18 Eylül 2013 Çarşamba

Tesadüfün böylesi... 1984

Hemen her yerde, evinde, en mahreminde bile izleniyorsun. Her şeyin kayıt altında.
Hayatının her noktasına müdahale ediliyor, çocuk yapmak / yapmamak konusunda bile senden başka söz sahibi olanlar var.
Tek tip giyinmen gerekiyor, tek tip düşünmen.
Düşünmüyorsan sende bir sorun var, hemen düzeltilmelisin.

Farklı düşünüyorsan ölmen işten bile değil, sorguluyorsan başına her şey gelebilir.
Kitlelerin beyinleri piyango gibi şans oyunları ile uyuşturuluyor. Birileri piyangoları kazanıp duruyor ama kazanan gerçek mi, bilemezsin.
Sürekli bir savaş özlemi, savaş çığırtkanlığı kulakları tırmalıyor.  Sahi savaş ortamı kitleleri uyuşturur, değil mi?
Geçmiş değiştiriliyor, tarih unutturuluyor.
Bir durup anımsamaya çalışıyorsun, aa hiçbir bir şey hatırlamıyorsun! Resmen balık hafızalı olup çıkmışsın.
Haber alma kaynakların tek tip, neye inanman isteniyorsa o aktarılıyor ekranlardan, bazen de mal mal ekrana baktıracak programlar. Yeter ki fazla düşünme, sorgulama, direnme.
Düşünüyorsan, sorguluyorsan, direniyorsan…
Yalancı tanıklar, yalancı kanıtlar, birisinin yok edilmesi gerekiyorsa düzen kurulup sistematik bir şekilde işler.
Ne? Tanıdık mı geldi?
Yok be yav, George Orwell’in 1984 adlı romanını okudum geçenlerde.
İşin komik tarafı aynı günlerde Yılmaz Özdil’in arşiv derlemesi “Beraber yürüdük biz bu yıllarda” da elimdeydi, tesadüfün böylesi…
Hayır bu noktada George Orwell’in ileri görüşlülüğünü mü övmeli, adamın 65 senelik distopyasını  el kitabı etmişler mi demeli, ne demeli bilemiyor insan.
Unutmadan;
Dünyada en çok "okudum" yalanı sallanan kitap 1984'müş. Entel dantel görünmek için söylenirmiş, ben demiyorum, resmen haber yapmışlar, bak burada.


8 yorum:

Gokyuzu99 dedi ki...

Kitapta beni en çok etkileyen konulardan biri, sözlükten kelime çıkartılmasıydı... Dil kısırlaştıkça düşünme becerisinin de kısırlaşması ne kadar inanılmaz ama gerçek... Bir şey var, düşünüyorum, iyice yaklaşmışım ama anlatamıyorum... (Nur içinde yat O.Veli)
Bir de şahsi olarak anlaşılamama korkuma parmak basan son sahneler tabii... Keyifle tartışmalara...

laleninbahcesi dedi ki...

Hahaha aynen evet ama napsın insancıklar özeti bile dolaşıyo nette:)) Bir kitapta ULYSSE...hatta geçen de bununla ilgili bir kitap çıktı...

buraliolmayan dedi ki...

George Orwell öngörüsü yüksek büyük bir adammış gerçekten.Kitabı ben de lisedeyken okumustum ama yıl 1984 değilde 2010'lu yıllar mı olmalıymış acaba ...

Adsız dedi ki...

Ben okudum, vallahi yalan değil. Hem de tüylerim diken diken, içim ürpererek... Şimdi de kitabın adını duymam tüylerim diken diken olmasına yeterli. ''Bu kitabı okumayanı affetmiyorlar'' demiştim facebook sayfanda :))) Jose Saramago'nun ''Körlük'' ve ''Görmek'' de aynı tadı verir. Tavsiye ederim... Pelin/ İzmir

Biranda dedi ki...

Hep en büyük korkumun ne olduğunu düşünür dururum bu kitap yüzünden. Sonra da o korkudan vazgeçmeye çalışırım. Noolur noolmaz!

Adsız dedi ki...

uzun süre kitaplıkta sıra bekliyordu ve Gezi olaylarının en ateşli zamanında aklıma geldi okumak hemen ardından Hayvanlar Çiftliği Kafka'nın Davasını ise Ergenekon'a denk getirmiştim bilinçsizce Orvel ve Kafka game of thrones olaylarını iyi çözmüş adamlar öngörü denen şey tarihin tekerrürü hırslar hep aynı

saricizmeli dedi ki...

ben kayıt altına da almışım salladığım sanılmasın diye:)
http://okuryaziyor.blogspot.com/2010/07/1984.html

kuzunun annesi dedi ki...

bende bu sanmıstım gecen sene yayınlanan epey trend

http://www.idefix.com/kitap/1q84-haruki-murakami/tanim.asp?sid=R01KTN0ZMQ64QXAWPVHB