23 Ekim 2014 Perşembe

#80şükürvesilesi Nr 11: SÜMÜK

Günün şükür vesilesini takdimimdir. Vallahi hiç romantik takılacağımı vaat etmedim. Aforizmalar uçuracağımı da söylemedim. Ama hadi bir tane patlatalım; “Hayat nefes alınca güzel”


Spritüel anlamdaki nefesten bahsetmiyorum, açık ve net olarak fiziksel nefes almaktan bahsediyorum. Bak şimdi beynime kadar tüm sümüklerimi akıttım da oh be nefes aldım. Allah seni inandırsın benim burnum tıkalıyken aklım çalışmıyor, aklım çalışmayınca motivasyonum düşüyor, mutsuz oluyorum lan var mı ötesi.


İşte bu alet beni mutlu etmeye yarıyor, net! (sakın hayal gücünüzü zorlamayın, bana bu güzide blogda +18 geyikleri yaptırtmayın, uyarıyorum!)

Biz muhteremle iki sene önce arka arkaya sinüzit olmuşuz. Ben bu yaşıma kadar aslan yelesi saçlarım ıslakken de yattım uyudum, rüzgara da çıktım, hiçbir şeycik olmamıştı da nasıl oldu bir karış saçım varken sinüzit oldum bilmiyorum. Muhtemelen ıslak saçla uyuma kısmı şehir efsanesi, hatta - İlker’in kel olduğunu göz önüne alacak olursak - koca bir yalan! Muhterem bir doktora gitti, doktor buna antibiyotik ve Sinus Rinse diye bir şey verdi. Kullandı mı kullanmadı mı bilmiyorum. Derken ben de bir hafta sonra aynı doktora gittim. Kadın soyadımızdan karı koca olduğumuza ayınca, bu sinus rinse denen naneyi reçeteye yazmadı, kocanla kullanırsın dedi, eyvallah. O vakit bunun ne mucize olduğunu bilmiyorum tabii, içtiğim bakla kadar antibiyotiklere yoruyorum iyileşmemi. Bu alet, ezca kutusunun içinde atıldı kaldı.

Senesine kalmadı, Arca müthiş bir burun akıntısını müteakip orta kulak iltihabından ve akabinde totosuna iğnelerden nasibini aldı. Doktor okyanus suyu veriyordu, çok tıkanırsa o burun fısfıslarından. Yine senesine kalmadı bu defaki burun akıntısı sinüzite çevirdi. Tamam biz bu çocuğa bakamıyorduk ama konumuz o değil. O vakitler Nil, bahsetmişti bu sinus rinse’ten, tamam demiştim hatırladım ama o yetişkin için. Yok, dedi çocuğu var. Ooo süpermiş, tamam o halde. DOKTORA SORDUM. (Bak bunu büyük harfle yazıyorum, sonra görmedim, doktoruma danışmadan çocuğuma uyguladım, istemiyorum, fena DALARIM – burası tıbbi anlamda boş bomboş bir kadın tarafından yazılıyor, şurupları renklerine ve tatlarına göre kategorize eden beş yaş seviyesinde tıp bilgisine sahip bir kadın. Ona göre ayağınızı denk alın)

Doktor, tamam dedi. (Bak doktor ama Arca’nın doktoru. Yani Arca’yı bilen doktor, sen doktor tamam dedi diye dalmayasın, kendi çocuğunun kendi doktoruna sorasın, he mi bacım, hadi bakim)

Kolay olmadı. Sinus Rinse denen aygıt bir çocuğun ilk başta öle bayıla uygulatacağı bir şey değil nihayetinde. O şişeyi temiz su ve solüsyonla dolduruyorsun, başını eğiyorsun, önce bir burun deliğine basınçlı sıvıdan veriyorsun, o delikten verdiğin sıvı burnunu gezip dolaşıp diğer delikten çıkıyor, tabii sümükle birlikte. Aynı işlemi diğeri için yapıyorsun, sıvı bitesiye kadar. Sümükler akıyor, böyle sanki beynin temizleniyor. Dikkat edeceğin şu ki, işlemi yaparken ağzın açık olacak. Böylece kulaklarına basınç yapmayacak o iğrenç sancı girmeyecek kulağına (mühendise gel breh breh breh!). Çocukları en irrite eden şey bu tabii. Ve süreçten çekiniyorlar haliyle. Ama ben Arca’nın mamul görmeye olan merakını kakadan biliyorum. (yazar burada iğrençleşmeye başlayacak, uyarmadı demeyin, yemek filan yiyorsanız tam da şu an, derhal kapatın sayfayı)

Ürettiği sümükler hemen lavaboya akmamalı. Biz de ne yapıyoruz? Leğeni salona taşıyoruz, kaç kere yapacağımızla ilgili sayıda anlaşıyoruz (genelde 4 diyor ama bakıyor ki büyük rahatlık şişenin bitmesine ikna oluyor. Her seferinde bu pazarlığı niye yapıyoruz anlamıyorum, sonuç aynı nasıl olsa… ) ve leğene akıtıyoruz sümükleri. Bu bit kadar burundan o sümükler nasıl çıkıyor şaşarsın. Ve işin en eğlenceli kısmına geliyoruz, leğende sümük yarıştırmaca!! Eğer ben de onunla birlikte yaptıysam anne-Arca sümükleri yarışıyor. Bazen de sümüklerin fotoğrafını çekip İlker’e gönderiyoruz, o da gururlansın bebesinin ürettikleriyle değil mi ama?

Tamam daha fazla iğrençleşmeyeceğim! Bu arkadaşın sinüzit sorununu daha vukuu bulmadan çözdüğümüzü düşünüyorum, Nil’e ve tabii ki Sinus Rinse’e şükürler olsun.

Yani şimdi ne yapacakmışsınız?
Çocuğunuzun burun akıntısı çok ise, bu naneyi doktora sorup eğer uygun görüyorsa, kullanacakmışsınız.
Eğer sizin sinüzitiniz var ise, doktora filan gerek yok eşek kadar yetişkinsiniz, alın bir tane dayayın burnunuza, akıtın sümükleri… Bir derin nefes alın! Önce Allaha sonra da bana şükredin : )


11 yorum:

Duygu dedi ki...

:))) Seviyorum seni ve yazdıklarını.. Güzel insansın vesselam..

ohaanneesss dedi ki...

Cok tatlisiniz :)))) bende yillardir bu sinuzit belasindan cekerim halada cekiyorum. Bu sinus rinsei eczanelerde bulabilirim degil mi?

yeliz dedi ki...

öpüldünüz:)

yeliz dedi ki...

evet eczanelerde satılıyor. burunlar dolar dolmaz günde bir defa yapıyorum hayata dönüyorum yav:)

Sessizce dedi ki...

Sonunda mümükleri yarıştırmayaydın iyiydi :) Ama verdiğin bu faideli bilgiyi aklımızın bir köşesine yazıyoruz ve teşekkürlerimizi bildiriyoruz :)

Julide dedi ki...

Bu yazi 4 gun once yazilsaymis keske :(
Sumukler sariya donende, iyilesmek gelir.

Adsız dedi ki...

Yeliz bunlara bır ton para vermeye gerek yok,bılıyor musun?Eczaneden İzotonık alıp şırınga ile çekılıp kulanılıncada aynısonucu verıyor.3,4 tl gıbı bırseye mal oluyor:)

yeliz dedi ki...

hahah ama uyardım di mi:))

yeliz dedi ki...

olsun artık bi dahakine:( geçmiş olsun

yeliz dedi ki...

bi ton para vermiyosun zaten bir defa o şişeyi alıyorsun sonra bi ömür filan gidiyor:) şırınga mı kullanıyorsun o şişe yerine anlamadım?

Unknown dedi ki...

Lenn, bin senedir takip ediyorum nasıl nasıl nasıl kaçırmışım bu yazıyı?! Hemmen eczaneye gidiyorum! Allah razı olsun, ellerin dert görmesin :)