22 Mart 2016 Salı

kısa #15 : Kıyamet bu olsa gerek

Brüksel'de onlarca insanın canını aldı terör. Bizim istihbaratımıza b.k atıyorlar ya, yuh onlara, dört gün öncesinden uyardı bizim dünya liderimiz, patlar dedi, Brüksel çok mu farklı dedi, önlemlerini alsalardı. Ama kanımca kendi ülkesinin istihbaratını Almanya'dan öğrenen bir milletin liderine kulak asmadılar.

Güvenliğimizi Almanya'ya ne kadar borçluysak, adaletimizi de o kadar ABD'de arıyoruz. Allah biliyor ya, o rıza denen hırsız Türkiye'de yakalansaydı bu kadar sevinmezdim. Eh yani, üç güne kalmaz salınır, onu içeri atan savcı görevden alınırdı.

Savcıyı görevden almak deyince, Ensar vakfındaki tecavüz olaylarını yargıya taşıyan savcı görevden alınmış diye duydum. Sonra biz dünyaya sapıklığımızı şikayet ediyormuşuz diye ayıplanmışız, tabii ya kol kırılır yen içinde kalır değil mi? Hem bi' kereden bi'şeycik olmaz. Hayır bunu ben demiyorum, Aile Bakanı bir kadın diyor. Bak haberi de burada;

Hizmetleriyle gurur duydukları Ensar Vakfı’yla ilişkilendirilmek istenmesinin kötü niyetli insanların suistimali olduğunu savunan Bakan Ramazanoğlu, “Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” dedi.

Zaman zaman düşünüyorum. Hep bu kadar korkunç muydu bu ülke? Hep sıkıntılar vardı ama bu kadar sapkınlık, bu kadar kötülük, bu kadar cahillik, pislik var mıydı yoksa biz mi daha bir farkında olmaya başladık? Devlet mensubu olmasını bırak, bir insan kırk beş çocuğun tecavüzünün ardından nasıl hala leş bir kurumu savunur? 

Kıyamet bu olsa gerek.

5 yorum:

Öykücü dedi ki...

http://www.sozcu.com.tr/mobil/home/detay?post_id=1147367&slug=soner-yalcin

Rızanın yakalanması bence bu yazı ışığında değerlendirilmeli.

Sevgiler

Oyun Farkı dedi ki...

Yeliz, nutkum tutulmuş durumda. Patlayan bombalara, yapılan açıklamalara, adalet sistemimize, Bakanın lafına diyeceğim yok, onların fikirlerini de zikirlerini de çok iyi anlıyorum zaten de şu "kol kırılır yen içinde kalır"cı anneler sayesinde beynimin tüm kıvrımları cayır cayır yanmakta şu an! 45 çocuğa tecavüz edilmiş (ki bu çocuklar ne ilk ne de son bu ülkede, hepimiz adımız kadar eminiz) bu hanım efendilerin derdi niye dünya duysunmuş? Arkadaşım, senin çocuğunun saçının teline zarar gelsin istemem lakin Allah korusun böyle bir olay senin çocuğunun başına gelse sen kimse duymasın diye doktora mı götürmeyeceksin, savcıya şikayet mi etmeyeceksin, susup sineye mi çekeceksin yoksa adalet yerini bulsun diye kendin mi vereceksin cezasını? Nasıl annesiniz, Nasıl kadınlarsınız, Nasıl insanlarsınız? Nasıl çürümüş bir toplumuz! Rezil olmasınmış ülkemiz! Sen sanıyor musun ki sen sustukça "yaaa vah vah, olmasın bir daha böyle şeyler" diyerek gereken önlem alınacak? Rezil olmak istemeyen rezil olacağı şeyi yapmaz! Emanet ya, emanet; o çocuklar sana emanet! Başlarına gelene bak! Ha, dünya duyunca utanıp gerekeni yapacaklar mı derseniz, ondan da umudum yok ne yazık ki! Yazık, çok yazık :( diyorum ya, yanıyor beynimin içi; diyecek söz bulamıyorum artık :(

CEREN dedi ki...

Ben artık ne diyecek söz bulabiliyorum,ne de şaşırıyorum olanlara. Hani filmlerde falan olur ya ölürsün,ruhun bedeninden ayrılır,böyle yukarıdan aşağıda olanları,sana yapılanları izlersin,aynen o moddayım ben..Ruh gibi bakıyorum olanlara,bir kadının,bir annenin,üstelik aile bakanı olan birinin sözlerine bakıyorum bir daha ölüyorum !!! Ülkemde kalmayan adaleti ABD sağlayacak inşallah diye seviniyorum,bir daha ölüyorum !!! Kendi çocuğumu görüyorum sonra,acaba daha neler göreceğiz diye düşünüp bir daha ölüyorum !!! Ben artık utanmaktan,elimden birşey gelmemesinden ve her olayda bin kere ölmekten yoruldum ..

Adsız dedi ki...

Yazılan yorumlara tamamen katılıyorum.Lakin böyle olaylar kendi başımıza gelince çok değişik tepkiler verebiliyoruz. Bunun en önemli sebebi de adli makamların bu konudaki tavrı. Nitekim vaktiyle başına benzer bir hadise gelmiş çok yakınım bir anne tüm yalvarmalarıma rağmen şikayetçi olmamıştı...Bahsettiğim olay da konu tecavüz olmasa da 15 yaşındaki kızın kendinden oldukça büyük eniştesiyle beraber olmasıydı. Olayda enişte kendi rızasıyla dahi olsa reşit olmayan biriyle beraber olduğu için ağır hapis cezasına çarptırılıabilirdi (tabi sağlıklı işleyen bir hukuk sistemi altında). Öte yandan, bu olay hiçbir zaman yargıya yansımadı zira aile adli süreçte karşılacakları sıkıntılardan korktu...Onlara göre olan olmuştu ve bunun telaffisi zaten mümkün olamazdı. En azından olay bu şekilde örtbas edilsindi..Yıllar sonra kız 18 yaşını aştıktan sonra adam kıza tekrar musallat olunca bile birşey yapamadılar. Çocuk doktoru olan enişte ise bu süreçte karısından ayrıldı. Ahlaksızlıklarına son hızla devam etti. Bu arada (bu olay işyerinde bilinmesine rağmen) terfi bile ettirilerek Ankara'nın en önemli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Çocuk Kliniği İdari Sorumlusu oldu. Türkiye'ye hoşgeldiniz!!!

Gulcin dedi ki...

Bence hep boyle pislikler vardi muhakkak. Simdi cok daha fazla farkindayiz, goruyoruz, biliyoruz. O yuzden daha fazla gozumuze batiyor.
Ama bu kadar arsizlik, hadsizlik, yuzsuzluk yok kesinlikle yoktu bence. Bu yeni. Masallah oyle bir terbiyesizlik almis yurumus ki etrafimizda insan ne diyecegini sasiriyor.

Dun Hollanda'da da tren istasyonlari bosaltilmis. 5 sene yasadik Holland'da. Karsilasilan en buyuk adli olay cuzdan calinmasi falandi. Dunyanin hicbir yerinde guvende degil insanlar artik. Ve ben kendimi hic bu kadar aptal hissetmemistim. Gercekten baglantilari falan anlayamiyorum artik. Nasil igrenc bir dunyadir bu :(
Eleri cocuklara da uzaniyor, yaslilara da. Oyle bir pislige battik ki nasil cikacagiz bilmiyorum artik. Ya gectim devlet gorevlisi, bakan, kadin, anne falan sifatlarini. Bir insan nasil boyle bir cumle kurar anlayamiyorum. Aklim almiyor.
nasil cikicaz bu pislikten biz nasil