18 Şubat 2016 Perşembe
Hal gidişat
17 Şubat 2016 Çarşamba
kısa #14: başımız sağ olsun.
12 Şubat 2016 Cuma
Dumur diyalog #155
A: Hepsini içemezsem sütlü tatlı yaparız.
Y: İyi fikir. Ne yapalım?
A: Kurabiye!
(Bazen bizim oğlanın kafası çalışıyor demek için aceleci davranıyorum, kurabiye ne ya?)
.................
10 Şubat 2016 Çarşamba
İstanbul'da çocukla tatil: Kidzania, Legoland, Sealife, Jurassic Land
9 Şubat 2016 Salı
Esra Erol, Foucault, edebiyat
8 Şubat 2016 Pazartesi
Arca ve spor
5 Şubat 2016 Cuma
Kendini değerli hissetmek
29 Ocak 2016 Cuma
ondan bundan şundan
27 Ocak 2016 Çarşamba
Dört yıl önceki şahsıma sevgiyle... Artık özgürsün.
26 Ocak 2016 Salı
Kitap yorumu: Büyük Sihir // bölüm 2
O konuşma beni Büyük Sihir isimli kitabıyla buluşturdu. Ne tesadüf ki, kitap Türkiye’de daha yeni yayınlanmış.
--- LAN yoksa bir pazarlama stratejisinin kurbanı mı oldum lan! ---
Kitap yorumu: Büyük Sihir // bölüm 1
22 Ocak 2016 Cuma
Kariyerinizi nasıl alırsınız? Makro, mikro, multiple?
21 Ocak 2016 Perşembe
M Treni Patti Smith
"Lütfen sonsuza dek kalın. Gitmeyin. Büyümeyin”
Arca'nın bu ara iyice büyüyen ve koca bir adamınki gibi kokan ayaklarından nefret ediyorum. Bebekken yaptığımız gibi burnuma sokuyor ve kıkır kıkır gülmemizi bekliyor. Ama ben sinir oluyorum. Halbuki onlar benim çocuğumun en sevdiğim yeriydi.Lanet olsun büyüyor.
20 Ocak 2016 Çarşamba
Kadın Girişimciler: Elit Meze
19 Ocak 2016 Salı
Kitap yorumu: Anne, Baba ve Çocuk Arasında
Okurken onlarca sayfa işaretlemişim. Bugün, okumamın üzerinden haftalar geçmişken, kitap hakkında birkaç kelam edeyim istedim ve işaretlediğim sayfalar arasında hangisini alıntılasam bilemedim.
18 Ocak 2016 Pazartesi
Çocuklarda müzik eğitimi
17 Ocak 2016 Pazar
kısa #13 : Sınır
13 Ocak 2016 Çarşamba
Neyi dilediğine dikkat etmek lazım
#damladakiokyanus : bir iyilik hareketi
9 Ocak 2016 Cumartesi
Dumur diyalog #154
8 Ocak 2016 Cuma
Blogger'lık, Instablogger'lık, Blog yazarlığı, başka?
UNUTMAYIN, BAŞKA BİR OKUL MÜMKÜN :) BBOM İZMİR tanıtım toplantısı
7 Ocak 2016 Perşembe
Kara kitap
5 Ocak 2016 Salı
Girdik
31 Aralık 2015 Perşembe
Seneye görüşürüz (ıyyyy kendimden tiksindim:)))
Sabah on beş dakika otobüs durağında beklerken arkadaşım Nazlı ve ablamın ayrı zamanlarda ve birbirlerinden habersiz gönderdikleri aşağıdaki pasajı düşünüyordum.
30 Aralık 2015 Çarşamba
Dare to disappoint
29 Aralık 2015 Salı
#arkadaşarkadaşabunuyapar : Bir Fikrimühim Projesi
Garanti Bankası ile Fikrimühim projesi.
Benim Cep Şubeme gelen promosyon kodum: E0B52356
(Ekran görüntüsünü de paylaşıyorum)
Bu kod ile Garanti bankası internet şubesine veya Cep Şubesine giriş yaparsanız 10 TL vadesiz hesabınıza aktarılacak. Bence denemeye değer:)
Idefix'ten dünya kadar sipariş verdim, kitap parası çıkar yav puhaaha:))
Bu arada bu kodu facebook gibi hesaplarda paylaşabiliyrduk ama ben hacker filan tırsıyorum o yüzden blogdan paylaştım.
2016
26 Aralık 2015 Cumartesi
Kitap yorumu: Az seçilen yol
Kitabın başındaki "Yaşam zordur" cümlesi ile beni nasıl da kendine bağladığını anlatmıştım. Kitabın tek dediği şey hepimizin malumu olduğu üzere yaşamın zorluğu değildi. Bu sadece ilk cümleydi.
25 Aralık 2015 Cuma
kısa #12 : Ağaca bu kadar düşmanlık?
24 Aralık 2015 Perşembe
Minnet
23 Aralık 2015 Çarşamba
Kitap yorumu: Sana söyleyemediğim her şey
Neden? Çünkü çocuklarımızı kendimizin bir uzantısı olarak görme eğilimimizin, onları birer birey değil de küçük bizler olarak görmemizin ne gibi sonuçları olabileceğini anlatıyor.
Çünkü bizler kendi sahip olamadıklarımıza onların sahip olmasını, hayalimizdeki işleri onların yapabilmesini, mirasımızı öyle böyle devam ettirmesini isteriz, sonuçlarını düşünmeden...
Çünkü bu kitap bizler için ufak ve altından kalkılabilir sorunların küçük çocuklar için nasıl da travmatik olabileceğini anlatıyor. Onları terk eden annelerinin geri dönmesi için kendi kendine verilen sözleri, annesi onu sevsin diye kendisinden bambaşka biri olma yolunda ilerleyen bir çocuğun yaşadıklarını anlatıyor.
Kitapta da dediği gibi; bir şeyi değerli kılan onu kaybetmek ve yeniden bulmaktır.
22 Aralık 2015 Salı
Yazmak
Neyse ki hafta sonu verdiğim kitap siparişim, ışık hızından sadece birkaç kilometre daha düşük bir hızla ofise gelmişti ve akşam eve dönerken aynı işkenceyi çekmek zorunda kalmadım. Metroda ayakta kalmak ancak elimde bir kitap varsa çekiliyor, net!
19 Aralık 2015 Cumartesi
kısa #11: Ölüm
18 Aralık 2015 Cuma
Kadın girişimciler: Ebrubazaar
16 Aralık 2015 Çarşamba
Söz vermek, verdiğin sözü tutmak üzerine... (2)
15 Aralık 2015 Salı
Sinüzitten doğal yollarla kurtulmanın yolları
10 Aralık 2015 Perşembe
Dumur diyalog #153
Arca: Dananın sırtını.
9 Aralık 2015 Çarşamba
Donanım
8 Aralık 2015 Salı
Ben her gece oğlumla birlikte uykuya gidiyorum.
4 Aralık 2015 Cuma
Havada bir kadın kokusu
3 Aralık 2015 Perşembe
Aralık, Sindrella Kompleksi ... ortaya karışık...
2 Aralık 2015 Çarşamba
Dumur diyalog #152
Deniz: N'apıyorsunuz Arca?
Arca: Ya işte n'apalım annemin en nefret ettiği şeyi yapıyoruz, bana ayakkabı alıyoruz.
..........................
30 Kasım 2015 Pazartesi
Kasım
29 Kasım 2015 Pazar
Porselen demlik
Az önce 38,8 dereceyi ateş ölçerde gördüm ve ağlamaya başladım. Son birkaç saatimin hatırı sayılır bir kısmını (onar dakikadan dört defa) duşta küçük kurbağa şarkısına eşlik ederek geçirdiğim düşünülürse Arca'nın ateşinin iki ateş düşürücü üzerine 39,9 dereceye çıktığını tahmin etmek zor değil. Tabii düşen ateşe sevinçten ağladığımı da...
En son doktoruna telefon edip seyri anlatınca novalgin vermemi önerdi. Bana kalsa acile bile gidebilirdik. Zira İlker yok ve ben hastalık konusunda maalesef sağ duyu sahibi olmayan ebeveynim.
Acil lafına kulak kesilen Arca duşta evvelden mızıklarken "bu sıcak annem daha soğuk açalım suyu" gibi kalıbından beklenmeyecek cesurca bir laf edince, bana isterik kahkahalarla karışık bir ağlama nöbeti gelmişti ama onu saymıyoruz zira gözyaşlarım duş suya karışıp kanalizasyonu boylamıştı.
24 Kasım 2015 Salı
Sindrella Kompleksi
20 Kasım 2015 Cuma
Kumkurdu
Dumur diyalog #151
17 Kasım 2015 Salı
Kafa mühim!
16 Kasım 2015 Pazartesi
Korkunç bir günün sonlarından bildiriyorum.
13 Kasım 2015 Cuma
#2015te15yenikeşif : Jou Jou Parti ve Aktivite Merkezi
Arca ile günler
Akşama doğru biraz hava alalım dedik, Arca ile Hatay caddesinde yürüyeceğiz, ıhlamur çorap bir de istediği stickerlardan alacağız. Üç tane alabilirsin dedim. Önce anlaşır gibi olduk. Kırtasiyeye girdiğimizde işin rengi değişti, üç tane çok azmış, dörtmüş. Son derece manasız bir şeyi, aman hadi dört oluversin diyeceğim bir şeyi, “ben kararımdan dönmem” anafikirli derse dönüştürmek gibi kötü bir huyum var. Ama öyle… Bugün buna izin verir gevşersin yarın başka talepleri olur.
11 Kasım 2015 Çarşamba
Dumur diyalog #150
A: İstanbula gitmeye çekiniyorum.
Y: A, niye ki?
A: Orada insanları gazlıyorlar!
......................
10 Kasım 2015 Salı
6 Kasım 2015 Cuma
Sağlıklı yaşamın sırrı
Kalamar ve karides soslu makarna
3 Kasım 2015 Salı
kısa #10: Nurella
Kitap Yorumu: Yalnız Kadınlar Arasında
2 Kasım 2015 Pazartesi
An itibariyle
1 Kasım 2015 Pazar
Kasım’da ne yapmalı?
Sonra, ablamın doğum gününü kutlamalı, 41 kere maşallah demeli :P Kasım bana hep ablamın doğum günlerini ve yağmuru anımsatır. Ne yağardı be yağmur biz çocukken? Şimdi küresel ısınma b.kuna azaldı tabii.
31 Ekim 2015 Cumartesi
Cep telefonu çıktı, mertlik bozuldu
30 Ekim 2015 Cuma
Kitap yorumu: Bir Dönem İki Kadın
Ekim biterken...
23 Ekim 2015 Cuma
Çığlık
21 Ekim 2015 Çarşamba
Bir kontrol manyağından ahkam kesme yazısı
19 Ekim 2015 Pazartesi
Kahkaha atmak ister misiniz?
16 Ekim 2015 Cuma
Ev düzeni nasıl gidiyor? Merak edenlere…
15 Ekim 2015 Perşembe
Yorgunuz lan biz!
14 Ekim 2015 Çarşamba
Yeryüzüne dayanabilmek için
12 Ekim 2015 Pazartesi
Ters ışık
9 Ekim 2015 Cuma
Dumur diyalog #149 : Ödev özel
8 Ekim 2015 Perşembe
Gülümsemek için güzel bir gün
Kısa #9: Gülümsemek
Dumur Diyalog #148
A: Basketboldan vazgeçtim.
Y: Neden?
7 Ekim 2015 Çarşamba
antikapitalist monologlar
Saçında Gün Işığı
6 Ekim 2015 Salı
kısa #8 : İran'laşıyor muyuz?
2 Ekim 2015 Cuma
Ekim'de neler yapmalı?
1 Ekim 2015 Perşembe
Dizi
30 Eylül 2015 Çarşamba
Eylül biterken…
Eylülde biraz daha düzenli olmayı öğrendim. (yani bence:P) Marie Kondo’nun kitabında öğrendiklerimi hayata adapte etmeyi başardım. Aldığımı yerine koymaya, fazla eşya ile evi doldurmamaya, kısacası sadeleşmeyi evin her köşesinde uygulamaya dikkat ediyorum. Olacak bence olacak…
Ve sonunda kuaföre gidebildim! Bu çok mühim bir haber zira en son aylar önce gitmiştim, röflemin diplerinin çıkmasını bırak diplerim güneşten bile açılmıştı:) Sık sık kuaföre gitmeyi gerektirecek (röfle, kesim) bir saç modeline sahip biri için kuaföre gitmekten nefret etmek nasıl bir çelişkidir!