16 Şubat 2012 Perşembe

Ben kalender meşrebim....

Saçlarımı kestirdim demiştim. Evet! Benim gibi bir kıvırcık olan Aslı’nın gazına geldim. Ama hemen değil. Bir ay kadar önce saçlarına bayıldım komşumun, hemen bir ara gaz aldım. İlker rengini değiştirmediğim sürece boyuna fazla muhalefet etmez (yazık ki sarışın seven bir kocam var:( ) dolayısı ile önümde ikna etmem gereken sadece kendim varım! Üç ay önce dellenip küt kestirmiştim. Ama nasıl kişiliksiz bir saç anlatamam! Ne föne geliyor ne kıvırcığa, öyle saçma sapan bir model. Hatta model filan değil, öyle işte aynı boya getirilmiş bir saç.


Bu arada bizim apartmanın altında dükkan açan kuaförle hafiften föndü möndü, ısınma turlarındayız. Bu sokaktaki diğer kuaför gibi değil, seviyorum bu arkadaşı. Aslı ile Nazlı ise haftanın birkaç günü oradalar, kesimini fönünü beğeniyorlar, bana da tavsiye ediyorlar. Diğer taraftan İlker, Murat’ı pek seviyor. Kapının önünde kaldığı bir gün çay ikram etti ya İlker’e, tamamdır, ne zaman kuaföre gideceğim desem, “Murat’a git” diyor. Ama o iş öyle kolay değil, o kendi Murat’ını 25 senedir değiştirmedi, ben Ömür’ü nasıl sileceğim bir fincan çaya?

Gerçi Ömür’ü az buçuk silesim var. Hayır, belediyenin içine ettiği Hatay cehenneminden bıkıp bir dahaki seçimlerde AKP’ye oy vereceğini söylediğinden değil, iş başka…

Bir kadının hayatında en önemli erkeklerden biri de kuaförüdür. Anlaşacaksın kardeşim, arada mesafeli bir samimiyet olacak. Nazın geçecek ama bir taraftan da samimiyetinle her istediğini yaptırabileceksin. Bunun için yıllarca ve sık sık bu dükkana girip çıkmak gerekir ya da komşu olmak!

“Sık sık kuaföre gitme”nin kullanıldığı bir cümlede “Yeliz” özne olamaz! Bu durumda senede üç defa uğrayınca Ömür’e, katiyen istediğim şeyleri yaptıramıyorum. Katlı kesim saçlarımı üç defa düzelttirmeye gittim ki ben kuaförden yana feci kalenderimdir. Takmam öyle, kökü bende der geçerim! Ama üstüne röfle sürekli daha açık daha açık yapıla yapıla, sonunda platin sarısına dönüyor saçlar. Ayda bir dip röfle yaptırmazsan Yalan dünya dizisindeki Orçun’un anasının saçına dönüyor saçım. Bu arada belirtmeme gerek yok sanırım “ayda bir dip röfle” tabirinin kullanıldığı bir cümlede yine özne olarak “Yeliz” kullanılabilemez!

Fotoğrafın konumuzla alakası yok..*
Neyse Murat aklımda, Aslı ile Nazlı’ya soruyorum, yok diyorlar boya röfle yaptırmadık, zira onlar da önceki kuaförlerinden çekiniyorlar, bari boyaya ona gidelim diyorlar. Bir cesaret gelse üzerime Murat şahane çözüm, Arca da gelir benimle, ama Ömür’e Arca’yı götüremem. Vakit de yok, bayi toplantısından önce konsomatris imajımdan sıyrılmam lazım. Cesaret annemden geldi, senelerdir Ömür’e giden annemden! Dene ya boşver dedi, o da Ömür’den yaka silkmiş kanımca. Sürekli git gel düzelttir, ablamın da benzer tecrübeleri var.

Neyse gözümü kararttım (zaten vakit de kalmadı, acilen halledilmesi lazım) Murat’a gideceğim. Arca öğlen uykusundan uyanınca biraz zor da olsa ikna ettim, giyinirken babaanne geldi. Onları evde bıraktım indim.

Her zamanki gibi içim kıyıldı, allahım ne kadar uzun sürüyor! Cumartesi tabii bir de inanılmaz yoğun. Fönü beklemeden kaçtım, bir ara daral geldi. Benim gibi kadına göre değil röfle diyorum, anlatamıyorum. Şeytan diyor, boyat kahveye, oh sen rahat ben rahat!

Saç nasıl mı oldu? Asıl bir ara inip Aslı ve Nazlı’dan uzman görüşü almam lazım, yoksa dediğim gibi ben “kalender meşrebim güzel çirkin aramam!! Gönlüme bir eğlence isterim olsun!”

*: Fotoğrafın konumuzla alakası yok cidden, İlknur göndermiş, dayanamadım koydum, evet kendileri Deniz bebek olurlar:)

9 yorum:

Fatma dedi ki...

Güle güle kullan bu kadar saçtan bahsettin değiştirdim dedin bari nurtiye ekle de ordan görelim, merak ettim. Yakın yerde kuaförün olması da ayrıca lükstür denemen iyi olmuş. Bu arada Deniz'e de maşallah, pek tatlı kuzu:)

Fikriye Filtresiz dedi ki...

Ben de evimi değiştirken alt katında kuaför olan binalara bakıcam. Evde banyo yapıp bornozumla kufaöre gitme lüksünü yaşamak istiyorum. Gerçi ben ona da üşenirim. Zaten sırf bu yüzden karısı ağdacı olan bir kuaför buldum. Saçlarım ne zaman fönlüyse bilin ki kıllarım yeni biçilmiştir:)

Burcu dedi ki...

bende pek takılmam.. aynen kökü bende der geçerim ama bence sen murat'la aranı iyi tutmalısın zira o yada sen ordan taşınmadığın sürece har daim ihtiyacın olacak ona.. en iyi kuaför en yakın olandır unutma!(bunu aslında okul için söylerler ama neden kuaförde olmasın di mi? çok mantıklı)

Selen dedi ki...

Yeliz röfle yaptırmamak için ne kadar kaçsamda sarı saça aşığım. Ama kahvede pek rahat oluyor. Gerçi yaştan dolayı beyazlar var dip boya gerekiyor ama... of neyse iyi günlerde kullan. darısı başıma. sevgiler.

Asortik Krep dedi ki...

Saç resmi yoksa lütfen konuyu anlatmayalım,anlayamıyoruz.. :))

Adsız dedi ki...

bu kadar anlatımın üzerine arkadan da olsa bir saç resmi görmeliydik :)mercan

Elif dedi ki...

evet evet görsek fena olmazdı hani :))

Pratik Anne dedi ki...

Su yazini ben yazmis olabilirdim Yeliz. Cidden. Kocam da hem sarisin sever, hem de saci uzun ister. Bana kalsa her ay baska bir renk ve model deneyesim var ama. Roflemi de guvenemedigimden her ay tr ye geldigimde senelerdir ayni adama yaptiriyorum.
Gule gule kullan saclarini.

yeliz dedi ki...

çok sağolun arkadaşlar, seyahatten biraz geç oldu yorumlara cevap verememiştim.
Prtaik annem ben kseim olayına biraz adapte ettim İlkeri ama sarışınlıktan bir türlü vazgeçiremiyorum:)