17 Kasım 2019 Pazar

Bulaşık makinesinin sesi

Gece yarısını çoktan geçti. Bir saat kadar önce Yeşimler ve Evrimler evlerine döndüler. Çok keyifli bir akşamdı yine, sohbet muhabbet...
Evrim ve Yeşim ile, ta Arca’ya hamileyken (hatta Yeşimle daha bile önce) blog arkadaşıydık. Birkaç ay arayla doğan bebelerimizi binlerce kilometre öteden birlikte büyüttük. Şimdi on yıl sonra, bizler sofrada muhabbet ederken çocuklarımızın monopoly oynaması tek kelimeyle gülümsetiyor☺️

Bulaşık makinasını çalıştırdığımda, biraz yorgun hissettim ama hiç uykum olmayınca kendime mum ışığı, sandal ağacı tütsüsü ve sanki yemekte bir duble rakı yuvarlamamışım gibi bir bira armağan ettim. Aman yarın pazar, öğleye kadar uyusam kaç yazar?

Sessizlik... yok hayır sessizlik değil, bulaşık makinasının aynı ritmde cereyan eden sesi var arka fonda. Ben, gariptir, huzuru, arka fonda tıngırdayan bulaşık veya çamaşır makinasında bulanlardanım. Çünkü bu, “işleri bitirdin, dinlenmeyi hak ettin” sesi.