18 Aralık 2013 Çarşamba

Kim lan büyücü?

Şu sol taraftaki Goodreads şeysini ihmal etmiş değilim. Hatırı sayılır bir süredir “Büyücü” isimli kitabı okuyordum. (Yazar: John Fowles Ayrıntı yayınları) 670 sayfa yav!
Aslında her şeyi ama her şeyi anlatmak istiyorum ama okumayanlar için çok büyük pislik olur, insan olup susacağım. Ama okuyun yani, korkmadan…
Şu kadarını söyleyeceğim, yazar ilk ağızdan yazmış ve ben okurken kendimi bu kişi ile özdeşleştirdim. Ki o salak herifle hiçbir ortak yönüm yok, yazarın başarısı diyelim, saygıda kusur etmeyelim. Dolayısı ile başına gelenler benim başıma gelmiş gibi sürekli bir beyin jimnastiği içine girerek çözmeye çalıştım. Sürmenaj olacaktım şerefsizim.
Kitabın bitmesini hem istiyorum, insanım merak ediyorum sonuçta hem de istemiyorum, zira bu çapta bir beyin mıncıklamasını tedarik edecek başka bir kitap bulabilir miyim, bilmiyorum. Öyle deli manyak bir hal içerisindeyken…
Allahıma şükürler olsun ki, edebiyatta aradığımı gündemde buldum.

Abicim o ne manyak işler yav! Cemaatin savcısı öbürünün başsavcısına haber vermemiş de bunların yavrularını içeri mi almış, bakanların bebeleri paraları cukka etmiş, sonracığıma bunları içeri alan emniyetten bir takım polisler görevden alınmış. Yerine yavruları hırpalanmasın diye başkaları getirilmiş. Zaten sen sana emir veren adamın yavrusunu nasıl sorgularsın, fiziksel ve ruhsal bir çöküş halindeyim. Ha bir de ayakkabı kutularında paralardan bahsediliyor. Hayır yavrum bozuk para değil, 4,5 milyon TL mi ne?
Şimdi normal bir ülke olsaydık, - zaten rte, bakancıkları ve onların yavruları on küsür senedir ülkeyi idare ediyor olamazlardı ya, neyse hadi bi b.k yedik, geldiler diyelim - onlar da bizim malımızı mülkümüzü yediler, hani normal bir ülkede olmaz ya, hadi oldu diyelim, iş bugüne geldi diyelim. Şu an yer yerinden oynuyor, istifalar uçuşuyor olurdu. Ama yok öyle… burası Türkiye…
Birileri birbirini yerken biz çiğdem kâsemizi kucağımıza koyup karşıdan çitleyeceğiz. Lakin ben kendi adıma mutluyum. O ses Türkiye’den bahsedeceğimize “kaç numara ayakkabının kutusuymuş o” geyiği çevirelim, neşemizi bulalım. Ne yalan söyleyeyim özlemişim.
Dur lan kafa çalışmaya başladı!  O hep bahsedilen dış mihraklar okyanus ötesi miydi lan!
Kim lan büyücü?

5 yorum:

Adsız dedi ki...

TL değil yelizcim, dolar onlar.. 4,5 milyon dolar ve ayakkabı kutusu.. büyük meblağlara kafası çok basmayan biri olarak, bana sorsa biri valizin içine falan sığar derdim o kadar para. e ayakkabı kutusuna sığdıysa o kadar da para değilmiş dimi.. Bide zaytung'un haberine göre Halk Bankası Genel Müdürü'nün geçen kıştan beri giymediği montunun cebinde de 10 milyon dolar unuttuğu ortaya çıkmış:) olur mu olur.. ilgiyle izliyoruz biz de.. Duygu / İstanbul

yeliz dedi ki...

hadi beh! yav bir laflar dönüyor cukkanın toplamı bütçemiz kadar mıymış? o paralarla ülke kurulur şerefsizim. resmen hırsız cukkası züğürtün çenesini yoruyor:)

rosehearted dedi ki...

merhaba bloğuma goodreads bölmesi eklemek istiyorum nasıl yapabilirim

yeliz dedi ki...

Goodreadse giriş yapıp profile menüsünden widget kısmına geliyorsun istediğin görünümü hazırlayınca sana bir html kodu verecek. Bunu kopyalayıp blogger yerleşimdeki gadget seçiyorsun sonra html kodunu yapıştırıyorsun. Kolay yani:)

bahar dedi ki...

İyi tarafından bakmak lazım, hiç canımız sıkılmıyor, sürekli bir action var, normal bir ülke olsaydık herşey düzgün olurdu bizde hala o sesten bahsediyor olurduk :))