Kahvemi terasta içtim, çiçeklerle sohbet filan (tamam lan yaşlanıyoruz işte!) derken yazayım dedim, bilgisayarın başına geçtim. Geçen yazımda fotoğraflar çıkmamış, lanet!
Blog arkadaşlarım neler yazmış diye bakınırken, sevgili Leylak Dalı'ndan bir mim düştü önüme. Sınavda sorular en iyi bildiğim yerlerden, en sevdiğim konulardan çıkmış öğrenci gibi sevindim. (ne ezik sevinçlerim var, allahım sen acı!)
Bana iyi gelen sabah rutinim başka sabaha kalsın, bugün kitaplardan konuşacağız, bana iyi gelenlerden bir başkası...
Bütün soruları bir postta yazmayacağım, çok yazıyorum ben, sıkılırsınız.
1- Kitaplığınızın temelleri ne zaman atıldı, ilk kitaplığınız devam mı yoksa yıllar içerisinde yeni kitaplıklar mı oluşturdunuz?
İlkokuldayken odamda ceviz bir yazı masası vardı. Üst kısmındaki raflar ilk kitaplığımdı. O masa nerede acaba? Bütün öğrencilik hayatımın geçtiği o masa-kitaplıkta ne çok anım var, koskoca bir gençlik. Sonraları salon takımı değiştirildiğinde, birkaç parçasından benim odaya aktarıldı. Evlendiğimizde, kendimize kocaman bir bilgisayar masası ile (o yıllar masa üstü bilgisayarlar vardı ne yapalım) raflar yaptırmıştık, "oturma odasına" (ay evet oturma odamız vardı bizim yaşlıyız biz)
Bir süre kitaplık görevini gördüler, sonra yetmedi, IKEA'dan kitaplıklar aldık, bir kısmını Belçika'ya gelirken getirdik, hatta burada Arca'ya yeni kitaplıklar ekledik....
2- Kitaplığınızdaki en eski kitap hangisi?
Yer Demir Gök Bakır.
Babamın kitaplığında bulmuştum. Bizimkiler pek kitap okumazlar, bu kitabın hala bizde bulunması pek kıymetli. Henüz okumadım ama..
Ara ara açıp eski kitap kokusunu içime çekiyorum, çok seviyorum.
3- Kitaplığınıza ilave ettiğiniz en son kitap hangisi?
Çok utanıyorum ama bu :))
Kilolarca kitap taşımaktan bıktığımız için...
Kitap kulübünün seçtiği bir kitaba o anda ulaşabilmek için...
Yani gurbetlik işte, gurbette olduğumuz için...
Biliyorum, kitap kokusu, elini attın mı kitaplığa bir kitaptan birkaç satır okuyuvermek gibi olmayacak, ama iyi yönlerini seveceğim, maksat okumaksa gerisi teferruat diyeceğim ve biliyorum, yine bir imkanını bulursam, kitap almaya devam edeceğim:)
Devamı için en kısa zamanda buluşalım ;)
10 yorum:
Ay ben de ilk kutuphanemin bir fotoğrafını bulup öyle yapacagim yarın bu mimi
Yeliz sağol canım ya, seven, yapan olunca mutlu oluyorum. Pandemi dönemi küçük şeylerden mutlu olma dönemi. Pazartesi Ankara'ya gidiyorum, 7 aylık olmak üzere bizim torun, nasıl yanaşacağım, çocukları nasıl göreceğim huzursuzluğuyla sevinç arasında gidip geliyorum. Öpüyorum seni ve devamını bekliyorum...
Yeliz sabah rutinlerimiz aynı ben ya terasta ya da bahçedeyim. doğanın içinde kahvaltı,çay kahve ya da şarap yudumluyorum. Sevgiler.
Eksik anlatmışım. Şarap gün batımına eşlik ediyor.Sevgiler.
Harika :)
Ben teşekkür ederim ya ne güzel oldu:) biz de kimselere yanaşmayalım diye gelmiyoruz bu yaz :( inşallah sağlıkla geçip gidecek
Ne güzel oluyor ama !! Ben artık çiçeklere bir bakmazsam işlere bile keyifli kafayla başlayamıyorum
:))
Seyahatlerde iyi oluyor yuk olmasın secenek olsun diye ama kitabın yerini tutamaz.Sarilip yatamazsiniz ikide bir şarj peşinde kosarsiniz vb.
Sen hep yaz biz hiç sıkılmayız :)
Yorum Gönder