3 Aralık 2015 Perşembe
Aralık, Sindrella Kompleksi ... ortaya karışık...
24 Kasım 2015 Salı
Sindrella Kompleksi
3 Kasım 2015 Salı
Kitap Yorumu: Yalnız Kadınlar Arasında
30 Ekim 2015 Cuma
Kitap yorumu: Bir Dönem İki Kadın
14 Ekim 2015 Çarşamba
Yeryüzüne dayanabilmek için
7 Ekim 2015 Çarşamba
Saçında Gün Işığı
15 Eylül 2015 Salı
Koşulsuz Ebeveynlik
27 Ağustos 2015 Perşembe
Sema Kaygusuz okumak
18 Ağustos 2015 Salı
Kitap yorumu: Renklerden Moru
3 Ağustos 2015 Pazartesi
Sandık
22 Temmuz 2015 Çarşamba
Marie Kondo ile "hayatı sadeleştirmek için derle topla rahatla"
Çocuklar öldü ama hadi biz sistem geyiği çevirelim. Kitap yorumu: Çi
Çocuklar öldü.
Çok sayıda genç insan öldü.
Gülümseyen, geleceğe umutla bakan, içinde sadece umut olan çocuklar öldürüldü.
Allah biliyor ya, ne için Suruç'a gitmişler, alt kimlikleri ne imiş, isimleri ne imiş, umrumda değil. Ben o fotoğraf karelerinden gülümseyen gözlerin artık olmadığını biliyorum, bu da yeter, yetmez mi?
İyi o halde sizi klavye başında sosyal medya makaleleri derlemesi, farkındalık curcunasına buyur edelim: Çi.
2 Temmuz 2015 Perşembe
Cesur Yeni Dünya
24 Haziran 2015 Çarşamba
Kıskançlıktan ağladığın oldu mu?
12 Haziran 2015 Cuma
Firar, Alice Munro
2 Haziran 2015 Salı
Tüm zamanların en sevdiğim kitapları
28 Mayıs 2015 Perşembe
Parfümün dansı
23 Mayıs 2015 Cumartesi
Öfke
Çok yoğun, çok yorgun bir haftaydı. Eş zamanlı birçok işle ilgilenmek tek bir işe konsantre olmaya çalışmaktan daha fazla yoruyor insanı. Arca ile piyano dersinden geldik, ipad oynamak istedi ben de makinaya çamaşır atıp bir kahve koydum kendime. Ne yapacağımı da bilmiyorum ha… Kitap mı okusam sosyal medyaya mı baksam… Okuma köşesindeki koltuğa yayılınca yanımdaki sehpada kitapları gördüm. Geçen akşam geç gelmiştim, atıvermişim sehpaya.
Bu aralar multi tasking eğilimim kitaplara da geçmiş olacak, aynı zamanda birkaçını birden okuyorum. Gece yatmadan önce birkaç sayfa "Etkili insanların yedi alışkanlığı", sabah ve akşam yolda "Parfümün dansı", bu ikinci okuyuşum, kulübe seçildi, tekrar okumalı. Geçen hafta bitirdiğim ama içine aldığım notları bloga aktarmak istediğim için hala kaldırmadığım göt biti gibi yanımdan ayırmadığım "Öfke dansı" ve "Kurtlarla koşan kadınlar"…
13 Nisan 2015 Pazartesi
Fellini mi izleyeceğim sandınız? #2015te15film
Zaten Fellini için İlker hala yeterli olgunluğa ulaşamadığımızı iddia ettiğinden o koleksiyona dokunmak zinhar yasak! Bir an evvel Fellini olgunluğuna erişsek diyorum (Acun’un yarışmalarını izleyerek nasıl erişeceksek?), DVD player’ların ve DVD’lerin sonu VHS videolar gibi olacak, biz izleyemediğimizle kalacağız bu gidişle.
Neyse…
Bizim evin okumazmuhteremi çok iyi bir edebiyat izleyicisi olduğu için arşivimizin büyük çoğunluğu edebiyat uyarlamalarıdır. Ama bir kitabı okumadan önce mümkünse filmi izlenmeli. Daha doğrusu bir eser ya okunmalı ya izlenmeli. Bugüne kadar henüz okuyup üzerine izlediğim filmini beğendiğim bir eserle karşılaşmadım. (Aynı anlama gelen en az beş cümle kurma konusundaki manasız çabama burada bir alkış deyip geçiyorum.) Diğer taraftan önce filmini izlediysem de o kitabı okumuyorum. Niye? Bilmiyorum vallahi, yani zaman kaybı olarak mı görüyorum, artık sükut-u hayal içinde kalırım mı diyorum bilmiyorum.