20 Ekim 2022 Perşembe

Kendime izin veriyorum

Dün işte gergin bir gün geçirdim. Sunumun gerginliğini geçtim, kişisel algıladığım pek çok ufak tefek şey yaşadım. Üstüne de daha az ufak tefek sıkıntılar şeyler. Aslında tüm günüm kendime kızmakla geçmişti, ufak tefek şeylere gereğinden fazla önem vermiştim, ufak tefek insancıklara… ufak tefek zaferimsi hamlelerle tatmin de olmamıştım, garip bir tat kalır ya, yüz buruşturan işte öyle bir şey.


Fazla da sosyalleşmiştim, “new style of working”in bu sosyalleşmeye fazlaca değer vermesini anlamıyorum. İyi tamam covid bitti kaynaşalım da, bana fazla geliyor. 


Kursa gitmek için ofisten erken çıkmak iyi geldi. Çantama enerji içeceği attım, evet bu da kurs öncesi alışkanlığa dönecek korkarım:(


Kurstan eve ancak 22:00’de dönebildiğim için yanımda salata sandviç falan götürüyorum, dün hariç. 


Merkezde inip exki’ye girdim. Salata çorba bio organik bi’şeyler alıp çıkacağım. Biolardan şaraplar gözüme çarptı, nerden baksan yarım saatim var, oturayım da fiil çekimlerini tekrar edeyim, yemeğimi yiyip gideyim dedim. Beyaz şarap soğuk soğuk bir iyi geldi. Hadi üstüne de bir çay içeyim derken… fiil çekerken kendimi bir anda kurs defterime yazarken buldum, yazmanın üzerine terapi tanımıyorum. 



Kendime kızdığımı yazdım, kızdığım insanları, içimden geldiği gibi. Gözyaşları dökülürken kursun ilk yarısını kaçırdığımı fark ettim ve şöyle yazdım: bugün kendime kursa gitmeme izni veriyorum. 


Ve devam etti, kendime ‘kendime kızma’ izni veriyorum, x’e y’ye z’ye… kızma izni veriyorum. Kendime eve gitmeme izni veriyorum, ağlama izni… Kendime ‘kendimi sevme’ izni veriyorum…


Ve devam etti, kendime verdiğim izinler kendimi sevmeye evrildi. Sabah, sunum gerginliğime eklenen tüm o ilave gerginliklere rağmen , yine stresten başım dönecek diye korkmama rağmen, sunumdan beş dakika önce nefes egzersizleri yaprak, insanlarla paylaşarak, sunuma papatya çayıyla girerek kotarmıştım. Evet ben başarmıştım. Ve ben bu müteşekkirlik olayını abartıyor olabilir miydim? Bugün burada bu şekilde olmamın başarmamın arkasında kendimden başka birini aramak, o kişiye bu anlamı ve önemi yüklemek ne kadar doğruydu?


Ve kendimi daha çok sevdim. Çünkü bulunduğum yere ben gelmiştim, kimse beni getirmemişti. Destek evet, ama işte desteği de ben hak etmiştim. 


Kendime ‘kendimi azımsamama izni’ izni veriyorum. 



Ve sonra çayım bitti. Ve sonra dedim ki, ulen burda ne yapıyorum, kalk git evde kocanla iç çayını. İlker’e mesaj attım, “çay suyunu koy, gelince demlerim ben.”


Ve dün akşam, kursa gideceğim diye enkaz halinde işten çıkan Yeliz kendiyle iki buçuk saat vakit geçirmiş, tazelenmiş Yeliz olarak eve döndü. (Devamsızlıktan kalmasam bari :)))

6 yorum:

okuyanguzel dedi ki...

Ne iyi yapmışsın, ne güzel olmuş :) Bana da bunu okumak bile iyi geldi. Sevgilerimle,
Ahu

Ecehan dedi ki...

Yaşadıkların olumsuz da olsa sonuçta ne kadar güzel bir tazelenme olmuş, harikasın, maşallah...

SinanGCL dedi ki...

Keyifler yerine geldiyse sorun yok o halde :) Devamsızlığı da takip etmek lazım :)

yeliz dedi ki...

Sevgiler benden :)

yeliz dedi ki...

evet ya atacaklar beni kurstan :(

yeliz dedi ki...

tesekkurler :)