27 Ocak 2016 Çarşamba

Dört yıl önceki şahsıma sevgiyle... Artık özgürsün.

Bir süredir yazıştığım bir arkadaşım var. Hayır, birbirimizi hiç görmedik, hiç tanışmadık. Bloga “adsız” yorum bırakan B. , bir gün bana bir e-mail yazdı. Zamanlama o kadar müthişti ve o kadar ihtiyaç duyduğum şeydi ki, resmen sarıldım. Her canlıya “bütün sevgimi sana vericem” diyerek cıcığını çıkarırcasına sarılan Elmayra adında bir çizgi film karakteri vardır ya işte onu gözünüzde canlandırın. Elmayra benim!
Büyük Sihir kitabını okuduğum günlere denk gelen bir yazışmamızda, sorgulamalarımızdan bahsediyorduk. Ne kadar uzun süredir aynı çemberin içinde debelendiğimi fark ettiğimde çok üzülmüştüm. Düşünsene neredeyse dört senedir aynı şeyleri düşünüyor ve bir türlü işin içinden çıkamıyordum. Gerçi evet dört sene evvelki kadın değildim, mutlaka değişmiş, dönüşmüştüm fakat elimde bir sonuç da yoktu. B. ile yazışmamız, benim için bir iç dökme vesilesi oldu. Ona önceki girişimlerimden ve başarısızlıklarımdan bahsettim. Ve bunların beni üzmesine neden izin verdiğimi de anladım yazarken;

Korkuyordum, emin değildim, fedakarlıklarımın sorumluluğunu en sevdiğim şeye yüklemenin bedelini onu artık sevmemek daha fenası onun da beni artık sevmemesi olacağından korkuyordum. Hafiflemeliydim, dahası onu da hafifletmeliydim.

Elizabeth Gilbert sormuştu: Neden yazıyorsun?
Benim cevabım belli idi: Kendim için yazıyorum, sadece kendim.

Ama bir süre belli bir süre başkaları için, yayımlanması için, dışsal bir ödül için, başarı için, geçimimi sağlaması için yazmayı planlamıştım ve reddedilişlerim beni üzmüştü, pek de toparlanamamıştım. Ve yazdıklarımı da zihnimin derinliklerine gömdüm gitti!

Bu olayı B. İle paylaşmak bir kapıyı araladı.

Derken geçen akşam Arca’nın ateşi çıktı. Onun o gözlerinin baygın bakışı, halsizliği içimi yedi bitirdi. O akşam babaannesi bizdeydi, hadi sana masal anlatayım dedi, birlikte bir güzel uzandılar yatağa. Ama cüce beni bırakmak istemedi. Babaannesinin karga masalını dinledik birlikte. Sonra Arca tabii ki bir tane daha istedi. Babaanne uyduracak bir masal düşünürken, Arca doğruldu, bana döndü ve dedi ki; “hani senin bana anlattığın bir masal vardı annem! Hani üç arkadaş vardı masalda ayı, ördek filan…”

Ve ensemdeki bütün tüyler diken diken oldu ve gözlerim doldu ve şokun büyüğünü yaşadım o an!

Daha birkaç gün önce B.’ye anlattığım, o resimlerini çizecek kimseyi bulamadığım, resimsiz gönderdiğim yayınevlerinden red cevabı aldığım masalı hatırlıyordu!
Neredeyse 5 yıl olmuş. Nasıl hatırlıyorsun çocuğum?

İşte masalın çıkış öyküsü ve ilk hali:

Evrenden sinyal?
İlahi güç?
Tesadüf?
Büyük sihir?

Hepsi, belki hiçbiri…

Arca aslında beş yıl öncesini hatırlayarak (nasıl hala bilmiyorum) onun için masallar yazdığımı hatırlayarak bana neden yazdığımı hatırlatmış oldu, kendim için…

Ve bence yol almak için zihin çekmecelerimin diplerine sakladığım bu masalı oradan çıkarıp kanatlandırmam gerekiyordu. Özgürleşebilmem için benden artık çıkması, yani paylaşmam gerekiyordu.


Yavru ayı, ördek ve ceylan

Güneşin bile giremediği sık yaprakların gölgesinde bir orman
İçinde her türden sayısız hayvan
En iyi üç arkadaştı aralarından
Yavru ayı, ördek ve ceylan

Orman yavrular için bir keyif
Her gün yepyeni bir keşif

Üç arkadaş oynarken neşe içinde
O gün bir armut buldular yerde
Armut pek olgun pek iriydi
Üf bir de acıkmışlardı ki

Ayı dedi; “Armudun iyisinden ben anlarım,
Bu armudu yemek benim hakkım!”

Yavru ceylan atladı armudun önüne
Dedi “yok öyle!
Ben gördüm önce
Yemek için benim iznimi iste!”

Ördek dedi; “vak vak vak
Bu böyle olmayacak!
Nasıl yapsak?
Bir bilene mi sorsak?”

Bir türlü anlaşamadılar,
Olayı gören diğer hayvanlar
Hemen koşup ormanlar kralı aslanı çağırdılar

Aslan önce dinledi, sonra da kararını verdi
Dedi ki “paylaşacaksınız!
Böylece hem hepiniz armuttan yiyecek
Hem de birbirinize hiç darılmayacaksınız”

“paylaşmak” ne demek hiçbiri bilmiyordu
Herkes sus pus oldu
Sessizliği tavşan bozdu
Sahi “paylaşmak” ne demekti,
Bunu kim anlatabilecekti?

Bilge kunduz söze girdi
Gülümsedi miniklere
Dedi, “Birer ısırıkla hallolur bu mesele”

Teker teker ısırdılar armudu
Bu armut şimdiye kadar yediklerinin en lezzetlisi en sulusu
Üçünün de karnı doymuştu
Herkes şimdi çok mutluydu

Güneşin bile giremediği sık yaprakların gölgesinde bir orman
İçinde her türden sayısız hayvan
En iyi üç arkadaştı aralarından
Yavru ayı, ördek ve ceylan
Orman yavrular için bir keyif
Her gün yepyeni bir keşif

Üç arkadaş oynuyordu neşe içinde
Bir de ne görsünler ötede?

İşte orada sık ağaçların arkasında
Şırıl şırıl bir pınar
Serin, tertemiz suyuna dayanamayıp
Hemen koştular

Ördek dedi ki “ben banyo yapacağım!”
Ayı; “olmaz balıklar var kımıl kımıl, birkaç tane avlayacağım!”
Ceylan söze karıştı, çok ama çok susamıştı.

Bir türlü anlaşamadılar,
Olayı gören diğer hayvanlar
Koşup ormanlar kralı aslanı çağırdılar

Aslan önce dinledi, sonra “Sırayla” dedi
“Sırayla” ne demek hiçbiri bilmiyordu
Herkes sus pus oldu
Sessizliği tavşan bozdu
Sahi “sırayla” ne demekti,
Bunu kim anlatabilecekti?

Bilge kunduz söze girdi
“Önce ceylan su içsin”
Ceylan içti, oh çekti, susuzluğu dinmişti

“Şimdi sıra ayıda, hadi bakalım balıklarını avla!”
Ayı patır kütür yakaladı balıkları, oh akşama ziyafet vardı

“Sıra geldi ördeğe,
bir güzel yıkanıp temizlenmeye”
Pınarın suyu herkese yetti,
“sırayla” olunca hiç kimse üzülmedi

Güneşin bile giremediği sık yaprakların gölgesinde bir orman
İçinde her türden sayısız hayvan
En iyi üç arkadaştı aralarından
Yavru ayı, ördek ve ceylan

Her gün yeni bir şey öğrendiler
Öğrenerek büyüdüler
Yavru ayı, ördek ve ceylan
Onlar en iyi üç arkadaş
Sırayla oynayan ve paylaşan

34 yorum:

bahar renkleri dedi ki...

Nasıl güzel bir masal bu,bitmesin istedim iyi mi.Ve Arca değil beş sene sonra ellibeş sene sonra bile unutmaz bu masalı.Atık ben de unutmam:)

flzpink dedi ki...

Ne kadar güzel, çok beğendim. Akşama Eylül'e okumalıyım :)

Öykücü dedi ki...

Bengi Gencer. Eşi de kendisi de grafik tasarımcı bilim çocuk dergisine falan çiziyor. Bir bak istersen . seni instagram hesabından tagleyeyim.

Adsız dedi ki...

çok güzel olmuş, eline diline sağlık... keşke yeteneğim olsa da çizsem resimlerini... ama eşimin bir arkadaşının eşi masal kitabı resimliyor diye duymuştum, istersen öğreneyim... bana çok sevdiğim sara şahinkanat ve julia donaldson'ı anımsattı. yerli malı juliamız ol sen olur mu:) baisy

morkalemlik dedi ki...

Harika bir masal/hikâye Yeliz bu, keşke yayımlatabilsen, yolu açık olsun, seni bir çocuk kitabı yazarı olarak görmek ne güzel. Canı gönülden isterim şansın bol olsun 🙏😊

rosehearted dedi ki...

bazen ozümüze donmek icin hic tanımadığımız da olsa birilerinden yardım gerekebiliyor, şanslısınız ;)

Benden Bizden dedi ki...

Harika bir masal, mutlaka yazmalısın!

kadriye dedi ki...

Çok tatlı. Ben de çocuklarıma küçükken masallar uydururdum ve içlerine bir mesaj sıkıştırırdım hep. Bir şeyi anlatmanın en güzel yolu hikayeleştirerek anlatmaktır çünkü ve çocuklar oyunlarla ve masallarla öğrenir. Kızım şu an 8 yaşında ama bu gece ona okuyacağım bu masalı. Eminim sevecektir. Ben bile sevdiğime göre. Bu arada e-kitap olarak yayınlasana. O daha kolay.

enne dedi ki...

Ben böyle güzel masal okumadım şimdiye dek, ne kadar akıcı, eğlenceli ve öğretici biliyor musun? BRAVO! hemen word sayfasına aldım, akşam kızıma, oğluma okuyacağım. Yeğenlerime okuyacağım, arkadaşımın oğluna okuyacağım. Harika yazmışsın, okurken resimler değil ama bir çocuk tiyatrosu olarak gözümde canlandı, bu masaldan şahane bir çocuk oyunu olur. Hemen telif haklarını al bence. Devamını da bekliyoruz, eminim başka masallar da yazmışsındır, nolur onları da paylaş bizimle.

a.c dedi ki...

çok sevdim, nasıl güzel akıp gidiyor, hem eğlenceli hem de çok incelikle öğretiyor. bence de devam etmelisin. blog yazılarını zaten zevkle okuyordum. masalcı olarak da harikaymışsın. yolun açık olsun :) (redhouse kidz'i denedin mi bilmem o geldi şu an aklıma)

Esen Can dedi ki...

Nasıl uyumlu, ritmik, şiir gibi! Çok güzel bir hikaye, çok da güzel anlatmışsın, ben bayıldım kendi adıma ;) İnşallah gönlünce olsun sonrası, bu post da buna vesile olsun :)
Ben de uydururum her anne gibi hikayeler çocuklarıma. Nehir'e ve Ali Deniz'e üçüzlerin hikayelerini anlatırım, Ayten, Nurten Gülten ve Ahmet, Mehmet, Mahmut diye başlayan :))
Hikayelerimiz bol olsun, çocuklarımız da çabucak büyümesin :)

Esen Can dedi ki...

Unuttum yazmayı, alıyorum hikayeni, akşam okuyacağım uyku öncesi bizimkilere :)

GeCe dedi ki...

Öyle sevdim ki keşke ben çizebilsem de bu kitabı herkes okusa dedim.

Sibel dedi ki...

Masalınızın çıktısını aldım şimdi. Akşam eve vardığımda -hala uyumadıysa- kızıma bu güzel masalı okuyacağım. Ne iyi yaptınız da bizimle paylaştınız. Yazılarınızı hep heyecanla bekliyorum. Bu son yazdıklarınızla kendimi de sorgular oldum. Ben de okul yıllarında ne olacaksın diye sorulduğunda, yazar olacağım derdim. Herkes söz birliği etmişçesine önce iyi bir üniversite kazanıp, geçerli bir meslek sahibi olmam gerektiğini, sonra istersem yine yazar olabileceğimi tembihledi hep. İyi bir üniversiteden mezun oldum, "geçerli" bir meslek sahibi oldum. Yalnız içimdekileri erteledim.
Sizin adınıza çok mutluyum. Lütfen devamını da getirin. Umarım masallarınız her çocuğa ulaşır... Sevgiler... Sibel

Reyhan Cadısı dedi ki...

Ne kadar güzel, tebrik ederim! Bence doğru zamanda doğru kişilerin eline geçmemiş bu kitap, çocuklar buna bayılır; akıcı, eğlenceli, dinlendirici, hissettirmeden öğretici, pekiştirici... canlandırmasını yapmak istedim hemen ☺️ Çok güzel, tekrar tebrik ederim...

küçük Joe dedi ki...

Çok güzel bir masal, çok beğendim. Reddedilmesi kesinlikle onun değersiz olduğu anlamına gelmez. Kalbiniz kırılmasın. Sadece biraz daha uğraşmanız gerek yayınlatana kadar demek. Peşini bırakmayın. Sizin yerinizde olsam, ve bir çizer arıyor olsam elimdeki kitaplardan en beğendiğim çizerlerle temasa geçerdim. Ya da internette çizimlerini yayınlayan insanların sitelerine bakar onlarla temasa geçerdim. Ama yayınevleri yurtıdışında en azından çizerleri kendi belirliyor diye biliyorum.
Galiba Büyük Sihir'i edineceğim.

Ah şimdi aklıma geldi. Bugün facebook'a bir arkadaşım koymuş. Kollektif yaratıcılık platformu. Biri beste yaparken dünyanın başka bir yerinden başka biri söz yazabiliyor, başkasının resmini alıp değiştirebiliyorsunuz, üstüne hikaye yazabiliyorsunuz ve paylaşıyorsunuz ve bir şekilde para kazanmak da mümkün. Henüz inceleme fırsatım olmadı sadece tanıtım videosunu gördüm ama bir bakın derim: https://www.hitrecord.org/

buya dedi ki...

Bayildim,insallah yayimlatirsin,cok guzelmis

buya dedi ki...

Bayildim,insallah yayimlatirsin,cok guzelmis

Hulya dedi ki...

Çok ama çok güzel bir masal,kızıma okuyacağım bu gece,yaz Yeliz sakın bırakma...okurken hep bir kitabın sayfalarını çeviriyormus gibi hissettim.sıcacık sariverdi beni masal,defalarca okutur bunu benim kız,3 seferde anlasirim diye düşündüm sonra.Arca ve biz çok sansliyiz

CEREN dedi ki...

Bayıldım,bayıldım ben bu masala..Lütfen zihninin derinliklerine gömme bunları Yeliz,lütfen erteleme,ben resmen bir çocuk kitabı okudum yukarıda,gözümde resimler bile canlandı hatta,çizim yeteneğim olsa inan ki çizerdim hemen,bilabedel :)Taciz ederiz bak buradan seni,ister tesadüf de,ister evrenin mesajı de,ne dersen de ama devam et,bırakma peşini ..

Adsız dedi ki...

Yeliz,
Harika bir masal. Tüm çocuklara ulaşmalı. Lütfen hayalinin peşinden git. Muhakkak iyi bir yayınevi basacak bu güzel kitabı. Kızıma okuyacağım bu masalı, gel birlikte resimleyelim diyeceğim. Aslında Arca ve diğer okuyan çocuklar çizse resimlerini ve böyle basılsa bu harika masal. Güzel olmaz mı??? Senin bu yazından sonra ben de çizer olma hayalimin peşinden gideceğim. Sadece çöp adam formatında çiziyor olabilirim şimdilik, yine de pes etmeyip gerekli eğitimleri alıp geliştireceğim kendimi. Her zamanki gibi yine yazın ufkumu açtı benim. Bakarsın günün birinde senin bilmem kaçıncı kitabının resimlerini ben çizerim :):) Sevgiler, Petek

Adsız dedi ki...

yeliz, canım bu çok güzel yaa...eminim niceleri de vardır.yorum bırakan diğer arkadaşlara katılıyorum, lütfen telifini al, sen resimletene kadar biz evde çocuklarımıza okuyacağız,diğer kitaplar gibi belki defalarca.seni ve Arca'yı çok öpüyorum,sevgiler.Nazmiye

By Özlem dedi ki...

Çok güzel bir masal...bayıldım. Kızıma ilham kaynağı olacağına eminim. Esra Özümüztoprak ve OİP (Olmadık İşler Peşinde), Nurturia adlı anne-Çocuk platformundan arkadaşlarımız BİR KAR MASALI ile güzel bir birlikteliğe imza atmışlardı. OİPin çizimleri çok başarılıdır. Belki bağlantı kurarsınız.

Jardzy dedi ki...

Ege'nin kitabının çizeri Feridun Oral ile iletişime geçsen?
Ben de kendime yeni iş arıyorum, o yüzden fulfors destekçinim!

Nilgün dedi ki...

Oğluma anlatacağım. Ben de çok sevdim :)

Nilgün dedi ki...

Oğluma anlatacağım. Ben de çok sevdim :)

Sibel dedi ki...

Dün akşam okuyabildim masalı kızıma. Çok sevdiğini söyledi ve bir daha okumamı istedi, "Başka yok mu?" dedi. Keşke hem çocuklara hem bizlere yazsanız, kitaplarınızı alıp okusak. Sevgiler... Sibel

Adsız dedi ki...

çarşamba gece oğlumla yatağa girip ışıkları kapatınca kitap oku diye tutturdu, dedim bir arkadaşımın oğlu için yazdığı masalı okuyayım sana telefondan, olur dedi.. kim arkadaşın, nerde yaşıyor, oğlu kaç yaşında, babam da biliyor mu bu masalı... bin tane soru soru sordu; dedim arkadaşım yeliz, İzmir'de yaşıyorlar, internetten yollamış bana:), oğlu da senden iki yaş büyük ilkokula gidiyor bu sene:) nerden yollamış facebook mu instagram mı yok dedim, maille :) baktım muhabbet uzayacak blog tarihini anlatmayayım... nitekim çok beğendi, dün gece uyumaya giderken yine istedi ceylanlı aslanlı masalı oku diye... yakında yenilerini de talep eder bu bebeler, bekliyoruz devamını, baisy

Gokyuzu99 dedi ki...

Yüreğine sağlık, Yeliz'im, ne güzel bir masal bu... Masalını dinlemeden bile demiştim "yaparsın" diye... Okuyunca hepten diyorum: "Hadi... " :)

Gokyuzu99 dedi ki...

Yüreğine sağlık, Yeliz'im, ne güzel bir masal bu... Masalını dinlemeden bile demiştim "yaparsın" diye... Okuyunca hepten diyorum: "Hadi... " :)

Azize dedi ki...

Ne güzel. Masalları ve masal anlatmayı bilen insanları severim:) https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Charles_Perrault
Charles Perrault'da kızlarına anlatacak güzel masal bulamayınca kendisi yazmış. Sonuç, 400 yıl sonra dahi bunları okuyoruz. Artık yeni masallara ihtiyacımız var:) Haydi,

Zeugma dedi ki...

İnanılmaz...
Süper olmuş!
Evrenden mesaj gelmiş, ilahi güç de devreye girmiş, Arca'ya görev verilmiş:)

açelys dedi ki...

Daha güzeli olamazdı. yavru ayı, ördek ve ceylanı kafamda çizdim. Tavşanın sesini bile duydum kulaklarımda.

Arca'nın hatırlaması bilmesi en güzel hayranını yaratmış sana. Devam hiç durmadan yazmaya. Birileri sevecek ve okuyacak, dillerden dillere annelerce anlatılacak.

Dünya cesur olanların. Yılmadan yazanların. Sende bunlardansın bu masalı sen yayınlatacaksın.
:)

sabire piroglu dedi ki...

Dün gece yatmadan önce "masal var mı?" diye sordu Deniz. "Çok yorgunum, bugün olmaz" dedim. "Bari yeni masalı oku" dedi ve yana yakıla senin masalını bastığım kağıdı aradı. Bulamayınca çok üzüldü. Sonra buradan okuduk da yüzü güldü... En çok bilge kunduz kısmını seviyor, tekrarlayan kısma gelince de "burayı daha önce okumuştun" diyor.
Yüreğine sağlık... Çok keyifli bir masal. Keşke daha da çok yazsan...