8 Haziran 2010 Salı

yazasım var

bu aralar pek bi yazasım var, kendi içime dönmek ve bi yerlere varmak üzere yol alasım var.

Arcanın saçlarını kestirdik geçen gün. Yine İlkerin mahalle berberi geldi, salona mama sandalyesi kuruldu. Baby TV açıldı (özgür duymasın:) ) Arca şok!! Bu yeni muamelenin sebebini anlamadı ama 10 dakikalığına sorgulamadan keyfini çıkardı. Direkt makinayla girecektik ama huylanınca makasla devam ettik. 3 numara oldu. Suratı daha da ortaya çıktı. Tam yaz bebesi!!

dün öğlen tatilinde ikea ya gittim. "ikea evimizin herşeyi" sloganını "evimizde herşey ikea" diye değiştiresim var. Mammut sandalye ve nispeten daha sağlam görünüşlü beyaz ahşap masa ile olayı çözdük sanıyorum. O masanın sandalyesi pahalıydı. aslında Arcanın arkadaşları için de mammut tabure alacaktım ama mavi yok galiba?
Hani OIP'in çizdiği günden dönen teyzeler var ya , orada gün yapıyorlardı sanırım. Sahi onların saçlar neden hep sarı olur? Bu teyzelerden bir de Forumdaki cafelerde gördüm. Şahane!! kahve içip laflıyorlardı. Bense işlere dönecem diye haldur huldur koşuyordum.


Arca ile ilgili tüm düzenlemeler bitti. İlker marangozuna ayakkabılık yaptırırken artan malzemeden Arca için kitaplık (hülya senin orijinal kitaplıkta hala gözüm ama ayakkabılıktan malzeme artınca bedavaya yaptırdı) bir de raf yaptı. Herşey yerli yerinde de, Arcada düzen kavramı henüz oluşmuş değil. Zamanla olacak. Ya da bize benzerse hiç olmayacak. Ona örnek olacağız diye biz de düzenli olmaya çalışıyoruz, Allahım ne zor şey! Ama ne demişler: Çocuk öğütle değil örnek alarak öğrenir.

Hadi bakalım soru : -mış gibi yapmak ikiyüzlülük mü?

bi taraftan da kendimize bakıyorum. Benim annem de İlkerinki de acayip düzenli temiz titiz insanlardır. Annem yıllarca eve kadın almadı, birgün yatağı düzensiz olmadı. İlkerinki desen çalışmasına rağmen gece 4lerde temizlik yaptığını söyler. İlkerin yazlıkta elinden vileda düşmezmiş. Hem çalışan hem çalıştıran cinsi (okuyorsun şüko, biliyorum, ama napıyım öylesin) peki biz neden böyle olduk. Düzeni sevip bi türlü düzenli olamamanın altında yatan ne? Arca mümkünse anane+babane genlerini almış olsun, bizim de mıçımızı toplasın. Temenni temenni. Bu arada İlker + yeliz vakası yukarıda bahsettiğim : "çocuklar öğütle değil örnek olunmakla öğrenir" tezini çürütüyor:)
Bu aralar pek bi işe yaramıyormuşum gibi geliyor. Evde hemen hiçbir iş yapmıyorum, ütü duruyor, Ümit abla vakit olunca yapıyor, yemek sadece haftasonu yapıyorum, temizlik desen yok. Sadece gecenin bi vakti mutfak topluyorum, çamaşır yıkıyorum. Gerçi Elifle Hülyanın "ev işleri nasıl olursa olsun libidon yüksek olsun" temennisi var ama o kısma girmeyeceğim. Canım sıkıldı mı bi güzel İlkerden çıkarıyorum. Sonra kendime kızıyorum. Sakin olmak lazım. Bi vakitler yoga filan yapardım. İyi gelirdi. Hamileyken bile yapmıştım. Normal doğum gibi hazırlanıp sezeryan diye direten garip bi hamileydim:P - Galiba erkenden normal doğuruverecekmişim gibi bir korkum vardı bilinçaltında:)
ilkerin kuzeninin bebeği olmuştu, ziyarete gittik maaile. Duru Arcadan 1,5 yaş büyük. Kardeşine de Arcaya da o kadar anaç o kadar sevecen ki , ah bu kız çocukları dedirtiyor:) Arca onun oyuncaklarına "menim" diye atladı, o da Arca ile oynadı. Mıncırdı, öptü, sıkıştırdı.


İşimi seviyorum ama son zamanlar bir motivasyonsuzluk peyda oldu. Şöyle bi kudur kudur çalışamıyorum. Biraz da sıkıntılar var, hayırlar ola diyorum. Belki de tatile ihtiyacım var. Ay sonu 5 günlüğüne yazlık planlıyoruz, ne şahane!! ama diğer taraftan Ümit ablanın eşi ameliyat olursa ona göre değişiklik durumları var.

Size de olur mu? bazen olmadık şeylere takarım. mesela çok sevdiğim birileri beni görmezden mi geliyor, beni takmıyor mu, bana gıcık mı oluyor paranoyalarım gelir bazen. Herkes beni sevsin isteyen bir tipim, ne fena. SEVİN BENİ!! yorum yazın, beben pek şirinmiş deyin!! ne bileyim sevin işte. bu aralar böyle bi ihtiyaçtayım sanki.

An itibariyle... İşlerden kısa süreliğine kaytarıp postumu düzenlerken dışarıda inanılmaz bir yağmur... açık penceremden içeri girip bir güzel ıslattı. Yaz yağmurunun kokusu bir başka

9 yorum:

OzGe dedi ki...

seviyoz seni! bebene zaten hastayız...bir de kütüphanesi ne güzel olmuş!

larcencielblog dedi ki...

Maksat yorum yazmak olsun diye değil de, Arca'nın kitap ve oyuncak dolaplarını pek beğendim!

Allayım bir taşınsak da bebemin de böyle raflı raflı dolapları olsa!

Güle güle kullansın!

Bu arada, seni deee, Arca'yı daaa pek çok sevdim ben! Daha da uzun yıllar severim gibi geliyor :)

İlknur dedi ki...

Seviyoruz seni Yeliz :) Arcaya zati laf soz yok. Sirin otesi her ne kadar bu aralar sana illallah dedirtse de :)

Simdi bu duzen isine benim annemin sahane bir tespiti vardir. Daha dogrusu bizim oralarda bir deyimdir bu. Hamarat annenin kokar kizi olurmus diye. Kokar burada is yapmaz sevmez usenir manasinda. Yani her isi sen yapmasan bile senin arkandan biri yaparsa aynen sen de ve ben de oldugu uzere duzeni seven fakat bir o kadar da duzen icin cok ugrasmaya istekli olmayan insanlar ortaya cikiyor.

Tembelligin iyi tarafi ben Ahmedin arkasini toplamayip ona yaptiracagim. Ki son iki gorusmemizde de hadi topla cocugum oyuncaklarini seklinde yaklastim olaya. Kokar annenin hamarat cocugu olacagini umuyorum bu sekilde. Bakalim benim teoride ise yarayacak mi?

yeliz dedi ki...

ben de seni seviyom özge:)

yeliz dedi ki...

nurturia sağolsun başak seni tanıdım:)

yeliz dedi ki...

ilknurum, harika bir söz bizde de vardı bundan hatırladım şimdi. inşallah arca da kokar ananın temiz oğlu olur:)

cenebaz dedi ki...

Yelizcim, seni de Arca'yı da çok seviyoruz. Arca'yı o yeni traşlı kafasından öp benim için:)) Zaten yakışıklıydı, duble yakışıklı olmuş şimdi kerata.

sessiz balik dedi ki...

ben yeni geldim
bloga
ilk tesbitim bu görünen raflar dolaplar gayet mis gibi
sen mi düzensizsin
hadi ama yapma

yeliz dedi ki...

eheh düzenlemenin hemen arkasından çekilmiş tamamen artistik pozlar, 5 dakika sonraya bu düzenden eser kalmamıştı:)