3 Şubat 2012 Cuma

Cehalet pek fena

"Hayat”tan sonra “Saatleri ayarlama enstitüsüne”  fena dalmıştım ki, aslında okumak istediğimin yeni bir yazar olduğunu fark ettim. Yani benim için "yeni" ...

Yaklaşık yirmi dakika iki kitap arasında gidip geldim: Paul Auster – Görünmeyen ve Gabriel Garcia Marquez – Yüzyıllık yalnızlık . İkisi de yazarlarının en iyi kitapları, iki yazarın kitabını da daha önce hiç okumadım ve deli merak ediyorum. Düşün düşün … yok bir türlü karar veremiyorum.

Bu gibi durumlarda yaptığım en saçma şeyi seçtim; İlker’e sormak. “Seç!” dedim, “hangisini okuyayım önce sen seç!” Edebiyata zerre ilgisi olmayan muhterem kocamın koklayarak seçim yapacağını düşünmüştüm.
Beni yanılttı  ve çok analitik bir yaklaşım sergiledi: “Görünmeyen’i oku önce, o daha ince çabuk biter.”

Aklı "Görünmeyen"deydi, seçimin öncesinde diğerine bok atmasından anlamıştım : "ne! 1982 Nobel edebiyat ödülü mü yuh! eski bu yaaa"
Bu son derece katkı sağlayıcı öneriye kayıtsız kalamadım ve bu vesile ile Paul Auster ile tanıştım. Birkaç gün önce idi, bugün olsa İlker yine bu kitabı seçer miydi bilmiyorum, nitekim…
Ulen İlker bir kitap seçtin, yazarı hükümetin beğenmediği cahil bir adam çıktı. Senin seçeceğin kitaptan hayır gelmez zaten!
Şaka bir yana, benim kitaplarla münasebetim önceleri temkinli başlar, sonra sonra ısındım mı kanım kaynar. Bu Paul Auster ile aramızda acayip bir bağ oluştu daha ilk sayfalardan. Hiç öyle ısınma turları atmadık direkt olayın içinde buluverdim kendimi, nadiren böyle bir yakın hissederim bir yazara, naçizane…

Kim bilir neden?

20 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Sanırım G. Gabriel Marquez'i daha çok seveceksin. "Yüzyıllık Yalnızlık" bir başyapıttır. "Acı Çikolata"yı da sevmiştin zaten değil mi? Benzer tadlar taşır...

zero dedi ki...

Leylak Dalım'a Yüzyıllık Yalnızlığı da seveceğin konusunda katılıyorum, sonuçta efsane bir romandır. Ama Paul Auster'ı ben de çok çok severim. Ve aynen dediğin gibi ilk cümleden sokar adamı konunun dibine. Merak, merak, merak, okuyim, yutayım istersin. Emin ol diğer pek çok romanı da öyle. çok ısınamadığım belki bir iki romanı vardır o kadar. Yanılsamalar Kitabı ve Brookyln Çılgınlıkları baştacımdır. Sen bizim Tayyip'İ boşver yani Yelizcim, Paul Abi iyidir, iyi:)

Cigdem dedi ki...

Ikisi birbirinden guzel, Paul Auster vazgecilmezlerinden biri olabilir, bende simdiye kadar bos yok ne okuduysam sevdim. Ama yuzyillik yalnizlik deyince orda duracaksin, sormayacaksin bile:), leylak dalina katiliyorum, basyapit budur. Iyi keyifler! Sabitfikir diye ideefix'in bir dergisi var, kitap kurdu oldugunu goruyorum, bilmiyorsan belki hosuna gider. Ben twitterdan takipteyim kendisini.
http://www.sabitfikir.com/fikrisabit/ahir-zamanlarda-bir-aydin-caresizligi

Cebimdeki renkler dedi ki...

Ben sıkı bir Paul Aster takipçisiyim. Okumadığım kitabı yoktur, tam bir kurgu üstadıdır. New York üçlemesi klasiktir. Tayyip amcanın da 5 yaş lisanı ile buyurduğu gibi gelmezse ölmeyiz tabi ama yazmaya devam etsin diye dualar ettiğim kişidir.

Melange dedi ki...

Paul Auster'i sevecegine katiliyorum ben de..amaa Marquez'in yeri cok ayridir bende, Yüzyillik Yalnizlik, okurken seni icine cekip aliverecek..yukardaki yorumlara katiliyorum, gercek bir basyapittir o..ama sevdikten sonra diger romanlarini da okumak isteyeceksin..Kolera Günlerinde Ask, Kirmizi Pazartesi..tavsiye ederim :)
keyifli okumalar

Fatma dedi ki...

Paul Auster'in diğer kitaplarını da aynı zevkle okuyacaksın:)

hypo dedi ki...

abim,
her ikisini de alsaydın ya.:)
gerçi ben Gabriel Garcia Marquez'i daha çok severim, o başka.

Adsız dedi ki...

Zor seçim olmuş. Bence eşini bir daha böyle şeylere alet etme, yazık adama.
Marquez'in yeri ayrı ama artık milletçe tanıdığımız bir Paul abimiz var. Ben olan olaylardan sonra özellikle 'Son Şeyler Ülkesi'nde diyorum. SAnki her gün biraz daha orada anlatılan sona yaklaşıyoruz. Öyle yani...

ruhdagı dedi ki...

Kitap seçiminize çok güldüm.
Neyse sen yine inceden başla ama çabuk oku ki Marquez'e sıra gelsin. Eminim bir post yazmanı da o hak eder. Sonrada sırayla bütün kitaplarını okumak isteyeceksin.

İlker'e söyle eskidir ama damakta müthiş bir tat bırakır :)

Arcamı öp, arada kaynamasın.
Sevgiler.

lale dedi ki...

Yüzyıllık yalnızlıkı sakına atlamayasın...Sen bakma Tayyip amcana o kestane kebap acele cevap oyununu çok sever. Bir gün bir yere laf yetiştiremese ne yapacak bilmem.

Adamımdır Paul Auster en sevdiğim kitabı Yanılsamalar kitabıdır. Kendim içinde dersler çıkarmış uçak korkusunu yenmişimdir.Tavsiye ederim.
Şu anda dizimin dibinde hayat hikayesini anlattığı Kış Günlüğü var.

yeliz dedi ki...

evet leylak dalım, acı çikolataya bayılmıştım. iyi o halde yeni yazarımı buldum sanırım:)

yeliz dedi ki...

zerencim, tavsiye ettiğin diğer kitapları da şimdiden listeye aldım. paul abi iyidir:)

yeliz dedi ki...

çiğdem hemen üye oldum sabit fikire çok teşekkürler

yeliz dedi ki...

renkler:))) 5 yaş lisanı koptum:)

yeliz dedi ki...

Melange, şimdiden sevdim diyeceğim neredeyse... diğer tavsiyelerini de listeye aldım çok teşekkürler

yeliz dedi ki...

fadiş... :)

abicim ikisi de var evde, hangisini önce okuyayım diye duraksamıştım:)

yeliz dedi ki...

selgingb, paul austerin kitapları kendi ülkesinden bile önce TR de yayınlanyormuş, ben nasıl kaçırmışım şimdiye kadar şoklardayım:)

yeliz dedi ki...

ruhdağım neredeyse austerı bırakıp marqueze başlayacağım:)

Lale ablacım marquez senin tavsiyen zaten:) sen tavisye edince hemen almıştım. Mutlka okuyacağım. Austerin kış günlüğü nasıl? mutlaka paylaş olur mu:) sevgiler

Okuyanguzel dedi ki...

Ben Kış Günlüğü'nde çok sıkıldım. Başka da kitabını okumadım. Bu kitabı bir denesem mi diyorum acaba?

yeliz dedi ki...

paul auster bu kitapla kaldı bende. başka kitabını okumadım. bu kitap iyiydi, diğerleriyle karşılaştıremıyorum ama ben sevmiştim.