26 Aralık 2024 Perşembe

Büyümek

 Canım blogumun sayfalarında gezindim, kendimi tekrar ettiğim yazılara, fikirlere şaşırdım. Halbuki sürekli bir döngü içinde değil miyim? Niye şaşırıyorum ki? 

“Kilo aldık, sağlık elden gidiyor, diyet yapalım ya da sağlıklı beslenelim” 

“günde on iki saat çalışıyorum, çok yoğunum çok gerginim”

“şu memleketin dillerinden birini olsun öğrenebilsem bir beceremedim şu işi” 

Bir türlü bitmeyen döngüler…

2024, bir yere varamadığım döngülerime çomak soktuğum yıl olamamış. Olsun. Yıl sonu muhasebesi yapmaya gelmedim. 

2024 muhasebesinin neticesi belli: Büyüdüm

Bir yaş büyüdüm, bir beden büyüdüm. Bunlar rakamsal veriler. Bir de işin hakikati var. 

Döngülere çomak sokamadım diye yüklenmedim kendime. Kendimi koşulsuz sevmeye devam ettim. Bakınız, bu büyümektir.

Çok seyahat ettim, Amerika’dan Malezya’ya kadar.. Her birinden başka bir versiyonumu keşfederek ve biraz daha büyüyerek döndüm. 

Kendimden farklı insanlarla çalışmayı ve onların farklı bakış açılarını dinlemeyi, hatalarım olduğunda özür dilemeyi, başka alanlarda pratik yapmayı deneyimledim, konfor alanımdan defalarca çıktım. Büyümek için konfor alanınızdan çıkmanızı tavsiye ederim, naçizane.

Benim yaşlarımda üç tanıdığımın vefat haberini aldım bu yıl, her biri bana “ölecek yaşta” olduğumu fark ettirdi. Ölecek yaşta olduğunu fark etmek büyümekle eşdeğermiş. 

Özellikle Burcu’yu, lise arkadaşımı kaybettiğimizi öğrenmek çok ağır geldi. Günlerdir aklımdan çıkmıyor, göğsüme oturan öküzü dehledim, yine de bir şey oluyor ve göğsüm daralıyor. 

Küçük şeyler… Mesela… Ev taşınmasının arifesinde eski not defterlerimiz çıkıyor bir çekmeceden. Yemek listeleri yapmışız, market listeleri, Arca’nın ateş nöbetlerinde saatleri ve ateş derecesini yazmışız, takip için. sonra Belçika’daki turistik yerleri not etmişiz, günübirlik planlar… Bunları yaptığımız zamanları hatırlayıp gülüyoruz. Birlikteyiz. Ama peki Burcu’nun kocası bir zaman sonra böyle ufak tefek şeylere rast geldiğinde nasıl dağılacak? Ya da gülümseyecek mi sadece?

İnsan, sadece iki kişiye ait küçük anları, tek başına anımsamak zorunda kaldığında nasıl hisseder? Belki işte o zaman büyümek duruyordur, belki o zaman için ölüyordur. 

O zamana kadar büyümeye devam. 

Hiç yorum yok: