve düzgün kilo vermeyi, çünkü hiç bu şekilde kilo vermedim. Benim yegane kilo verdiğim zamanlar, iradem ve bilincim dışında oldu. Ya çocuk peşinde koştum, ya emzirdim, ya da çok mutsuzdum. Ve hayatımın her döneminde ufak ufak kilolar aldım ve onlar yerleşti ve benim parçam olmaya başladılar, yavaş yavaş... Rakamsal verilere girebilirim ama bunun anlamı olur mu bilemiyorum. Zira şu anda bile birçoklarına göre balıketi bile sayılmam.

Kilo almamın iyi geldiğini iyi göründüğümü söyleyenler oldu. Belki öyledir belki ben abartıyorumdur. Ama iyi olsaydı, iyi hissederdim. İyi hissetmiyorsam yanlış bir şeyler var. Sağlıksız bir şeyler. 

En sevdiğim yemek makarna. Bir gün bir doktorun bana makarnayı yasaklayacağı ihtimaline bir gecelik uykumu verdim. Düşünsene makarna yemek yok diyecek, ya da kahve içme diyecek. Vazgeçemeyeceklerin var ve vazgeçmen gerekenler. Eve alındı mı paketi bitirmeden uyuyamadığım cips var mesela, kendimi frenleyemediğim çiğdem, sonra fazladan içilen biralar, ah o biraların yanına çerezler ah o çerezler... Hayır diyemediğim yemekler, muhteremin elinden çıkma lezzetler.

Kırk yıldır yükümü çeken bu ayakların ve bele, sırta vuran ağrının müsebbibi tabii ki son bir yıldır aldığım kilolar. Görüntümden hoşnut değilim, yalan yok lakin işin kötüsü yaş ilerledikçe akla düşen sağlık sorunları, daha doğrusu sorun olmadan, sorun olmaktan çıkarma çabasına girmek lazım. Yani kendime iyi bakmak için sağlığımı kaybetmeyi bekleyecek değilim.

Nitekim başladım, bugün yani yedi ağustos itibari ile #21gündedönüşüyorum demeye başladım.

Neden mi bugün?

Ben hep başlangıçlarımı salı yaptım. Mesela ilkokul öğretmenim belirlenememişti, pazartesi değil, salı günü başladım okula. Eksik evrağım vardı, iş hayatına da bir salı günü başladım. Muhteremin bana çıkma teklif ettiği gün salıydı, tesadüfün böylesi...

Şimdi bir #40yaşprojesi için, yenilenmek için neden salı olmasın? ---- Diyecek, verecektim mehteri lakin o iş öyle değil.

Brüksel'e döndüğümde, evde değil sağlıklı besleyecek, ağzıma koyacak tek lokma yoktu, pazartesi akşamı alışveriş yaptım. (O hep aldığımız taze suşiler de rafa sıralanmış mı? Almayayım mı? Millet altın vuruşu kebapla, baklavayla yapar ben de suşiyle yaptım!)

Neden mi #21gündedönüşüyorum ?

Çünkü 21 gün bir insanın eski alışkanlıklarını bırakıp yeni alışkanlar edinebilmesi için yeterli bir süredir. 14 yıl önce sigarayı bırakırken  ünlü Ferrarisini satan bilge kitabından öğrendiğim 21 gün kuralı çok işime yaramıştı. (Linke tıklayınca şaşırdınız değil mi? Tanıştırayım antik blogum:P)

Ufaktan başladım. Adım adım...

Ve bu satırları yazarken açık penceremden içeri şiddetli bir rüzgar ve yaz yağmuru girmeye başladı, bana toprak kokusu getirmişler, bundan güzel başlangıç olur mu?







6 yorum:

Beyaz Yakalı dedi ki...

Baslangiclar basarinin ilk duragidir. Vucut en dogru sinyali uretir. Sizi rahatsiz ediyorsa, vucudunuz mutsuzdur ve karar dogrudur. Vucudumuzu duyarsak yasamimiz boyunca tum ihtiyaclarini bize soyledigini farkediyoruz. Eminim 21 gun sonra daha mutlu olacaktir, kolay gelsin.

Geçmiş Bahar Mimozası dedi ki...

Attığınız bu adımda yanınızdayım :)

MERVE dedi ki...

herşey kafada bitiyor bence, istedikten sonra yapılamayacak hiç bir şey yoktur :) hele de kadınlar istedikleri herşeye ulaşabilirler..

yeliz dedi ki...

Çok teşekkürler umarım vücudumun sinyallerine doğru cevaplar verebilirim.

yeliz dedi ki...

çok teşekkürler:)

yeliz dedi ki...

evet ya hep kendime diyorum ki sen bu sigarayı kafanda bitirdin evvela sonra bitti gitti, şimdi bunu mu başaramayacaksın peh!