Bastan
soyleyeyim heyecan olmasin vizelerin ciktigi filan yok.
Sirketim
ama oncelikle mudurum sag olsun, sen bir git aileni gor, home office calisir
ailenle kaliteli zaman gecirirsin dediler. Izmir’e geldim. Bu imkana yogun
sevincimin sonrasinda fark ettim ki, burada benim motivasyonumdan ziyade
sirketin geri kalaninin motivasyonu dusunulmekteydi, neden? Cunku insanlari
hayatlarindan bezdirdim. Yakaladigima anlatiyorum. Sistiler. Dolayisiyla ne
oldu? Sirket performansi dustu. Baktilar vizeyi cikaramiyorlar, beni geri
yolladilar. Eminim bu hafta kafa dinlemislerdir. Daha da cikmazsa, calisma
iznini filan iptal edip tum vize prosedurune bastan baslayacaklar, zira benden
aylar sonra gelisi kesinlesen aileler yerlesti bile, neredeyse vatandaslik
alacaklar, ben hala esyalarimizi depoda tutmalarini soyluyorum. Neden?
Vallahi
sebebi cok. Bir kere Izmir’e bu seyahat, benim bir suredir gundemimdeydi.
Sirket izin vermese hafta sonu icin bile gelip donecektim. Zira bizimkilerin
gercekten zorlandigini biliyorum. Esyalarin eve tasinmasi benim seyahatime denk
gelir diye erteledim. Bir de isin duygusal boyutu var. Bizimkilerin yasadigi ev
bu haldeyken oh esyalar geldi mis gibi yayilayim demek istemedim, bir de Arca’nin
“esyalar da gelirse iyice yerlesir bizi unutursun diye endiseleniyorum” deyisi
hala kulaklarimda.
Su anda sefillik
bakimindan esitiz, bende de sadece yatak ve mutfak masasi-sandalyesi var
oturacak, onlarda da. Bende
de asgari ihtiyaci karsilayacak kap kacak, tencere tava, beyaz esya var,
onlarda da. Hatta ben bir tik daha iyiydim, su isiticim vardi, Ilkerim kahve
iceyim diye ucuzundan bir kettle aliverdi dun. Bir de benim utum var dandik de olsa utu masam
var. Ilker de annemlerden odunc aliveriyor. Bir tek iste televizyon. Ama zaten
ben televizyonum da olsa izlemeyecegim icin sorun yok. Biraz da usengeclik
yapiyorum aslinda, Ilker gelsin evi yerlestirsin istiyorum, cok pisim. Gerci o
zamana vize cikmazsa is basa dusecek ve isten arkadaslar yardima gelecekler ama
yine de bizimkilerle birlikte karsilasak esyalari ne guzel olur... Tabii
insallah koli koli gonderdigimiz bakliyat ve pirinc boceklenmemistir. Iki ay
olacak neredeyse.
Donuste yukum de
epey olacak. Oncelikle kitaplar. Arca vize hemen cikar diye butun kitaplarini
gondermis, son seri kitaplari alti defa okuyunca haber ettiler, iki siparis
verdim. Ilkerin tepesi atti, “insan tasiyacak kizim bunlari!” deyince mesaji
aldim, okunanlari ben tasiyacagim mecbur.
Bruksel’de
alisverise ciktigimin ve hemen hicbir seye elimi suremedigim hafta sonunun
ertesi, internet sitelerini talan ettim, yagmurluk pantolon kazak gomlek…
ucuzlukta ne bulduysam doldurdum sepete. Simdi isin yoksa tasi bakalim.
Izmir’e gelince
herkesin ilk soyledigi sey cok zayifladigim oldu. Dogru. Kuculdum. Tarti esyalarla
yolda oldugu icin kac kilo verdim bilmiyorum ama butun giysilerim buyuk
geliyor. Gerci her gece baska bir davette canim Turk yemekleriyle gidesiye
arayi kapatirim ama Belcika’da gercekten pek bir sey yemiyorum. Salata corba
makarna, ivir zivir… Bir ara gina geldi de bezelye ve pilav pisirdim. O igrenc
pirincleriyle bile nefis tereyagli pilav yapmisim ki of parmaklarini yersin.
Ben ne kadar
zayifladiysam Ilkerle Arca da o kadar kilo almis. Hatta grip asisina gittiklerinde doktoru Arca’dan
bes tup kan alinip testler yapilmasina karar vermis. Simdilik saglik sorunu ya
da hormonel bir sey yok ama hal ve gidisat kotu. Cok sevildigi evlerde, cok
sevdigi gidalarla mutlu edilmeye calisiliyor, bizimkinin de istahi malum,
kacinilmaz son ama tehlikeli. Ilker desen beni gorunce heveslendi, Belcika’nin
havasinda suyunda zayiflatici bir etki oldugunu saniyor, oysa sadece hasret
var, aci vatan Belcika.
15 yorum:
Gitmek mi zor kalmak mı derler ya...Sizinki de o hesap işte.
Oyy :( Her şerde bir hayır varmış derler be Yeliz'im! Şimdi sen "bırak allasen be pelin" diyeceksin belki ama, kimbilir... Yaşadığınız gerçekten zor bir durum. Bir yandan ayrı gayrı kalmak, bir yandan çocuğun okulu aksadı vicdan azabı, bir yandan ulan acaba iyi mi yaptık kötü mü bak kurulu bi düzenimiz vardı iyi-kötü, n'aptık biz hesaplaşması...çok haklısınız. Umarım ennn kısa zamanda çözülür bu düğüm.
yeliz nazarımız değdi diye çok üzülüyorum. İnşallah en yakın zaanda ilker ve arcanın vizeleri çıkar
:) Aslinda ailecek gidebilseydik gitmek cok kolay olacakti da iste biz de boyle sinaniyoruz demek ki:( bu arada bizim oglanin adini mert koymak bir ara gundemimizdeydi allah korumus:))
insallah pelincigim insallah
oyle mi diyorsun? Yok ya iyi niyetli insanlarin nazari degmez ya, iyi dusunelim iyi olsun. sikintili olacagini biliyorduk da bu kadar kotu olacagini dusunmemistik gercekten buyuk sinav oluyor ahucum.
Yelizcim nazara çok inanıyorum ben,hatta senin uzun uzun aileni burada anlatmana şaşırıyordum hiç korkmuyor mu nazardan diye.Sosyal medyada resim bile paylaşırken elim titrer benim nazara gelir diye.
Ablam da inanır ebrucum ben pek kötüye yormamaya çalışıyorum. Biraz da paylaşmak iyi geliyor. Ama bir de şu var ki nazara gelecek bir şeyim de yok ki, kim niye kıskansın ya da nazar etsin diyorum galiba:) ama bak ahudan sonra sen de deyince - ablam da demişti- inanabilirim:(
Nazar konusunda ayni sekilde dusunenlerdenim. Nazar diye bakmak hurafe gibi geliyorsa evrene hakkinda kotu enerji yayiliyormus vs gibi bir bakmaya calis:) Bir de ille ardinda kotu niyet olmasi gerekmiyor bence. Sahsen ben senin icin hic kotu niyet tasimama ragmen muhteremle yillardir suregelen iliskinize imreniyorum, keske benim de esimle boyle bir iliskim olaydi diyorum. Sonra yurtdisina yerlesebilmek bircok kisinin sadece hayalinde kalabilecek birsey, ardinda kotu niyet olmadan giptaya/nazara cok acik. Baska bir ornek, Arca cok sevildigi genis ailesinde el bebek gul bebek bir cocukluk geciriyor. Benim cocuklarim sanslilarsa yilda bir kere memlekete gidebilirlerse anane, babane, dede, teyze, kuzen goruyor. Ic gecirmiyor degilim Arcanin ozellikle yazlari o yazliktan bu yazliga sevgi yumagi yapilisini. Sen ve ailen yakinim gibi, bir yerde gorsem kosar sarilirim, kotu niyet hic soz konusu degil, ama nazar imrenmeden de olur. Her ne kadar seni okumak bir zevk olsa da bu kadar paylasma derim. Ben sosyal medyada bir resim, benden bir haber paylasmayi birak, burdan aileme resim veya benden bir haber ederken dusunurum simdi bunlar kimbilir bunu kimlere yayacak cok gerekli degilse hic soyleme derim :)
Yelizcim sen hiç duydun mu bilmiyorum bazı insanların nazarı daha çok değer,bazı insanlara daha çok nazar deger diye,mesela renkli gözlülerin nazarı deger derler,ne kadar doğru bilmiyorum ama ben inanıyorum.Kesinlikle sana hiç kötü bir gram duygum olamaz zaten biliyosun ama bazen öyle anlar oluyor ki bir anda kontrolum dışında nazarım değiyor,bi kızın ayakkabısını çok begenmiştim uzun uzun bakmıştım ayağına ve hiç unutmam o anı kızın ayagı burkuldu,eğilip ayagını tuttu.Bi arkadaşımın elbisesi ne kadar güzel diye düşünmştüm,o gece kırmızı şarap döküldü.Daha hatırlayamadığım bi sürü olay var bunun gibi.İş yerinde best sample sharing diye bişey var,ne zaman çok beğrndiğim bi ürünü 30 kişilik toplantıda sunsam o ürüne birşey oluor,ya sıkıntı çıkyor,ya geç yükleniyor.Hele ki ailemi sosyal medyada yazmak offf çok iddialı.Ayse Armanın o tatlı hayatına nasıl nazar değmiyor haala anlamıyorum.
Bizim hurafe deyip gecebilecegimiz nazar meselesini ecnebiler psikokinezi adi altinda inceliyor; dine dayali degil de bilimselimsi bir bakis tercih ediliyorsa ecnebilerin one surdukleriyle bizim kulaktan duyup gelegeldigimiz seyler arasindaki paralleligi hayretle gormek mumkun.
Ben de aynini dusunurum:) Yillardir hadi kimsenin degmedi benim nasil deymedi derim:) Paratoneri bol heral.
Bence bu yazı Ayşe'ye nasıl birşey olmuyor sorusunu güzel cevaplıyor: https://sonsuzsifa.com/blog/tamamlayicitip/nazar-nedr-nasil-korunablrz
Ay millet meğer ne kıskanmış arkadaş. Hayret ettim Yeliz hanım
Yorum Gönder