6 Kasım 2015 Cuma

Sağlıklı yaşamın sırrı

Lafı döndürmüyorum, derhal açıklıyorum: tasarruf

Devir tasarruf devri. Şimdi yavrum gülüm iktidar, cehapenin geçen seçimlerdeki vaatlerinden iyisini vereceğim diye bol keseden attı ya, hah onlar için kaynak ne biliyor musun? Yok la bakınma etrafına, Arap şeyhlerinde bile para kalmadı, sen, ben, bir de bizim kayınço:))) biziz lan biz, halk! Yani yavrucuğum tasarruflu yaşamaya hiç olmadığımız kadar muhtacız. Şimdiden alışsak iyi olur.

Alışsak ve hatta iyi taraflarını görmeye başlasak… Üstelik sağlıklı yaşam için tasarrufun bizlere ne kadar fayda sağlayacağını düşündükçe yavrum gülüm iktidara şükredesi bile gelir insanın! Hamdolsun…


Bak mesela biz evde yemek olmadı mı, patlatalım bir pide, haydi bir pizza söyleyiverelim diyorduk. Yok artık! Artık yok öyle haftada birkaç gün dışarıdan söylemek. Geçen kitap kulübüyle dışarıda yemek yedik. Evde yemek var ama ben dışarıdaysam bizim evin oğlanları hovardalık ediyor, hop pide, hop pizza, geçen akşam da hamburger yemişler. Neyse ertesi gün evdeki yeşil mercimek içime sinmedi, hani zeytinyağlı barbunya yenir de mercimek çabuk bozuluyor. İlker dışarıdan söyleyelim dedi, el yazısı ödevi yaparken “et” “etli” derken etli ekmek muhabbeti yapmışlar. Aman dedim deli misin daha dün cümleten dışarıdan yedik. Ben şimdi anamın mis gibi tarhanasını kaynatırım, taze ekmek yanına domates, biber soğan öfff... Az da barbunya üstüne, ne dışarıdan yiyeceğiz yav!

Ne oldu? Etli ekmekleri yiyip totomuzu büyüteceğimize, hem sağlıklı yedik hem tasarruf ettik.

Bu dışarıda yemek yeme olayına kılım zaten. Bir de yaşlandık mı ne bana dokunuyor. Bizim ofise yemek gelirdi eskiden son birkaç aydır Ticket şeysine dönüştürdüler. Zaten kuş kadar bir öğle yemeği parası veriyorlar, yetmiyordu. O paraya tabldot yiyorsun miden yanıyor. Hadi eskiden şirket direkt ödüyor şansın yok diyordun, şimdi yemiyorum! Bizim eski mikrodalgayı babamın depodan çıkardık, getirdik ofise. Her gün evde ne arttıysa, saklama kaplarına koyup getiriyorum. Mesela akşamki tarhanadan bir tabaklık arttı, evde olsa dolapta sürünür, üç gün sonra çöpe gider. Ama ben öğlen yedim! Yanına bir salata, bir de ton balığı paketinin yarısı. Hem deli sağlıklı beslendim hem param cebimde kaldı. Bak tasarrufa bak! İlla hamburger yiyeceksek işte o ticket ile yiyoruz. Hatta bazı marketlerde geçiyor, alışveriş yapıyoruz.

Market demişken, ne zaman gitsen her bir kalem malzemenin fiyatını artmış görüyorsun ya hemen Nutella gibi, cips gibi sağlıksız ve gereksiz ürünlerden vazgeçiyorsun, mis gibi tasarruf mis gibi sağlıklı yaşam. 

Bu yaşıma geldim, araba özgürlüğümü bıraktım, toplu taşımayla sürünüyorum ya hani… Bak şimdi biraz sıksam, illa ki işe arabamla gidip geleceğim desem, lükstür mükstür bir şekilde karşılarım. Ama diğer taraftan geliri gideri düşünürsen, toplu taşıma ile özel araba arasındaki aylık maliyet oranı minimum 4 misli! Kaldı ki benim şoförlüğümü düşünürsen, zaman olarak çok büyük bir fark yok. Kendi açımdan söyleyeyim, trafik stresi yaşamıyorum ve toplu taşımada her şekilde kitap okuyabiliyorum. Ben toplu taşıma kullanmasam mümkünatı yok bu kadar okuyamam! Otobüste ayakta tutunmadan olamıyor tabii ama metroda hands free baby! Tutunacak yerin, daha fenası okurken bazen elin de kalmıyor. Nasıl yapıyorsun söyleyeyim, dengede durmak için ayaklarını omuz hizasında iki yana açıyorsun ve yere sağlam basıyorsun. Bu şekilde rahat rahat kitabını da okursun Candy Crush bile oynarsın. Üstelik dengede kalabilme mücadelesi sana kalça, karın ve bacak kası olarak geri dönüyor. İlla ki egzersiz yapacağım diyorsan ve çevreden gelecek “manyak mı lan bu” ifadelerini sallamam diyorsan metroda squat bile yapabilirsin! Sonuçta çöküp kalkmanı sağlayacak bir alan bulmana bakar, duruş aynı duruş.

Bunun yanı sıra duraklara yürümeyi, merdiven inip çıkmayı saymıyorum bile! Hepsi ama hepsi hareketli kalmanı yani sağlıklı yaşamanı sağlıyor!

Aylardır bakıcımız yok ya evde, maaş ödemeyi bir yana bıraktım, ev işlerini kendimiz yaptığımız için ciddi bir egzersiz yapıyoruz aslında. Ev işi deyip geçme, bir temizlik, bir ütü hatta yemek yapmak bile insanı sürekli hareket etmeye sevk ediyor.

Tüm bunları yapmak tabii ki gezmeye tozmaya engel. Ne zaman vakit yaratacaksın da AVM'ye gideceksin? Hem zaten boş ver, gitme. Onun yerine hava almak için kırı, bayırı, açık havayı tercih etmek de sağlıklı yaşam için ne kadar iyi fırsat değil mi ya?

Faydalı içerik üretmekle ilgili tüm sınırlı zorlayan günün çorbası, bugün de siz sevgili okurlarına sağlıklı yaşamın hiç ama hiç düşünemeyeceğiniz (:P) sırlarını sundu. 

En faydalı, daha faydalı, çok faydalı içeriklerle buluşmak ümidiyle, esen kalın, şen kalın, hoşça kalın ve mümkünse hep bu sayfada kalın… Ha bir de dediklerimi yapın, sağlıklı kalın aman diyim!


6 yorum:

Adsız dedi ki...

bence faydalı ve sonuna kadar doğru öneriler. teşekkürler Yeliz
Çenebaz

okuyanguzel dedi ki...

Çok teşekkür ederiz canımcım. Birçoğunu yapamayacak olsam da...

GeCe dedi ki...

Çok beğendim yazını ve hepsine katılıyorum ve yıllardır uyguluyorum desem abartmış olmam. Biraz da yurt dışındaki şartlar buna zorladı tabi, ordaki gibi her adımda iştahınj kabartan dükkanlar bulunmuyor, yıllardır evde hergün yemek pişer ve ertesi gün işe gider :))

Duygu dedi ki...

Çok yaşa emi Yeliz, güldürdün beri durduk yerde:)) Özellikle metroda squad fantazin önünde saygıyla eğiliyorum. Öperim çok..

Duygu dedi ki...

Fantazi de neyse, aferin bana:)

Unknown dedi ki...

Görüyor ve arttırıyorum: Bi dizini kırıp robocoptan hallice bir tam bacak mengenesi ve iki koltuk değneğiyle evde sekmeyi dene, nefis ter attırıyor :) Geçen kendime kahvaltı hazırladım, valla billa bibuçuk saat sürdü. Hepsini tek tek taşıyınca anca tabi, tepsi taşıma teknolojisinden üç hafta kadar uzak kalıcakmışım. Evden dışarı çıkamayınca para da harcayamıyorsun, oh mis! :p Hele hele, bu diz kırma hadisesini kitap fuarına denk getirmenin keyfine(!) ise paha biçilemez! Gördün mü sen tasarrufu? :D (Böhüüü...)