23 Eylül 2018 Pazar

İnce Hayat

Hangisi daha kötü bilmiyorum. Çıtkırıldım bir insanla yaşamak mı, çektiklerini hafife alan bir koca mı? Galiba bilmiyorum, zira çıtkırıldım birisi ile yaşamadım. Benim muhterem acı eşiği yüksek, doktora gitmekten nefret eden, çektiklerini hafife alanlardan.

Perşembe öğleye doğru aradı. Çok değil, bir iki saat evvel Arca'yı okula, beni işe bırakmıştı, marketten alınacakları soracak herhalde dedim. Hayır, kaza geçirmişti. Bisiklet kazası. Hızla yokuş aşağı giderken tekerleği tramvay rayının arasına girmiş, bu da onu ve bisikleti fırlatmıştı. Sürüklenmişti. Bileği ve dirseğinde yaralanma, kolunda paralanma vardı, üstelik başını da feci çarpmıştı. Şükürler olsun ki, kask korumuştu. Yoksa, muhtemelen ölürdüm, dedi. Öylece rahatlıkla söyledi bunu! O halde eve dönmüş, buz tedavisi uyguluyormuş. Bana da psikolojik tedavi uygulaması lazım.


İlker kötü bir kaza diyorsa, felaket ötesi kötüdür. Biz daha 18 yaşındaydık, o gün sinemaya filan gidecektik galiba. Telefon geldi. Gelemeyecekmiş, kaza yapmışlar. Öyle sakin anlatıyor ki, sanırsın başı ağrıyor. Meğer kamyonun altına girmişler, ölümden dönmüşler, hem annesi hem o. Ben tabii çok sonra öğreniyorum. Annesinin tedavileri daha birkaç sene öncesine kadar devam etti, diyeyim sen kazanın felaket boyutunu anla.

O gün benim işten dönmemi istemedi, doktora gitmek istemedi, o halde Arca'yı okuldan alıp bir de markete gitti. Kah iyi oldu, kah kötü hissetti. 22 senenin sonunda artık bu gibi durumlarda ne zaman dırdırlanmam ne zaman uysal davranıp sadece gözlemlemem gerektiğini biliyorum. Lakin insan "ya kask olmasaydı, ya şöyle ya böyle olsaydı" demeyi bırakamıyor.

Oysa daha birkaç gün evvel arabaların trafiğe çıkma yasağı olduğu pazar günü, biri ölümlü iki trafik kazası olduğunu okuyunca epey gülmüştük. "Bisikletliler!" demiştik. Bir anlık bir şey bu, o kadar.

Muhterem travmanın etkisinden kolay çıkmıştı. Benimse kendime koca bir fincan papatya çayı yapmam gerekti. Yoksa uyuyamayacaktım. Bir de Mümine Yıldız'ın - nam-ı diğer Deli Anne'nin - İnce Hayat'ını okumak iyi geldi.

Sakinleştirici, yatıştırıcı bir etkisi var, İnce Hayat'ın...

Belki bana, yıllardır Deli Anne'yi okuduğum için aşina ve samimi geldi, bilemiyorum, bildiğim tek şey o gece bana çok çok iyi geldiği...

14 yorum:

parıldayan çiçek dedi ki...

Çok geçmiş olsun.

Adsız dedi ki...

geçmiş olsun eşine
Çenebaz

GeCe dedi ki...

Çok geçmiş olsun. Cuma günü Hollanda’da bir elektrikli bakfiets kazası hepimizi yasa boğdu. Bisikleti hafife almamak lazım 😔

okuyanguzel dedi ki...

Çok çok geçmiş olsun. Umarım şimdi daha iyidir.

yeliz dedi ki...

Teşekkürler:)

yeliz dedi ki...

Teşekkürler:)

yeliz dedi ki...

Teşekkürler:) Kesinlikle çok tehlikeli dikkatli olmak lazım

yeliz dedi ki...

Teşekkürler:) Daha iyi. Bilek ve dirsek hala ağrıyor ama inşallah geçecek

Banu dedi ki...

Çoooookk geçmiş olsun, neyse ki bu da ara ara anlatılacak bir anı olmuş, başka birşey olmasın da...

Beyaz Yakalı dedi ki...

Çok geçmiş olsun, ucuz atlatmışsınız. Ben de çok mızmızlanmayı sevmem, ancak bu boyut beni aşıyor.

Gulcin dedi ki...

Ay yeliz! Cok gecmis olsun :(

yeliz dedi ki...

Çok teşekkürler

yeliz dedi ki...

Çok teşekkürler.

yeliz dedi ki...

Canım gülçin. Çok teşekkürler